Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıya yazılı mesaj gönderdi. Sendikanın 3. Olağan Genel Kurulunun başarılı geçmesi, sağlık camiası için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak emekçilerin hak ve hukukunun korunmasına, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine büyük önem verdiklerini belirtti.
Son 19 yılda sabit ücretle çalışanları enflasyona ezdirmedikleri gibi kamu kuruluşlarına hizmet veren firmalarda görev yapan işçilerin kadro sorununu da çözüme kavuşturduklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları ifade etti:
“Bunun yanında izinlerden sendika üyeliğine, promosyon ödemelerinden diğer hususlara kadar hemen her konuda tarihi nitelikte adımlar attık. Sağlık sektörümüze ve sağlık çalışanlarımıza yaptığımız yatırımların karşılığını koronavirüs ile mücadele döneminde fazlasıyla aldık. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen ve şimdiye kadar dünya genelinde 5 milyondan fazla insanın hayatına mal olan salgında Türkiye, gerçekten takdire şayan bir başarı sergiledi.”
Erdoğan, 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordusunun olağanüstü fedakarlıkları sayesinde salgının en zorlu döneminin suhuletle atlatıldığını vurgulayarak, dünyanın gelişmiş ülkelerinde yürek burkan sahneler yaşanırken sağlık çalışanlarının da çabalarıyla hiçbir vatandaşı sahipsiz, çaresiz bırakmadıklarını ifade etti.
İlacından testine, ambulansından diğer tedavi araçlarına kadar her türlü hizmeti vatandaşlara ücretsiz sunduklarını kaydeden Erdoğan, salgınla mücadelenin bayraktarlığını yapan tüm sağlık çalışanlarına ülkesi ve milleti adına teşekkürlerini iletti, vefat eden sağlık personeline Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sağlık camiasına başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Milletimiz sizlerin bu fedakarlığını, emeğini, mücadelesini unutmayacak, her zaman şükranla yad edecektir. Siz sağlık emekçilerimizin gayretleri, milletimizin de tedbirlere uymasıyla inşallah hep birlikte bu musibetten kurtulacağımıza, üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu düşüncelerle Öz Sağlık-İş Sendikası 3. Olağan Genel Kurulunun başarılı geçmesini temenni ediyorum. Sizlerin şahsında tüm sağlık emekçilerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla.”
“KENDİNİZİ HAK-İŞ İLE KIYASLAMAYIN”
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, toplantıda yaptığı konuşmada, sendikal mücadelede karşılarına çıkan sorunları çözdüklerini ve karşılarına yenilerinin çıkacağını da bildiklerini belirterek, sahip oldukları inançlı sendikal mücadeleyi geleceğe taşımak gerektiğini söyledi.
“Sakın ha sendikamızı sadece yaptığı sözleşmelerle değerlendirmeyin.” ifadesini kullanan Arslan, şunları dile getirdi:
“Hangi sendikamızın üyesi olursa olsun, kendilerine sorduğumuz zaman ‘Siz hangi sendikanın üyesisiniz?’ diye ortak cevap bellidir. Nedir? Hak-İş. Dolayısıyla sendikalarımızın en güçlüsünden en mütevazısına kadar Hak-İş’i çekip alın, ortada sendika falan kalmıyor. Onun için sendikalarımızı da uyarıyorum, sakın ha kendinizi Hak-İş ile kıyaslamayın. Hak-İş’in varlığıyla geleceğe güçlü ve emin adımlarla yürüyeceğinize inanın ve Hak-İş’e vereceğiniz katkılarınızın sendikalarımıza da büyük katkı olacağını unutmayalım.”
Hak-İş olarak yaşanan krizler karşısında felaket tellallığı yapıp ağıtlar yakmadıklarını belirten Arslan, ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı nedeniyle ayakta kalmaya çalışılan bir dönemden geçildiğini bildirdi.
Arslan, bu sıkıntılı günlerin geçeceğine ve Türkiye’nin gücüne olan inancını paylaşarak korkuya kapılmadan ülkenin geleceğinde etkin rol alacaklarını ifade etti.
