“Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı Hakkı” konulu sempozyumun açılışında konuşan Arslan, yargı mensuplarının şiarının “3A” yani “akıl, ahlak ve adalet” olması gerektiğini söyledi.
‘Hukuk dışı arayışlar’
Vesayet altındaki yargısal aklın adaleti tesis edemeyeceğini vurgulayan Arslan, bunun en yıkıcı örneğinin 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte yaşandığını kaydederek “Bu meşum darbe teşebbüsünden çıkarılması gereken en önemli derslerden biri, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının ve bunun yanında yargı mensuplarının sadece hukuka bağlı kalarak karar vermelerinin sağlanmasının demokratik hukuk devletinin geleceği bakımından hayati derecede önemli olduğu gerçeğidir” dedi.
Hukuk devletinde uzaktan kumandalı yargının da yargıcın da düşünülemeyeceğini belirten Arslan, “Hukuk ve adalet açığı bir ülkenin geleceği bakımından her türlü açıktan daha tehlikelidir. Zira bu açık, temeli adalet olması gereken devlete yönelik toplumsal güveni ve inancı zedeleyecektir. Önemle vurgulamak gerekir ki hukuk devletinde adaletin yegâne adresi mahkemelerdir. Mahkemelerin adalet arayışına cevap veremediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretemediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır” diye konuştu.