Cumhuriyet Halk Partisi kurmayları Eskişehir’de düzenlendiği toplantıda KHK mağdurlarıyla buluştu. Toplantıda KHK mağdurlarının sorunları ve çözüm yolları tartışıldı.
Adana, İzmir ve İstanbul’un ardından dördüncüsü Kütahya ve Eskişehir KHK’lı platformları ile Eskişehir’de gerçekleşti. Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Cihangir İslam, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü, Utku Çakırözer, KHK’lı Platformlar Birliği Başkanı Münir Korkmaz, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda KHK mağduru katıldı.
“BİR İŞTE ÇALIŞMALARI BİLE ENGELLENDİ”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel, 15 Temmuz darbe girişiminden beş gün sonra 20 Temmuz’da ilan edilen Olağanüstü Hal sonrası, Kanun Hükmünde Kararname kararları ile kamuda görevli yaklaşık 130 bine yakın yurttaşın ihraç edilerek işinden, aşından, sosyal çevresinden olduğunu söyledi.
Bu kişilerin gelirsiz kaldığını, açlığa mahkûm edildiğini ifade eden Taşel, “Çocuklarına, eşlerine, akrabalarına cevap vermekte zorlandılar. Bir işte çalışmaları bile engellendi. Kısaca; iktidar tarafından fişlendiler. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Haziran 2017’de Ankara’dan başladığı yürüyüşü 9 Temmuz 2017’de İstanbul Maltepe’de çok yüksek katılımlı bir mitingle sonlandırdı. Etap etap katılımlarla olsa da, milyonlarca adalet eksikliği hisseden insanımız, 24 gün boyunca onunla birlikte yürüdü, yürüyüşe destek verdi. O ise, 83 milyon yurttaşımızın hukuk karşısında eşit olması, hak temelli özgür bir gelecek için, adalet için, bıkmadan usanmadan yürüdü, yürüdü, yürüdü” dedi.
“HİÇBİR YERDE ÇALIŞTIRILMAYAN YURTTAŞLARIZ”
KHK’lı Platformlar Birliği Başkanı Münir Korkmaz ise bu toplantının 4’üncü buluşmaları olduğuna dikkat çekerek, “CHP İl örgütüne ve buradaki KHK’lı arkadaşlara, buradaki emek, meslek örgütlerine teşekkür ediyoruz. Ben Adana’dan geldim. Gerçekten çok güzel bir tablo burası Demek ki sivil ölümleri görmeye başlıyoruz artık. Biz kimiz? Biz toplamda 132 çeşit hak mağduriyetine uğrayan, aşağı yukarı 100 arkadaşımızın intihar ettiği, 800 civarında arkadaşımızın KHK zulmü sonrasında yakalandığı hastalık sonucu öldüğü, hiçbir yerde çalıştırılmayan, sosyal izolasyona tabi tutulan yurttaşlarız” dedi.
“DEMOKRASİ İSTEMEK, BARIŞ İSTEMEK ADALET İSTEMEK BİR SUÇ”
KHK’lı kişilerin her mahallede, apartmanda olduğuna da dikkat çeken Korkmaz, “Kolay değil. 5 yıldan beri bizim çektiklerimizi biraz sonra dinleyeceksiniz. Bu son süreçte CHP’nin yapmış olduğu bu toplantı son serisi biz KHK Platformları olarak çok anlamlı ve sonuna kadar destekliyoruz. Hani şunu biliyoruz. Zaten bu ülkede demokrasi istemek, barış istemek, adalet istemek bir suç. Dolayısıyla medyada bu buluşmaların içeriğini itibarsızlaştırmak için bir çabalar var ama CHP gerçekten bu konuda cesur davranıyor” ifadelerini kullandı. Korkmaz, konuşmasında şunları söyledi:
* Adana’da başlayan bir süreç. Tüm Türkiye’de 35 yerde KHK platformu var. Biz bu işin siyaseten çözüleceğine inanıyoruz. Artık hukukla falan çözülmez. Buna inanmıyoruz artık. Bu ülkede hukukun falan olduğunu düşünmüyoruz. Ben kendim 3. KHK’mı yaşadım, 12 Eylül sürecinde yaşadım. 4 yıl açıkta kaldım ama bir hukuk vardı. Askeri faşistlik, diktatörlük zamanında bile bir hukuk kırıntısı vardı.
* Mahkeme kararı ile göreve geri döndüm. 5 yıldan beri dosyam hala inceleniyor. Bir tane soruşturma yok, neyi inceliyorsun? En son CHP’den meclis üyesi oldum. 2 ay görev yaptım. Oradan da görevden alındım. Böyle bir hukuksuzluk olmaz. Dolayısıyla CHP’nin yapmış olduğu bu çalışmayı sonuna kadar destekliyor ve KHK’lar bitecek, biz kalacak diyoruz.
“KENDİM İÇİN DE MÜCADELE EDİYORUM”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın konuşmasında medya deyince sosyal medyanın akla geldiğini vurgulayarak, bir tartışma ortamı olduğunun altını çizdi. İyi niyetli olunduğu takdirde bu tartışmaların faydalı olduğunu belirten Taşkın, “Çoğunlukla bu girişimimiz olumlu algılanıyor. Bence burada mutabıkız. Fakat bazılarımız diyor ki samimi misiniz? Ben zaten barış bildirisine imza attığım için üniversiteden atıldım. Çok çok sevdiğim mesleğimden atıldım. Kendim için de mücadele ediyorum. Dolayısıyla bu samimiyet meselesini aşalım” dedi.
“AKP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ DE ÇOK ÜZÜLÜYOR”
Siyasi partilerin bu konudaki görevleri olduğunu ifade eden Taşkın, “10 yıl sonra çok geç olacak. Şu an da toplumun farkında olduğu ama biraz böyle uykudan uyanmış hali ya da yarı uyuşmuş haliyle yüzleşmek istemediği bir mesele var ama bu yüzleşmeden olmaz. Bundan kaçamayız. Siyasetin bunu anımsatmak, tazelemek gibi bir görevi var. Kimse yüzünü dönemez. Her siyasi parti mensubunun bir KHK’lı komşusu var. AKP’li ve MHP’lilerin hemen hemen hepsinin bir KHK’lı komşusu var. AKP’li milletvekilleri de çok üzülüyor. Belki samimiler üzülüyorlar. Tamam, farkındayız eee sen milletin vekilisin, asıl öznesin. Dolayısıyla bu girişim bu konuda bir yarar sağlarsa bende kendimce çok mutlu olurum” şeklinde konuştu.
“BİR ŞEYLER YAPMAMIZ GEREKİYORDU”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülizar Biçer Karaca, yaşanan hukuksuzlukların ve adalet arayışı için bir şeyler yapmaları gerektiğini ifade eden konuşmasında şöyle konuştu:
* Aslında sivil ölüme terk edilmek sözcüğü çok anlamlı. O nedenle 5 yıldır sivil ölüme terk edilen ve var olan, yaşayan ama yaşamayın, var olmayın, siz yoksunuz denilen değerli KHK mağduru arkadaşlarımız, Kütahya’dan Eskişehir’den gelenler, sevgili belediye başkanlarım. Öncelikle bugün Eskişehir’de yoğun bir katılım ile bizlerle birlikte bu adaletsizliğe ortak olmayacağım diyenlerle bir arada olma öznesini, dayanışmasını gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.
* Yaşananları bildiğim ve takip ettiğim için ilk iş OHAL komisyonuyla bir görüşme talebim oldu. 2 buçuk ay boyunca defalarca komisyondan defalarca randevu talep ettim. En sonunda, zoraki de olsa 8 Ekim’de OHAL komisyonu başkanından bir randevu aldım. Bir saatlik bir görüşme gerçekleştirdiğimde OHAL komisyonunun neye nasıl karar verdiğine tanıklık ettikten sonra bu ülkede yaşanan hukuksuzlukların ve adalet arayışı için bir şeyler yapmamız gerekiyordu.
Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti. CHP’li heyet Kütahya ve Eskişehirli KHK mağdurlarına tek tek söz vererek, sorunlarını dinledi.