Sağlıkta kriz uyarısında bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Sağlık sistemi çöküyor. Randevular alınamıyor. Teşhisler konulamıyor. Ameliyatlar yapılamıyor. İlaçlar bulunamıyor. Ülke resmen hekimler göçü veriyor. Devlet hastanelerindeki hekimler sürekli istifa ediyor. Hekim olmayınca, randevu da kuyrukları uzuyor. Sebebi iş bilmezlik. Böyle giderse birkaç yıla kadar ameliyat yapacak cerrah bulamayacağız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin İskenderun ilçe kongresinde konuştu. Ekonomiden sağlığa önemli başlıklara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, “84 milyonluk ülkede, sokaktaki fiyatlardan haberi olmayan iki kişi var: Biri Sayın Erdoğan, diğeri Bahçeli” dedi.
“HEKİM OLMAYINCA RANDEVU KUYRUKLARI UZUYOR”
Babacan özetle şunları söyledi:
* “Sağlık sistemi çöküyor. Randevular alınamıyor. Teşhisler konulamıyor. Ameliyatlar yapılamıyor. İlaçlar bulunamıyor. Ülke resmen hekimler göçü veriyor. Devlet hastanelerindeki hekimler sürekli istifa ediyor. Hekim olmayınca, randevu da kuyrukları uzuyor. Sebebi iş bilmezlik. Böyle giderse birkaç yıla kadar ameliyat yapacak cerrah bulamayacağız.
* Bir iktidar, kendi elimizle yetiştirdiğimiz insan gücümüzü Amerika’ya, Avrupa’ya bedavadan vermez, veremez. İnsanlara kaliteli bir yaşam ve insanca çalışma imkanı tanınmazsa, o ülkenin hastanelerinde randevu kuyruğu olur. Muayene süreleri 5 dakikaya indirilirse insanlar doğru düzgün tedavi edilemez.
* Kur oynaklığı devam ettiği sürece ilaç sanayine güven verilemez, ilaç bulunmaz. Sağlıktaki krizi çok iyi görüyoruz. Hekimiyle eczacısıyla, hemşiresiyle teknisyeniyle tüm sağlık çalışanlarımızın yanındayız.
“ENFLASYONU DÜŞÜREMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”
* Kur korumalı mevduat hesabı dediler. Yoksuldan alıp zengine vermenin adı. Kur artınca mevduat sahipleri mağdur oluyor da mazota 26 lira ödeyen şoför arkadaşım mağdur olmuyor mu? Tam bir devleti batırma operasyonu. Hükümetin enflasyonu düşüremeyeceğini biliyoruz. Niye dört yıldır yapamıyor? Elini tutan mı var?
* Türkiye, insanların hayallerinden uzaklaştığı bir ülkeye dönüşüyor. Koskoca ülkeyi Survivor setine döndürdüler. Millet hayatta kalmak için çalışıyor. Rakamları Ayarlama Enstitüsü, geçen ayın enflasyonun rakamını açıkladı.
* Neymiş? Yüzde 73 buçukmuş. İnandırıcılığını artırmak için bir de buçuk eklemişler. ‘Enflasyonu o kadar hassas, kuyumcu terazisiyle ölçüyoruz ki 73,5′ diye açıklıyorlar.
* Öyle anlaşılıyor ki, 84 milyonluk ülkede, sokaktaki fiyatlardan haberi olmayan iki kişi var: Bir, Sayın Erdoğan. Diğeri Bahçeli. TÜİK onlara yaranmak için birileriyle yarışa girdiyse bilelim.
“YAHU SİZ KİMİ ALDATIYORSUNUZ”
* Yayınladıkları aylık raporlarda ürünlerin fiyatını listelemeyi durdurmuşlar. Yahu siz kimi aldatıyorsunuz? Fiyatları yayınlamayınca, markette vatandaş fiyatları görmeyecek zannediyorlar.
* Ha tabii Sayın Erdoğan ve Bahçeli alışverişe, markete çıkmadığı için fiyatları görmeyecek doğru. Ancak, 84 milyonun geri kalan, 83 milyon 999 bin 998 kişi fiyatları görüyor.
* Ülkemizde artık kronik yüksek enflasyon devri başlamış durumda. Ancak yanlışta ısrar, yanlışta inat bu ülkeyi daha da kötüye götürür. Bu kafayla bunlar ülkeyi, Allah korusun, hiper enflasyona bile götürür. Bu enflasyonun sonucu açlıktır, yoksulluktur.
“İŞSİZİN İŞ BULAMADIĞI ÜLKEDE BÜYÜMEDEN BAHSEDEMEZSİNİZ”
* Cumhurbaşkanı’na bakıyoruz, ayrı bir alemde. Beştepe Harikalar Diyarından millete masal anlatıyor. Ekonomi, bu çeyrekte yüzde 7,3 büyümüş falan filan. Bu nasıl büyümeyse anlamadık. İşsizin iş bulamadığı, çocukların yatağa aç girdiği, esnafın elektriğini yakamadığı ülkede büyümeden bahsedemezsiniz.
* Vatandaşımız dertli. Bir hanımefendi bağırdı: ‘Enflasyon, enflasyon, enflasyon’ diye. ‘Enflasyon yüzde 300′ diyen bir babanın feryadına şahit oldum. Bu acı tabloyu çözmenin sorumluluğunu iliklerimize kadar hissediyoruz.
* Biz, heyecanımızı hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Türkiye’yi hukukla biz buluşturacağız. Türkiye’ye güveni yine biz getireceğiz. Zenginliği yükselten kadrolar yine bizler olacağız. Ülkemizi krizlerin pençesinden yine bizler kurtaracağız. Özgür ve zengin bir Türkiye olacağız.”