Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Artvin Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri, Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni’nde önemli mesajlar verdi.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: Bugün cumhuriyet tarihinin en gurur verici eserlerinden, bağlantı yolları ve tünelleriyle yeni yerleşim bölgesinin açılışı vesilesiyle sizlerleyiz. Her bir Yusufelili vatandaşımıza milletim adıma şükranlarımı sunuyorum.
ESKİSİNİN 2 KATI BÜYÜKLÜKTE
2698 konut, 507 köy evi, 37 dükkanlı sanayi sitesi, 25 yataklı hastane, 9 okul, ayrıca tüm kamu ve hizmet binaları ile sıfırdan kuruldu. Oldukça ferah bir şekilde tasarlanan Yusufeli, eskisinin 2 katı büyüklüğe sahiptir. Bundan 20 yıl önce Türkiye’nin toplam tünel uzunluğu 50 km iken biz sadece Yusufelin’de 62 km tünel inşa ettik.
DÜNYADA 5. SIRADA
Dikilen 20 bin ağacı, 70 binin üzerinde fidanı ile yepyeni bir Yusufeli ortaya çıktı. Verimli topraklar yeni yerine taşınarak ilçenin hiçbir şeyi heba edilmemiştir. Yusufeli Barajı ve hidroelektrik santrali 275 metre yüksekliği ile ülkemizde ilk dünyada da kendi sınıfında 5. sırada yer almaktadır. Ülkemizde bir enerji sıkıntısı olsa da burası bizim 1 buçuk yıllık enerji ihtiyacımızı karşılayacak.
TÜRKİYE YÜZYILI’NA YAKIŞIR BİR ESER
Türkiye’nin en çetin coğrafyasında barajı santrali ve yeni yerleşim yerleriyle, 34 milyar liralık yatırımla Türkiye Yüzyılına yakışır bir eseri milli bütçeden karşılayacak Yusufeli’ne kazandırdık. Bu eserin gururu milletimizin tamamına aittir. Emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum.
ÜLKEMİZİ GELECEĞE HAZIRLADIK
Türkiye’nin son 20 yılında ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle asırlık eksiklerini gidermekle kalmadık, ülkemizi daha büyük hedeflere yöneldiğimiz bir geleceğe de hazırladık. Dikkat ederseniz hemen her konuşmamda 2002 Türkiye’siyle bugünkü Türkiye’nin mukayesesini rakamlarla, örneklerle yapmaya özel önem veriyorum. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora, şehircilikten sosyal desteklere kadar uzanan mukayeseli anlatım belki bazılarına sıkıcı geliyor olabilir ama işte az önce bir örneğini ifade ettim. Bu ülkenin ilk 80 yılında sahip olabildiği toplam tünel uzunluğu 50 kilometreydi. Bugün sadece Yusufeli ilçemizin yeni yerleşimi için yaptığımız tünellerin uzunluğu 62 kilometreyi buluyor. Fark bu kadar açık ortada. İnşallah önümüzdeki sene toplam tünel uzunluğumuz 720 kilometreye ulaşmış olacak. Hangi alana bakarsanız bakın benzer düzeylerde artışlar görürsünüz.
DESTANSI BİR MÜCADELE YÜRÜTTÜK
Peki bunca yatırımı, bunca emeği, bunca çabayı niye gösterdik? Biz sizi seviyoruz. Biz bu milleti seviyoruz be… Bizim bu millete bir aşkımız var aşkımız. Biz bu vatan için, bu millet için varız. Türkiye için, Türkiye sevdalısı olarak bu yolda yürüdük, yürüyoruz. Üstelik sadece altyapıyla kalmadık. Demokrasimizi, hak ve özgürlüklerimizi geliştirmek için de destansı bir mücadele yürüttük. Halbuki biz de daha önceki 80 yılda hep yapılageldiği gibi günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı sadece siyasi polemiklerle, çekişmelerle, lafla geçirip hiç riske girmeden hayatımızı sürdürebilirdik. Tam tersine ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken önümüze hangi engellerin çıkarıldığını, hangi tuzakların kurulduğunu en iyi sizler biliyorsunuz.
TÜRKİYE’YE BORÇLU OLDUĞUMUZ BİLİYORUZ
2023 hedefleri sözüyle milletimizin huzuruna çıkarken birileri dudak bükmüş, kendi akıllarınca dalgalarını geçmişlerdi. Aradan geçen yıllarda her ne kadar birileri sürekli enerjimizi ve vaktimizi heba etmek için çabalasa da Türkiye, bölgesel liderliği aşıp, küresel düzeyde söz sahibi olma konumuna gelmiştir. Çeyrek asır önce hayal dahi etmekte zorlandığımız demokrasi ve kalkınma standartları bugün günlük hayatımızın tabii birer parçasıdır. Dünyanın gündeminde sadece krizler ve bunların getirdiği ekonomik, sosyal, siyasi sorunlar vardır. Buna karşılık biz ülkemizde yatırımları, üretimi, istihdamı, turizmi, ihracatı bunlardaki olumlu yükselişi konuşuyoruz. Türkiye artık bırakınız kendi bünyesinde ortaya çıkanları, küresel dalgalanmalar karşısında dahi güçlü duruş sergileyebilecek bir altyapıya sahiptir. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde bize ülkemizin bu başarıyı nasıl yakaladığı soruluyor. Her ne kadar muhataplarımıza diplomatik cevaplar veriyor olsak da bu başarıyı milletimizle bir olmamıza, iri olmamıza, diri olmamıza, kardeş olmamıza, hep birlikte Türkiye olmamıza borçlu olduğumuzu biz biliyoruz.
