Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
Dünya soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, yakın dönemde de salgın gibi kritik sınamalarla yüzleşirken NATO’nun üzerine inşa edildiği ittifakın önemi bir kez daha görülmüştür. Türkiye NATO’ya karşı sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz yerine getirdi. Irak’tan Suriye’ye Filistin’den Libya’ya nice can yakıcı meselede NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır. İttifakın önümüzdeki 10 yıllık haritasını oluşturan süreci önemli görüyoruz. İyi terörist, kötü terörist anlayışının ne kadar çarpık olduğunu bir kez daha ilettik. Suriye’de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ’a karşı tek gerçek ve netice verici mücadeleyi Türkiye’nin yaptığını herkese hatırlattık. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem müttefiklerimizle daha yakın ve yapıcı iş birliği içinde olacağız. Çeşitli ülkelerin liderleriyle çok daha kapsamlı meseleleri ele aldığımız görüşmeler yaptık. Türkiye’nin tek talebi, siyasi ve ekonomik her alandaki egemenlik haklarına saygı duyulması, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadeleye destek verilmesidir.
BIDEN İLE GÖRÜŞME
Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. ABD ile üstesinden gelinmeyecek hiçbir meselenin bulunmadığı konusunda mutabık kaldık. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapılarını araladığımıza inanıyoruz. ABD ile diyalog kanallarımızı her düzeyde güçlendirmek suretiyle Biden ile yakaladığımız güzel iklimi, ülkelerimiz bakımından maksimum faydaya dönüştürmekte kararlıyız.
ŞUŞA ZİYARETİ
Brüksel’de Azerbaycan’daki programlarımız için Salı günü sabaha yakın Bakü’ye ulaştık. Birkaç saat sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı ‘gardaşım’ Aliyev’le birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Brüksel’den birlikte geldiğimiz heyet üyelerimizle birlikte kara yoluyla Şuşa’ya giderken işgal ve savaş döneminin yıkımlarını, acılarını, sonuçlarını görme imkanı bulduk. Her tarafın nasıl yıkıldığını, yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp özellikle dünyaya, birinci derecede Batı’ya ‘Gelin lütfen Karabağ’ı görün’. Minsk Üçlüsü’nün buraları tekrar tekrar görmesi lazım. Kim nereleri 30 yılda ne hale getirmiş, bunu görün. Çoğu Türkiye menşeili firmaların 5-6 ay gibi kısa sürede, zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duydum. Şehir ve üretim altyapısının yeniden inşa edildiği bu bölgenin en geç 1 yıl içinde yepyeni bir çehreye kavuşacağına inanıyorum. Sayın Aliyev’de bu kararlılığı, bu inancı gördüm. Şuşa Başkonsolosluğu’nun en kısa sürede açılmasından, Zengezur Koridoru’nun bir an önce hizmete açılmasından tüm başlıkları yakından takip edeceğiz. Çarşamba Günü de Azerbaycan Milli Meclisi’ne misafir olduk. Zafer sevincini adeta yeniden yaşadığımız bu ziyarette, Azerbaycan’ın yanında olacağımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. Karabağ’ın bölge için ne anlama geldiği önümüzdeki yıllarda bir kez daha anlaşılacaktır. Bölgenin yeniden huzura ve istikrara kavuşmasından en çok fayda sağlayacaklardan biri de Ermenistan olacaktır. Aynı gün bölgede görev yapan askerlerimizle sohbet ettik. Akşam da Galler maçını izledikten sonra Antalya’ya hareket ettik. İnşallah bu süreç Kafkaslarda yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
1 AY DAHA UZATILDI
Salgında yaşanan gelişmeler kabine gündemimizin yine ilk konusunu oluşturdu. Sanayi sektöründeki kayıtlı istihdam, 4 milyon 700 bin sınırına dayanarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Hububat ile et, süt, yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. TMO’yu en etkin şekilde devreye sokarak uygun fiyatlı yem ham maddesi satışını temmuz ayında başlatıyoruz. Esnaflarımızı kısa çalışma ödeneğinden kira ve ciro desteğine kadar pek çok yöntemle destekledik. Turizm sektörüne verdiğimiz KDV desteğini 1 ay daha uzatıyoruz. Haziran ayıyla birlikte aşılamayı hızlandırarak Türkiye’nin bu cenderen kurtulabilmesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son bir haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yapan ülke konumundayız. 30 yaşa kadar indirdiğimiz aşılama faaliyetlerini aynı hızda sürdüreceğiz. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde aşılamayı 18 yaş üzerindeki nüfusumuzun tamamına açmaktır. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir.
1 TEMMUZ’DA KISITLAMA KALKIYOR
1 Temmuz’da başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili kısıtlamaları 24.00’e çekiyoruz. Kimse kusura bakmasın gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur.1 Temmuz itibarıyla kamu kurum ve kuruluşlarında normal mesai düzenine geçiliyor. Şehirlerarası seyahat kısıtlamalarıyla şehir içi toplu taşıma araçlarındaki sınırlamalar sona eriyor. Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı salgın yönetimi, çalışma rehberlerine uyulması takip edilecektir. HES kodu sürdürülecektir. Konuyla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Vatandaşlarımdan, aşı konusundaki manipülasyonlara itibar etmemelerini, bu konuda bilim insanlarına kulak vermelerini istiyorum.