AK Parti’de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşiyor. AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan toplantı saat 14.20 sıralarında başladı.
MKYK toplantısına bakanlar da katıldı.
Toplantıda AK Parti’yi kongreye götürecek süreç başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiyi kongreye götürecek kararı imzaladı.
ÖMER ÇELİK AÇIKLAMA YAPIYOR
MKYK toplantısı devam ederken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilere açıklamalarda bulunuyor.
Çelik’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Ekim-Ocak arasında belde ve ilçe kongrelerinin yapılması, Aralık-Mart arasında il kongrelerinin yapılması planlanıyor. Tüm takvimin mart sonuna kadar yetiştirilmesi, mart sonundan itibaren de büyük kongreyle ilgili olarak takvim netleştirilmiş olacak. Yeni trendlere uygun, yeni modeller nasıl oluşturabiliriz, bunlar üzerinde hazırlıklarımız var.
“İSTİFA HABERLERİ YALAN”
Ekonomiyle ilgili gündemi yakından takip ediyoruz. Orda Vadeli Program, 5 Eylül’de açıklanacak. Güçlü bir şekilde programın ilerlediğini görüyoruz. Burada ekonomi yönetimimize dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifa ettiğine dair çıkan haberlerin yalan olduğunu ifade etmek isterim. Elde edilen pozitif sonuçlardan rahatsız olanların propaganda içerisinde olduğu görülüyor.
MYK’da yeni dönemdeki siyasi faaliyetler kapsamlı şekilde ele alınacak. Eylül ayı içinde genel başkan yardımcılarımız, MYK üyelerimiz, MKYK üyelerimiz illerde vatandaşlarla buluşacaklar.
“ANNELERİN ÇAĞRISI VİCDANİ”
Bugün demokrasiden yanayım diyenlerin önünde somut bir sınav var. Diyarbakır Anneleri’nin eylemine destek vermiyorsanız, söylediğiniz demokratik söylemler, insan haklarıyla ilgili hassasiyetler havada kalmaya mahkumdur. Somut bir konu var. Anneler vicdani bir çağrıyla bu çağrıyı yapıyorlar.
“REKABET HUSUMETE DÖNÜŞMEMELİ”
Siyasi partiler olarak rakibiz, husumetli değiliz. Bugünün dünyasında, yukarımızda Rusya-Ukrayna savaşı, aşağımızda Gazze’deki soykırım söz konusuyken, Türkiye’nin iç bünyesini sağlam tutması son derece önemlidir. İç bünyemize dönük saldırıların başında nefret siyasetinin üretilmesi geliyor. Adlarımız, aidiyetlerimiz, isimlerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyetidir. Herkes Türkiye Cumhuriyeti’nde birinci sınıf vatandaştır.”