YENİ BİR DÖNEMİN EŞİĞİNDEYİZ
Bundan 10 yıl önce 2023 hedefleri sözüyle milletin huzuruna çıkarken birileri kendi akıllarında dalga geçmişlerdi. Birileri sürekli enerjimizi vaktimizi heba etmek için çabalasa da Türkiye küresel alanda söz sahibi konumuna gelmiştir. Dünyanın gündeminde sadece krizler, sosyal sorunlar vardır. Buna karşılık biz ülkemize yatırımları üretimi istihdamı turizmi, ihracatı bunlardaki olumlu yükselişi konuşuyoruz. Türkiye küresel dalgalanmalar karşısında da güçlü duruş sergileyebilecek altyapıya sahiptir. Bir süredir doğrudan birliğimizi ve beraberliğimizi hedef almalarının sebebi budur. İşte bunu hazmedemiyorlar. 20 yıldır bunu defalarca terörle, darbeyle, ekonomik tetikçilikle çabalarla denediler. Hamdolsun her seferinde başarısız oldular. Bu defa da başaramayacaklar. Tarihiyle barışık, siyasi ve ekonomik gücünün farkında dünyada itibar sahibi bir Türkiye var. Ülkemizi bir adım daha ileriye taşıyarak yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bu süreci de kazasız belasız geride bıraktığımızda Türkiye Yüzyılı’nın yolunu tümüyle açmış olacağız.
İHANETLERİN BEDELLERİNİ ÖDEDİK
Değerli kardeşlerim, tabii biz bu kutlu mücadeleyi verirken, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını engelleme çabaları da her gün yeni tezahürleriyle kesintisiz sürüyor. Esasen bu topraklar asırlardır terör eylemi kılıfı altında sergilenen ihanete maruz kalmıştır. Balkanlar’dan Kafkaslar’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada örnekleri görülen bu ihanetlerin bedellerini belki biz de ödedik. Şurası bir gerçek ki asırlardır bu ülkeye, bu millete ihanet edip de sonrasında iflah olan hiç kimse yoktur. Hala kapanmamış hesaplar hala olabilir ama onların da görüleceği günler de mutlaka gelecektir.
HEDEFLERİ YERLE YEKSAN ETTİK
Önceki hafta İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıyı da mertçe karşımıza çıkmaya yüreği yetmeyenlerin alçakça giriştikleri bir eylem olarak görüyorum. Aralarında çocukların da bulunduğu 6 masumun hayatına mal olan bu alçak saldırıya cevabımızı Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü hedeflerini yerle yeksan ederek verdik.
KARDEŞLERİMİZİN DÖKÜLEN TEK DAMLA KANI DAHİ BOŞA GİTMEYECEK
Kendini en güvenli hissettiği yerde başına yağan bombaları hazmedemeyen terör örgütü bu defa da sınır bölgelerimizdeki sivil yapıları ve insanları hedef almıştır. Bu vesileyle Karkamış’ta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 4 yaşında çocuk ya. 4 yaşında şehidimiz, 22 yaşında öğretmenimiz rahmetli oldular. İnşallah bu kardeşlerimizin dökülen tek damla kanı dahi boşa gitmeyecektir.
KİMLERİN CESARETLENDİRDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ
Ülkemiz sınırlarına ve vatandaşlarına yönelik saldırıların kaynakları bellidir. Bu bölgedeki teröristlerin her birinin kimliğini, yerini, sicilini biliyoruz. Aynı şekilde bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de çok iyi biliyoruz. Sabrımız, çaresizliğimizden veya kifayetsizliğimizden değil, sabrımız bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız anlaşmalara ülke olarak bize verilen sözlere sonuna kadar riayet etme hassasiyetimizdendir.
ABD’YE UYARI: YOLUN SONU GELDİ
Burada Yusufeli’nden açıkça ilan ediyorum. Biz Suriye sınırlarımızın güvenliğe kavuşturulması hususunda verdiğimiz her söze, yaptığımız her anlaşmaya riayet ederek üzerimize düşenleri ziyadesiyle yerine getirdik. Türkiye’yi harf oyunlarıyla terör örgütünün ismini değiştirerek teröristlerin yanında kendi askerlerine görüntü verdirerek oyalayacaklarını sananlar için yolun sonu gelmiştir.
KİMSE MANİ DE OLAMAZ, KARŞI DA ÇIKAMAZ
Artık bu saatten sonra bizim için tek bir ölçü vardır. Tek bir sınır vardır. O da kendi ülkemizin kendi vatandaşlarımızın güvenliğidir. Bu güvenlik nereden başlayacaksa oraya kadar gitmek en meşru hakkımızdır. En başta kendi güvenlikleri için binlerce kilometre öteden gelip fütursuzca güç kullananların bu hakkımızı anlayışla karşılamaları gerekiyor. Irak ve Suriye sınırlarımızın bir kısmında bu güvenlik çizgisini olması gereken yere zaten çektik. Halen sınırlarımıza ve vatandaşlarımıza saldırıların devam ettiği yerlerde de bu çizgiyi olması gereken yere kadar çekmemize kimse mani de olamaz, karşı da çıkamaz.
HEPSİNİN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ
Birkaç gündür uçağımızla, topumuzla, SİHA’mızla teröristlerin tepesindeyiz. İnşallah en kısa sürede tankımızla, askerimizle, bizimle birlikte yol yürüyen, yürüyecek olan dostlarımızla birlikte hepsinin kökünü de kazıyacağız bunu da böyle bilin.