Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulu’na katıldı.
Erdoğan, TBMM’ye gelişinde TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmi törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanlığı Tören Birliği kıtasını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şeref Kapısı önünde kendisini karşılayan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Genel Kurul salonuna geçti.
Erdoğan daha sonra 28. Dönem 2. Yasama Yılı açılışının ardından ilk konuşmayı yapmak için kürsüye çıktı.
“YENİ ANAYASA HEPİMİZİN SORUMLULUĞU”
Erdoğan, Meclis’teki konuşmasında yeni anayasa mesajları verdi.
“Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.” ifadelerini kullandı.
TÜM KESİMLERE ÇAĞRI
Yeni anayasanın, yönetim sistemi tartışmalarını sona erdireceğini söyleyen Erdoğan, “Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.” diyerek çağrıda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
– Yeni yasama yılında bu çatı altında milletimize hizmet verecek tüm milletvekillerine başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye yüzyılı vizyonuna yakışır fikri eserler bekliyoruz.
– TBMM, darbelerden cuntalar nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmıştır.
– Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki süreç, Gazi’nin hayal ettiği hızda ve içerikte yürümemiş olsa da bir asır sonra aynı hissiyatla burada buluşmamız, kurucu iradenin geçerliliğini sürdürdüğüne işaret ediyor. Tarihe baktığınızda, geniş bir coğrafyada kurulan Türk devletlerinin büyük bölümünün ilk asrına gücünün zirvesinde girdiğini görüyoruz. Cumhuriyetimizin önünde kat edecek hala epeyce mesafe olması, bize yapacak çok işimiz olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak tahayyül edilen Cumhuriyet, bu vasfına tam manasıyla Türkiye Yüzyılında kavuşacaktır.
– Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemizin kalkınma ve demokrasi alt yapısının eksiklerini tamamlayarak bu doğrultuda atılacak büyük adımların zeminini hazırladık. Artık meclisimizin kapısına kilit vurulduğunu, başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kalmıştır.
– Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz destanı bir dönüm noktasıdır.
YENİ ANAYASA MESAJI
– Ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturma görevimiz var.
– Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.
– Yeni anayasa meselesi 10 yılı aşkın süredir, ülkemizin ve meclisimizin gündemindirdir. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında önce kendi hazırlıklarımızı yaptık, ardından diğer siyasi partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya davet ettik. Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikayet edenler, iş somut adım atmaya gelince ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna rağmen biz ümidimizi kaybetmedik.
– Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
– Yeni anayasayla birlikte, yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme fırsatı bulacağız.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI AÇIKLAMASI
– Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
– Mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden, ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
– Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.