Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
Salgın sebebiyle gönlümüzce bir bayram geçiremediğimiz açıktır. Salgına karşı verdiğimiz mücadelenin tek amacı sağlığı korumaktır. Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma tedbirleri sayesinde salgını yeniden büyük ölçüde kontrol altına aldık. Mayıs ayının kalan günleriyle ilgili uygulama esaslarını İçişleri Bakanlığımız kamuoyuna duyurdu. Sokağa çıkma kısıtlamasını hafta içi saat 21.00-05.00 arasında hafta sonları ise sokağa çıkma kısıtlaması devam edecek. Şehirlerarası seyahatler sokağa çıkma kısıtlaması olmayan saatlerde yapılabilecektir. Diğer seyahatler izne tabi olacaktır. Ana okulları ve kreşler açılacak, diğer öğretim kademeleriyle ilgili süreç daha sonra belirlenecektir.
1 Haziran’dan itibaren başlayacak kademeli normalleşme takvimin ikinci etabını da konuştuk. Bu konudaki uygulama esaslarını milletimizle paylaşacağız. Aşı faaliyetlerine hız veriyoruz. Öğretmenler başta olmak üzere riskli grupların tamamını aşılamaya çalışıyoruz. Salgının üstesinden ancak hep birlikte hareket edersek gelebiliriz. Belirlenen tedbirler, hayata geçirilen uygulamalar bu sancılı, sıkıntılı süreci bir an önce geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır. Salgının süresi uzadıkça sabırların tükendiğini biliyoruz, inşallah en zorunu geride bıraktık ama bir müddet daha ihtiyatlı gitmek mecburiyetindeyiz. Bundan sonra eskisi kadar kapsamlı ve kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olmayacağını ümit ediyoruz.
Attığımız her adımda insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla insanımız hem sağlığını hem de aşını koruma mücadelesi verdik. Salgın döneminde dünyada büyümeye devam edebilen nadir ülkelerden biri olduk. Kısıtlamadan etkilenen sektörlere maaş, kira desteği yaptık. Vergi ve primle attığımız bu adımların yanında kredi kolaylığı gösterdik. Turizm sektörümüzü ayakta tutmak için ayrıca çalıştık, çabaladık.
Bir başka müjdeye daha geliyorum. 645 bin emeklimizin maaşını 1.500 liraya çıkardık. Tarım kredi kooperatiflerin, esnafların vergi ve sigorta primi ertelemeleri ile her kesimden insanımızı rahatlattık. Sadece merkezi yönetim bütçesinden yaptığımız harcamalar şimdiden 79 milyar liraya ulaştı. Bu rakam yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak. Merkezi yönetim bütçesiyle birlikte nakdi ödemelerin tutarı şimdiden 134 milyar lira olarak gerçekleşirken bu rakam, haziran sonu 181 milyar lirayı bulacaktır. Salgının başladığı günden bu yana toplamda 661 milyar liralık kaynağı insanımızın emrine vermiş olduk.
Esnaflarımıza yönelik yeni bir destek programının projesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Esnaflarımıza 2 grupta destek vereceğiz. Salgın tedbirleri sebebiyle işlerine ara vermek mecburiyetinde kalan esnaflarımıza iki grup halinde destek olmayı amaçlıyoruz. Birinci grupta kahvehane, kafe, çay bahçesi gibi yerler ile okul ve personel servisleri düğün salonları öğrenci yurtları, kantinler kırtasiyeler internet kafeler, lunaparklar gibi işletmeler yer almaktadır. Sayıları toplamda 235 bine ulaşan bu işletmelere bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemeleri yapacağız. Destek vereceğimiz ikinci grupta ise bakım onarım tamirat, kaporta işleriyle uğraşanlar, seyyar satıcılar, sıhhi tesisatçılar hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, kuru temizlemeciler, oyuncak, kozmetik ve hediyelik eşya satıcıları, camcılar çilingirler, bakırcılar kalaycılar, ayakkabıcılar konfeksiyoncular, tuhafiyeciler, züccaciyeciler, kurs işletmecileri yer almaktadır. Bu gruba daha önceki destek ödemelerinden yararlanan, lokantalar, terziler dahildir. Bu gruptaki vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi vereceğiz. Toplam 1 milyon 150 bini aşkın işletmemizi kapsayan gruptaki vatandaşlarımıza bir defaya mahsus 3 bin lira hibe ödemesi vereceğiz
Çiftçilerimize de müjdelerimiz var. Ramazan ayı boyunca 180 bin ton patates ve kuru soğanı alarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıttık. Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin Ziraat Bankasına veya Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları ertelenecektir.
