Resmi Gazete‘de yayımlanan karara göre, CHP’li milletvekilleri 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Daire Kanun’da yer alan 5682 sayılı Pasaport Kanunu’ndaki 14. ve 7. maddede belirtilen bazı hükümlerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı.
Davada, haklarında Terörle Mücadele Kanunu’ndaki suçlara ilişkin soruşturma veya kovuşturma bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilmemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülerek, buna ilişkin 14. maddenin iptali istendi.
Anayasa Mahkemesi, bu madde yönünden iptal istemini reddetti.
Yüksek Mahkeme‘nin kararında, herkesin seyahat özgürlüğünün bulunduğuna, hususi damgalı pasaportların ise belirli şartları taşımak koşuluyla bazı kamu görevlileri ve avukatlara verilebildiğine işaret edildi.
Kanun koyucunun hususi damgalı pasaportu alacaklara yönelik bazı şartlar koyabileceği ifade edilen kararda, iptali istenen hükümdeki sınırlamanın vatandaşların umuma mahsus pasaport ile yurt dışına çıkışına engel olmadığı kaydedildi.
Dava konusu kanunun tedbir niteliğinde olduğuna işaret edilen kararda, şu değerlendirmeye yer verildi:
- “Bu çerçevede kural kapsamında yer alan avukatların hususi damgalı pasaport alamamalarının sürekli nitelikte olmayıp haklarındaki anılan suçlardan yürütülen soruşturma veya kovuşturmaların devamı süresiyle sınırlı olduğu gözetildiğinde hususi damgalı pasaport edinme imkanının kazanılmasına ilişkin koşullarda anılan farklılığın öngörülmesiyle güdülen amaç ile kuralla öngörülen araç arasında uygun bir dengenin kurulduğu, bu bağlamda kuralla getirilen söz konusu farklılığın öngörülme amacına göre kural kapsamındaki avukatlara aşırı bir külfet yüklemediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kuralda eşitlik ilkesine aykırı bir yönün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”
İptaline karar verilen hüküm
Yüksek Mahkeme, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’na eklenen 7’inci maddenin bazı bölümlerinin ise Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmederek, iptaline karar verdi.
Kararda, iptali istenen düzenlemenin, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyelikleri, iltisakları nedeniyle pasaportu iptal edilenlere, kanunda belirtilen kıstasları sağlamaları ve başvurmaları halinde kolluk tarafından yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilebilmesini öngördüğü belirtildi.
İptal isteminde, bu durumdaki kişiler pasaport almak istediğinde İçişleri Bakanlığına takdir yetkisi tanınarak, seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığının savunulduğuna yer verilen kararda, Anayasa’ya göre kişilerin yurt dışına seyahat özgürlüğü bulunduğu ve bunun ancak kişi hakkındaki soruşturma ya da kovuşturma nedeniyle hakim tarafından kısıtlanabileceği aktarıldı.
Düzenlemenin, tüm şartların gerçekleşmesi durumunda dahi pasaport verilmesi konusunda İçişleri Bakanlığına takdir yetkisi verdiği ifade edilen kararda, iptali istenen düzenlemenin seyahat özgürlüğünü sınırlandırdığı kaydedildi.
Kararda, şöyle denildi:
- “Dava konusu kurallarda Anayasa’nın anılan maddesinde yer almayan sınırlama sebepleriyle de söz konusu hürriyetin sınırlandırıldığı ve kuralların yurt dışına çıkış yapabilmesini idarenin yetkisine bırakarak Anayasa’da belirtilen sınırlama sebeplerine bağlanan hakim kararı güvencesini ihlal ettiği görülmektedir. Bu itibarla kuralların yurt dışına çıkma hürriyetini Anayasa’ya aykırı olarak sınırladığı sonucuna varılmıştır.”
İptal kararları, Resmi Gazete‘de yayımlanmasından bir yıl sonra yürürlüğe girecek.