Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları; Türkiye salgınla mücadelesini dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek ve ön alıcı bir anlayışla başarıyla devam ettirmektedir. Salgın yeni dalgalar ve varyantlar halinde insanlığı tehdit etmeyi sürdürüyor. Kendi ülkelerini karalamak dışında bir iş bilmeyenler kafalarını kaldırıp dünyaya baksalar bu gerçeği görecekler. Son 19 yılda gerçekten çok güçlü ve kapsayıcı altyapıyı kurmamızdır. Dünyadaki pek çok yerde devletler ve vatandaşları arasında güven bunalımı yaşanırken biz hedeflerimize doğru yürüyemeyi başardık. Sağlık hizmetlerinde herhangi bir krize izin vermedik. Vaka, vefat sayıları kontrol edebildiğimiz seviyededir. Hastanelerde sunulan hizmetlerde bazı aksaklıklar yaşanabilmektedir.
Sanayi üretiminde kesintiye meydan vermeyecek bir sistemi salgının ilk günlerinden itibaren kurmuştuk. İhracatımızı çok daha ileriye taşıdık.
YÜZ YÜZE EĞİTİM AÇIKLAMASI
Okullar açık mı kalacak kapanacak mı tartışması artık sona ermelidir. Okullardaki yüz yüze eğitim-öğretim kesinlikle devam edecektir. Yüz yüze eğitim kesinlikle devam edecektir. Sağlık Bakanlığımıza 40 bin yeni sağlık personeli alacağımızı milletimizle paylaşmak istiyorum.
Ülkemizi büyütecek her adımı desteklemeye devam ediyoruz. Avrupa’da doğalgaz fiyatları 2020 yılı başındaki 115 dolar seviyesinden geçen ay 1100 dolar seviyesine kadar çıktı. Buna karşılık biz ülkemizdeki vatandaşlarımızı konutlarda tükettikleri doğalgazı 150 dolardan veriyoruz. Doğalgazı hane halkına yüzde 76 indirimle verdiğimizi söyleyebiliriz.
ELEKTRİK FATURASINDAN TRT PAYI KALKIYOR
Önümüzdeki dönemde elektrik faturalarındaki, TRT payı ile Enerji Fonu Kesintilerini de kaldırma kararı aldık. Vatandaşlarımızı mağdur etmeyecek bir yaklaşımla küresel enerji payındaki krizi önleyeceğiz.
Geçtiğimiz hafta TSK’nın Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi konusunda yaşanan tartışmalar bu endişelerimizi daha da arttırmıştır. Tezkereye karşı çıkmak bölücü terör örgütünün siyasi uzantısının emrine girmek demektir. Türkiye’nin sınır ötesi harekatları siyaset üstü bir konudur. Geçmişte evet dedikleri tezkereye karşı çıkmak, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısının emrine girmek demektir. Bu tezkereye karşı çıkmak, bitme noktasına gelen terör örgütünün sınır ötesindeki unsurlarına can simidi atmak demektir.
Kanal İstanbul projesini büyükelçilere şikayet edecek kadar şuur kaybı yaşayan bu zihniyete milletimizin ülkenin kaderini asla teslim etmez.
LÜTFÜ TÜRKKAN’A TEPKİ
Neresinden tutsanız rezillik, terbiyesizlik, alçaklık olan bir skandalla karşı karşıyayız. Kardeşinin gencecik PKK terör örgütü tarafından paramparça edilen bir şehit yakının feryadını onun bacısına en ağır hakaretleri yaparak bastırmaya çalışmak insanlığa sığmaz. Üstelik bu kişi ve avanesi önce yapılan rezilliği inkar etmeye çalıştılar sonra her şey belgesiyle ortaya konulunca kabul etmek zorunda kaldılar. Bu siyasetçi müsveddesinin ‘milletvekili’ sıfatına ve o kutlu çatının altında bir dakika bile durmaya hakkı yoktur. durmaya da hakkı yoktur. Parlamento çatısı altında yerinin olmaması lazım. Başında bir bayan genel başkanın olduğu bir partide bir şehidimizin bacısına küfür edilmesi karşısında genel başkan bayanın buna tahammül etmemesi ve kesinlikle bu zatı partisinden ihraç etmesi gerekir. Duruş bu olması gerekir ama ne yazık ki başkan yardımcılığından ihraç etmişler. Kimi kandırıyorsunuz? Israrla el üstünde tutanların sorumluluğu buradaki görüntünün failiğinden daha az değildir. bizim inancımızda ve kültürümüzde her birimizin annesi, bacısı, kız evladı değere sahiptir. İYİ Parti’nin başındaki hanımefendi şehit yakınına değer vermiyorsa hiç değilse kendi cinsiyetinden birisine yönelik bu ağır hakarete tepki göstermelidir. Bu şahsın milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için siyasi ve hukuki tüm imkanları kullanacağız.
Sürekli kadınların şehit yakınlarının haklarıyla ilgili esip gürleyen CHP tarafında herhangi bir seviyede tepki gösteririlmemesi arka taraftaki kirli pazarlıkların ispatıdır.
Bugün Azerbaycan’ın Karabağ’ı ve işgal altındaki topraklarını 44 günlük şanlı savaşın ardından kurtardığı zaferin birinci yıl dönümü. 30 yıl süren bu işgali bitiren zafer için Aliyev olmak üzere tüm Azerbaycanlı kardeşlerimizi bir kez daha tebrik ediyoruz. Karabağ ve Azerbaycan topraklarının haksız, hukuksuz, ahlaksız işgali karşısında 30 yıl boyunca susanlar, dökülen kanın ve trajedilerin baş sorumlusudur.