Çay üreticilerimiz için alım fiyatını açıklıyorum. Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilo başına 3,87 liraya desteklemeyle birlikte 4 liraya yükseltilmiştir. Bakliyat alım fiyatlarımız ton başına kırmızı mercimekte 5 bin lira, yeşil mercimekte 4 bin 150 lira, nohutta ise 4 bin 50 lira olarak belirlenmiştir. Ton başına sert ekmeklik buğday alım fiyatını 2 bin 250 liraya, arpa alım fiyatını 1750 liraya yükseltiyoruz. Ton başına hububatta 275 lirayı, bakliyatta ise 910 lirayı bulan prim ve destekler verilerek üreticilerimizin giderlerine katkı sağlanacak.
PKK’YA AĞIR DARBE
PKK’nın Suriye genel sorumlusu Sofi Nurettin kod isimli terörist Irak’ın kuzeyinde etkisiz hale getirilmiştir. Pek çok kanlı eylemin faili olan bu terörist, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında askerlerimize karşı yapılan pek çok saldırının da sorumlusudur. Etkisiz hale getirilen Sofi Nurettin’in durumu, PKK/KCK ile PYD/YPG’nin aynı örgüt olduğu gerçeğini inkarı mümkün olmayacak şekilde ortaya koymuştur. Gara operasyonu sırasında 13 masum insanımızın şehit edilmesine emirleri verenlerden biri de budur. PKK-YPG’nin Irak’ta ve Suriye’de saklanan teröristlerin ele başlarını etkisiz hale getirene kadar operasyonlarımız sürecektir. Bu ülkeye ihanet eden, kurşun sıkan, vatanımızın bütünlüğüne tehdit oluşturan herkesin aynı akıbetin beklediğini bugün Millete Seslenişte hatırlatıyorum.
En büyük üzüntümüz, ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir. Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Biz demokrasiye, milli iradeye uygun şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Eski Türkiye hastalıklarını hortlatma noktasında mesafe alamayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına da engel olamayacaklar.
Maalesef birilerinin Filistin’den bize ne Kudüs’ten bize ne şeklindeki yaklaşımlarına şahit olabiliyoruz. Bugün Biden’in ciddi bir İsrail’e silah onayıyla ilgili imzasını gördük. 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma, şu bu onu konuşuyorlar. Sözde ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın. Şimdi ciddi manada orantısız bir şekilde Gazze’ye saldırılan bu olayla da siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bizi bunu söylemeye mecbur ettiniz. Biz bu konuda daha fazla duramayız. 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz.
1948 ile 1967 yılları arasında 3.5 milyondan fazla yurtlarından edilerek mülteci durumuna düşürülmüştür. İsrail hukuk tanımazlığını bir kez daha göstermiştir, bunlar yavruları öldürecek kadar katiller. Bir yandan Kudüs’ün mahremiyetine el uzatan bir yandan Gazze’deki sivilleri bombalayan işte bu terör devleti İsrail’dir. Siz savaş uçaklarınızla birlikte Gazze’ye bomba yağdırıyorsunuz. Filistin’de yaşanan trajediye arkasını dönen aslında yarın kendi başlarına gelecek felaketlerin tohumlarını ektiklerini unutmamalıdır.
Şu anda buradan Avrupa’ya sesleniyorum. Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya devletini telin ediyorum. Avusturya devleti herhalde soykırıma tabi tuttukları Yahudilerin faturasını Müslümanlara ödetmeye çalışıyor. İsrail’in Kudüs’te ve Gazze’de yaptıklarına destek veren diğer ülkeler de tarihe, insanlığa karşı işledikleri bu suçun karasıyla anılacaklardır. Türkiye tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi Filistin topraklarında da iki devletli adil çözümden yana olduğunu her fırsatta ifade etmektedir. Esasen gelinen noktada artık Kudüs konusunda ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Dün katolik dünyasını ruhani lideri Papa ile yaptığımız telefon görüşmesinde bu hissiyatımı kendisiyle de paylaştım. Kudüs’ün 3 dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi en doğru ve tutarlı yol olacaktır. BM’yi BMGK’yı kuruluş amaçlarından biri de bu olan İİT’nı bir an önce ve etkin bir şekilde Kudüs ve Filistinli mazlumlar için harekete geçmeye çağırıyoruz.