Cihat DÜNDAR, sevilen yazar Hakan Evkaya ile sizin için konuştu. Rubik Küp Çözüm, Zamanın Katı Hali ve Üç isimli serisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Evkaya, salgının kendisini nasıl etkilediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
Pandemi herkesi etkilediği gibi beni de olumsuz etkiledi. İnsanlar ile temas yüzeyinin azalması hayatın zenginliğini orantılı olarak azaltan bir durum. İki kitaplık “ Üç “ adlı serisi için açıklamalarda bulunan Evkaya, okuyucu bu 21 farklı hikâyenin her birisinde farklı bir zamana, farklı bir karaktere, farklı bir bakış açısına sahip olacaktır, dedi. Yeni çalışmaları fantastik, bilim kurgu ve dram içerikli konuları ile okurunun karşısına çıkmaya hazırlanan Evkaya bir de itirafta bulundu: Yazarlık iddialı bir sözcük. Neden bilmiyorum ama kendime hala “yazar” diyemiyorum.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Hakan Evkaya kimdir?
Ben 2002 yılından beri mimarlık yapan, bilim-kurgu aşığı basit bir insanım. 1979 yılının Aralık ayında Ankara’da doğdum. Hala Ankara’da yaşıyorum. Ofisimiz 2×1 Mimarlık hayatımdaki en önemli element. Tüm hayatımı mimarlık üzerine 2×1 aracılığı ile kalibre ettim. Bu durumda diğer tüm ilgi alanlarım birer hobi olarak kaldı. Bilim ve bilim-kurguda bu alanlardan birisidir.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı? Size öncülük eden bir isim var mı?
Yazarlık iddialı bir sözcük. Neden bilmiyorum ama kendime hala “yazar” diyemiyorum. Yazan bir insanım demek daha doğru geliyor. Yazan bir insana dönüşmem birden oldu. Bir akşam evde oturmuş yine kendi kendime hayali kurgular yaparken, “bunları neden yazmıyorum” diye düşündüm. Aynı gün, “Zamanın Katı Hali” adlı romanımın ilk bölümüne hızlı bir dalış yaptım.
Rubik Küp Çözüm adlı kitabınızın ismi nerden geliyor?
Rubik Küp çözüm kitabının ismi tabii ki Rubik küpten geliyor. 1974 yılında mimar Erno Rubik tarafından icat edilmiş ve bildiğim kadarı ile hala dünyanın en çok satan oyuncağı. Ülkemizde sabır küpü ya da sinir küpü olarak piyasada kendine yer bulmuş bir zeka geliştirici alet diyebiliriz. 123 kentilyon olasılığı barındıran bu küçücük oyuncak, çoğu filmde imkansız küp olarak bile gösterilmiştir. Benim kitabım bu küpün çözümü için güvenilir bir algoritma sunuyor. