Görüşmede gerek ikili gerek bölgesel gerek küresel konuları görüştüklerini, bu çerçevede Afganistan’ı da konuştuklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Şurada çok kısa bir süre içinde maalesef Afganistan ile yeniden dünya ayrı bir yere kilitlenmiş vaziyette. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Demek ki dünyada en güçlüyüm diyen ülkelerin, girdikleri yerlerden çıkarken çok daha hassas, çok daha dikkatli çıkmaları gerekirken ama bu çıkışlar öyle söylendiği gibi olmadı. Maalesef, terör örgütlerine bu ülkeleri teslim etmek suretiyle buralardan ayrılmak, bedeli ağır neticeler doğurmaktadır. Örneğin DEAŞ bunu üstleniyor. Peki DEAŞ’a karşı verdiğiniz bir mücadele var mı? Yok. Ama DEAŞ’a karşı en güçlü mücadeleyi Türkiye olarak biz verdik, veriyoruz. Lafla olmuyor bu işler. Şu anda işte Taliban diyorlar. Tamam da ‘Taliban şu anda eski Taliban’ değil diyorsunuz. Mesele ne dediği değil, ne yaptığıdır. Şu anda da Taliban’ın Afganistan’da bundan sonraki süreçte ne yapacağı çok büyük önem arz etmektedir. Türkiye olarak şu an itibarıyla sivillerimizi ülkemize taşıdık. Şu anda teknik elemanlar olarak belli sayıda, az sayıda elemanımız orada bulunuyor ama bunun dışında biz Afganistan’dan bütün bu ekiplerimizi çekmiş bulunuyoruz. Temennimiz odur ki barışın geleceğine her türlü desteği vereceğiz. 20 yıldır Afganistan’da çok büyük emeklerimiz oldu. Bundan sonraki süreçte de gelişmeler bunların belirleyicisi olacaktır.”
‘Adımları konuşacağız’
Bütün meselenin Afganistan halkının bir an önce huzurlu bir yaşama geçmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Eğer Amerika’nın yapacağı bir şey varsa bunu sağlamaktır. Atacağı bir adım varsa bu alanda bir adım atmaktır ama Amerika, ‘Ben çekildiğim gidiyorum’ deyip çekilip gidiyor, ondan sonra ‘Ne derdiniz varsa görün’ diyor. Şu anda NATO ne yapacak, biz de bir NATO üyesiyiz, şu anda o noktada tabii görüşmelerimiz olacak. Ne gibi adımlar atacağız, onların da planlamalarını yapacağız.”