AYLAR SONRA JAPONYA’DA VİZYONA GİRDİ
Atom bombasının yapılışını konu alan Christopher Nolan imzalı Oppenheimer filmi 21 Temmuz’da vizyona girdiği günden beri sinema dünyasının gündeminde. “Barbie” ile aynı gün izleyici karşısına çıkan film Oscar Ödülleri’nden 7 ödülle ayrıldı.
Gişede de büyük bir başarı yakalayan film Japonya‘da vizyona girmemişti.
1945 yılında Hiroşima ve Nigazaki’ye atılan atom bombasının yapılışını konu alan film, aylar sonra ülkede vizyona girdi.
İLK TEPKİLER
29 Mart’ta vizyona giren filme ilk tepkiler geldi.
BBC’ye konuşan Hiroşimalı bir genç, “Oppenheimer harika bir adam gibi yansıtılmış ama pişmanlığını ve suçluluğunu gizleyemiyor. Bunu görmek enteresandı” yorumunda bulundu.
Bir başka izleyici bombanın atıldığın anda yapılan kutlamaları “tiksindirici” bulduğunu belirtirken bir başkası “Filmde ‘Atom bombası kullanmak hayat kurtarır’ diyorlar. Bu cümleyi duyduğumda sanki Amerika bakış açısından ve dünya bakış açısından yeni bir bakış açısı öğrenmiş gibi hissettim” dedi.
“HİROŞİMA KÖKENLİ BİRİ OLARAK İZLEMEYİ ZOR BULDUM”
37 yaşındaki bir Hiroşimalı ise “Tabii ki bu, Akademi Ödüllerini kazanmayı hak eden muhteşem bir film. Ancak film aynı zamanda atom bombasını, onu öven bir şekilde tasvir ediyor ve Hiroşima kökenli biri olarak izlemeyi zor buldum” ifadelerini kullandı.
Yorumlar arasında “Film izlemeye değerdi ama sonunda Oppenheimer’ın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki duruşması gibi birkaç sahneden çok rahatsız oldum” gibi ifadeler de yer aldı.
Filmi izleyen bir öğrenci ise “Atom bombalarının atıldığı Hiroşima ve Nagazaki sakinleri, kesinlikle kurbandır. Ama mucidin faillerden biri olmasına rağmen, aynı zamanda savaşın kurbanı olduğunu düşünüyorum” dedi.
“NÜKLEER SİLAHLARIN DEHŞETİ YETERİNCE TASVİR EDİLMEMİŞ”
Hiroşima’nın 96 yaşındaki eski belediye başkanı Takashi Hiraoka, “Hiroşima’nın bakış açısından bakıldğında, nükleer silahların dehşeti yeterince tasvir edilmemiş” dedi.
The Guardian’a göre, atom bombasından sağ kurtulan Profesör Masao Tomonaga, Oppenheimer’ı “nükleer karşıtı” bir film olarak gördüğünü söyledi ve “Filmin atom bombasından kurtulanların görüntülerinin olmayışının bir zayıflık olduğunu düşünmüştüm. Ama aslında Oppenheimer’ın düzinelerce sahnedeki replikleri atom bombasının gerçekliği karşısında yaşadığı şoku gösteriyordu. Bu benim için yeterliydi” diye ekledi.
O SAHNE YOKTU
Atom bombasından sağ kurtulan Toshiyuki Mimaki şunları kaydetti:
“Hiroşima bombalama sahnesinin olacağını sanıyordum ama olmadı. Eğer nükleer silahların olmadığı bir geleceğe sahip olmak istiyorsak, kurbanlar da dahil olmak üzere hikayenin tamamını göstermek önemli.”
Genç bir Hiroşima sakini ise “Gerçekten Oppenheimer adlı bir adam ve onun vicdanıyla boğuşması hakkında bir filmdi” dedi.
Bomba atıldığında aile üyelerinden beşini kaybeden Nagazaki’den sağ kurtulan bir kişi, The Japan Times’a “Mümkün olduğunca çok insanın gidip görmesini istiyorum. Yaklaşık 80 yıldır olduğu gibi, insanların bu silahların gerçek insanları nasıl etkileyebileceğini düşünmediği bir döneme girdik” açıklamasında bulundu.
İkinci Dünya Savaşı’nın Pasifik muharebelerinde ABD’nin 6 Ağustos’ta Japonya’nın Hiroşima kentine, 9 Ağustos’ta ise Nagazaki’ye atom bombası atıldı, 200 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Oppenheimer, Güney Kore ve Çin gibi Asya ülkelerinde vizyona girdi ve gişede büyük bir başarı elde etti.
ŞÖVALYELİK ÜNVANI VERİLECEK.
Öte yandan, rekor üstüne rekor kıran filmin yönetmeni Christopher Nolan’a şövalyelik ünvanı verilecek. Nolan artık, “Sir Christopher Nolan” olarak anılacak
Yönetmenin eşi Emma Thomas, Nolan’ın çoğu filminin yapımcılığını üstlendi ve çift uzun bir süredir her projede birlikte çalışıyor. Çiftin Syncopy adında bir film prodüksiyon şirketi var.
Thomas’a da sinema sektörüne katkılarından dolayı “dame” ünvanı verilecek.