“2022 YILI 31 TEMMUZ’UNA KADAR YENİ BİR OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİYORUZ”
Sendika üyelerine birlik ve dayanışmayı güçlendirme çağrısı yapan Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Önümüzde yaklaşık 10 aylık süreç var. Bu 10 aylık dönem için delegelerimiz, temsilcilerimiz, şube başkanlarımız, yönetim kurulumuz, genel yönetim kurulumuz olarak sorumluluğumuzu asla unutmayalım. 2022 yılı 31 Temmuz’una kadar yeni bir olağanüstü hal ilan ediyoruz. Bu yeni dönemde eşlerinizle, çocuklarınızla helalleşeceksiniz. Sahada ve meydanda çalışanlarla beraber olacağız. Bütün zorlukları göğüsleyecek bilgi birikimini edineceğiz. Sendikamızı temsil etme makamındaki arkadaşlarımız en iyi temsil için yarışacaklar ve sorunları en uygun şekilde çalışanlara anlatacağız. Onlara ‘Of’ bile demeyeceğiz, ‘Ya yeter artık’ demeyeceğiz, bıkmadan, usanmadan arkadaşlarımızı ikna etmeye çalışacağız.”
Öz Sağlık-İş Sendikasının ilk genel kurulda bir avuç, önceki genel kurulda yaklaşık 20 bin, bugün ise 200 bin üyeyle Türkiye’nin üçüncü büyük işçi sendikası konumunda olduğuna işaret eden Arslan, gelecek genel kurul için Türkiye’nin en büyük işçi sendikası olmayı hedeflemek gerektiğinin altını çizdi.
Son birkaç haftadır asgari ücret tartışmalarının yeniden alevlendiğini kaydeden Arslan, Türk-İş’in çağrısı üzerine geçen çarşamba günü 3 konfederasyon olarak toplantı yaptıklarını ve asgari ücretin belirlenmesi sürecinde iş birliği kararı aldıklarını söyledi.
“RAKAMLARI DEĞİL, İLKELERİ ESAS ALARAK BU MÜCADELEYİ BAŞLATMAMIZ GEREKİYOR”
Arslan, bu iş birliğinin bir dizi ilke etrafında yapılacağını ve bu ilkeleri belirleme çalışmalarının sürdüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Belirlediğimiz ilkeler etrafında asgari ücretin ortaya çıkması için çaba sarf edeceğiz. Hak-İş olarak geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da ilkelerimizi öne çıkaracağız. Rakamları değil, ilkeleri esas alarak bu mücadeleyi başlatmamız gerekiyor. Hak-İş, öncelikli olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısına itiraz ediyor. Bu yapı, artık 20. yüzyılda kalmış, modası geçmiş, eski Türkiye’nin anlayışlarını temsil ediyor. Yeni Türkiye, yeni bir komisyonu zorunlu kılıyor. Bu komisyonun hem yapısı hem temsil edilen kesimler, kapsamı ve kapsayıcılığının yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tek kişilik bir işçiyi değil, 4 kişilik bir aileyi esas almalı.”
İşletmelere, işverenlere geçmiş yıllardan bu tarafa yapılan teşviklerin artık işçiler için de getirilmesini istediklerini söyleyen Arslan, “Özellikle sosyal güvenlik primlerinin bir bölümünün Hazine tarafından karşılanıp işçilerin daha fazla ücret alması sağlanmalıdır. İşçilerin asgari ücret miktarındaki bütün gelirleri vergi dışı bırakılmalıdır. Ücretlilerin vergi dilimi yüzde 10’dan başlatılmalıdır.” dedi.
Bütün bu yaklaşımlarla asgari ücreti belirleyen temel kriterleri oluşturmaları gerektiğini vurgulayan Arslan, “Asgari ücretin herkesi ikna edici, bağımsız bilim insanlarının da katıldığı bir yöntemle ortaya çıkacak istatistiki verilerle belirlenmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’de asgari ücretin, bir asgari ücretten öte anlamı olduğunu kaydeden Arslan, geçim ücreti anlamına gelen ve başka geliri olmayan 6,5 milyon insanın aldığı asgari ücreti belirlerken Türkiye’nin en büyük toplu sözleşmesinin yapıldığını bildirdi.
KOVİD-19 SALGINI VE AŞILAMA
Kovid-19 salgınına değinen Arslan, salgınla mücadelede aşının önemli olduğunu belirterek, sendika üyelerine aşı olmayanları uyarma çağrısında bulundu.
Konfederasyon olarak aşı olmayanlar için uyguladıkları bazı müeyyideleri anlatan Arslan, şunları kaydetti:
“Ben hükümetimizden daha somut yeni adımlar atmasını istiyorum. Özellikle topluca bulunulan alanlara aşı olmayanların girmemesini sağlamalıyız. Alışveriş merkezleri, spor salonları, konferans, tiyatro ve benzeri alanlarda aşı olmayanlara sınır getirilmesi gerekiyor. Bu müeyyideleri yapmazsak felaketin ayak seslerini görüyoruz. Aşı karşıtlarının görüşlerine saygı gösteriyoruz ama aşı olmadıkları müddetçe toplumsal hayatın dışında kalmak şartıyla. Onların tercihidir ama hem aşı olmayacaksınız hem de aşılanmış insanların hayatlarını tehdit edeceksiniz, buna izin veremeyiz. Bu. özgürlük falan değildir.”
