Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, gazete, televizyon ve internet medyasının temsilcileriyle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Gelecek Partisi ev sahipliğinde düzenlenen altılı masa buluşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Uysal, başörtüsü tartışmasına yönelik altılı masa olarak yeni bir hazırlık sürecinde olduklarını açıkladı.
“MUHALEFET OLARAK AYRI BİR TEKLİFİMİZ OLACAK”
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başörtüsü teklifini referanduma götürme niyetinde olduğunu ve suistimal etmek istediğini belirten Uysal, şöyle konuştu:
“Türkiye’de bugün başörtüsüyle ilgili aklı selim hiç kimsenin itirazı yok, ortak bir kabul ve ortak pratik var bu noktada. Gelinen noktada iktidarın teklifi var. Önümüzdeki hafta basına yansıyan şekliyle de siyasi parti gruplarıyla tekrar görüşmeler olacak. CHP’nin zaten bir yasa teklifi var ama dünkü değerlendirmemizde hem yasa hem anayasa teklifi sürecinde sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil, Meclis’te temsiliyeti olan milletvekilleri olan, grubu olan partiler olarak biz hazırlığımızı gerçekleştireceğiz. Bu noktada muhalefet olarak ayrı bir anayasa değişikliği teklifimiz olacak. İktidarın manipülasyonlarına imkan vermeyecek şekilde sürecin işlemesini istiyoruz.”
“İKTİDARIN MANİPÜLASYONLARINA İMKAN VERMEYECEĞİZ”
Önümüzdeki hafta teklife yönelik çalışmanın somutlaşacağını da belirten Uysal, şöyle devam etti:
”Başörtüsü ile ilgili bu noktada teklifin verilmesi hususunu değerlendiriyoruz. Önümüzdeki hafta bunun çerçevesi netleşir. Çok temel olarak iktidarın metnindeki birtakım düzenlenmesi gereken hususların olduğu açık. Bizler bu noktada hazırlığımızı yaparak, farklı endişeleri giderecek iktidarın suistimallerine iktidarın manipülasyonlarına imkan vermeyecek şekilde bir sürecin işlemesini istiyoruz açıkçası.”
“AİLE DÜZENLEMESİ YOK”
Uysal, Anayasa değişiklik teklifi için 200 milletvekilinin imzasının gerektiği ancak altılı masayı oluşturan partilerin Meclis’teki sandalye sayısının 175 olduğunun hatırlatılması üzerine de “Milletvekillerinin imzasına açmak noktasında bir düşüncemiz var. Anayasa değişikliklerinde parti disiplini çerçevesinde bağlayıcı bir karar alınamayacağını biliyoruz” dedi. Uysal, Meclis’teki bütün siyasi partilere teklife destek olmaları çağrısında bulunacaklarını da belirterek, önümüzdeki hafta tekliflerinin netleşebileceğini dile getirdi. Uysal, muhalefet olarak tekliflerinin yalnızca başörtüsünü kapsayacağını, aile ile ilgili herhangi bir düzenlemeye gitmeyeceklerini de belirtti.
“SEÇİM TAKVİMİ BAŞLAYANA KADAR ADAY AÇIKLANMAZ”
Uysal, Cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik sorularla ilgili de şu ifadeleri kullandı:
“Çok uzun süredir sorulan soru cumhurbaşkanlığı adaylığı. Hedef, aday değil aday ve kadroyu paket program halinde milletin önüne koymak. Usuller modeller her siyasi parti farklı verilerden kaynaklardan kendi perspektifinde değerlendirerek, değerlendirme yapacaktır. Usule ilişkin değerlendirme olmadı ama bu süreç hem birebir hem de karşılıklı değerlendirmeler yapılacaktır. 26’sındaki toplantılara kadar 2’li 3’lü ziyaretler ile kademe kademe netleşecektir. 26’sı toplantı ve sonrası seçim takvimi başlayıncaya kadar ben adayın açıklanacağı kanaatinde değilim. Karşılıklı istişare ile takvim değişir. Ne 1 saat önce ne bir saat sonra tabi zamanlaması var saat işlemeye başladı.”
“EKMELEDDİN İHSANOĞLU TECRÜBESİ ORTADA”
Uysal, adayın altılı masa içerisindeki liderlerden birinin mi olacağına dair soruya da şu yanıtı verdi:
“Adayın siyasi sorumluluğu olan icraat iddiası olan kişi olması, kişilerin karakterleri çok önemli. Milletin tercihleri belirli olacaktır. Adayı belirleme noktasındaki yaşadığımız süreç Ekmeleddin İhsanoğlu tecrübesi, 2018 tecrübesi ortada. Muhalefetin enerjisini en azami noktasında sandığa yansıtma yolu ortak adaydan geçmekte. Ortak fikri tüm liderler benimsedi. Ortak kararlılık ortak aday çıkması hususunda. Bir büyük sorumluluk var milletin beklentisi var. O beklentiyi zedeleyecek adım olmaz, o beklentiyi karşılayabilecek şekilde çalışma yürütüyoruz.
‘İMZA YETKİSİ’ TARTIŞMASI
Uysal, Davutoğlu’nun katıldığı bir programda altılı masanın yönetim modeline ilişkin “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içerisinde imza yetkisine sahip bulunacaklar. Cumhurbaşkanı kadar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak” sözleri ile ilgili de şöyle dedi:
“30 Ocak’taki toplantıda, geçiş sürecine dair nihai çerçeve çıkacak. Ben sayın Davutoğlu benzer açıklama yapmak istemem. Şunu ifade edeyim, bu süreç karşılıklı işbirliği ve mutabakat süreci. Kamuoyuna açıklandıktan sonra değerlendirme yaparım. Ortada ortak bir irade var. Ortak aklı hukuku kurum kültürünü merkeze alırken farklı uygulama olmaz. Siyasi sürecin etkin yürütülmesi için de ortak bir sorumlulukla yürüteceğiz. Seçilecek cumhurbaşkanının makamında sorumluluklar var o sorumlulukta o yetkilerini kullanacaktır. Bu çerçevede değerlendirme yapabilirim. Kemal Kılıçdaroğlu ve isimler üzerinde hiçbir değerlendirme olmadı. Ortak bir aday çıkmıyorsa tüm genel başkanlar bu iddiaya sahiptir. Ana muhalefet meclisin ikinci büyük partisidir. Sayın Kılıçdaroğlu da bu süreçte değerlendirilecektir. Ben adayın, siyasi parti genel başkanlarından biri olması gerektiğini paylaştım.”