TOPLANTININ TEMASI “HAKKINIZ EMANETİMİZ”
Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert de 200 bin üye sayısıyla “sağlık ve sosyal hizmet iş kolu”nun lideri, Türkiye’nin en büyük üçüncü işçi sendikası olduklarını belirtti.
Sendika olarak aynı zamanda çok büyük ve güçlü bir sivil toplum örgütü olduklarını ifade eden Sert, üyelerinin haklarının korunması, yeni kazanımlar elde edilmesi, insan onuruna yakışan bir gelirle hayatların idame ettirilmesi, üyelerin mali haklarının yanı sıra sosyal ve hukuki haklarının da korunup gözetilmesinin asli görevleri olduğunu dile getirdi.
Genel kurul toplantısının temasının “Hakkınız Emanetimiz” olduğunu bildiren Sert, kendilerine inanan üyelerinin hakkını emanet sayarak yollarına devam ettiklerini söyledi.
Sert, yeni sendikal anlayış oluşturma çabasında olduklarını ve bu amaçla akademik sendikacılık yaptıklarını belirterek, üyelerin sorunlarına akademik yöntemlerle çözüm ürettiklerini bildirdi.
696 sayılı kanun hükmünde kararnameden (KHK) kaynaklı sorunlar olduğuna işaret eden Sert, bu sorunların çözümü için yürüttükleri mücadeleyi anlattı.
Salgınla mücadelede sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hep ön planda olduklarını ifade eden Sert, şunları söyledi:
“Canımızı dişimize takarak çalıştık. Zor zamanlardan geçtik. Çok övüldük, çok alkış aldık. Sonsuz teşekkür ettik, ediyoruz da. Bu alkışlar bizim fedakarlığımızın karşılığı ama emeğimizin karşılığı olan ek ödemeden sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak faydalandırılmadık. ‘Sağlık çalışanları birdir, bütündür, ayrı düşünülemez.’ sözü ne yazık ki yine işçi-memur ayrımına kurban gitti. Sendika olarak bunun mücadelesini verdik, vermeye devam ediyoruz ama şu ana kadar bir sonuç alınamadı. Biz de kendi üyemize yönelik olarak ek ödemenin yerini tutmasa bile bir nebze üyemizi değerli hissettirecek bir uygulama olan ferdi kaza sigortası uygulamasını başlattık. Her bir üyemizi 60 bin lira değerinde ferdi kaza sigortası ile buluşturduk, poliçelerini takdim ettik.”
Sert, üyelerin her bir sorununu toplu iş sözleşmeleri (TİS) ya da hukuk yoluyla çözmeye çalıştıklarını belirterek, üyeleri adına açtıkları davalardan bazılarını aktardı.
“PANDEMİ ÖDEMESİ YAPACAĞIZ”
Sendika olarak içinde bulundukları iş koluyla ilgili talepleri dile getiren Sert, şunları kaydetti:
“Yeni bir sendikal anlayışı, Türk çalışma hayatına hakim kılma adına yoğun bir çabanın içerisindeyiz. Bugün burada bu çabamızın getirdiği müjdelerden birini daha açıklamak istiyorum. Biliyorsunuz, yaklaşık 2 yıldır tüm dünyanın mücadele ettiği Kovid-19 pandemisi ile sizler en ön saflarda mücadele ettiniz. Herkesin kaçtığı, kimselerin yanaşmadığı hastaların temizliğini yaptınız, yemeğini yedirdiniz, nakillerini gerçekleştirdiniz. Karantinalı nöbetlere valizlerle gittiniz, haftalarca ailelerinizden, çocuklarınızdan uzak, iş yerlerinizde yatıp kalktınız. Çok büyük fedakarlık yaptınız ve halen de yapıyorsunuz. Hakkınız asla ödenmez ama sendika olarak, yönetim olarak bu fedakarlığınızın karşılığı olmasa da imkanlarımız dahilinde siz pandeminin kahramanlarına, çam sakızı çoban armağanı kabilinden bir pandemi ödemesi yapacağız. 2022 yılında bütün üyelerimize 500 lira tutarında bir ödeme için karar almış bulunmaktayız. Buna ilişkin detayları daha sonra sendikamızın web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından duyuracağız.”
Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ile bazı kamu kurumlarından bürokratlar, Hak-İş ve bağlı sendikaların yöneticileri, çeşitli yabancı ülkelerden sendika temsilcileri de katıldı.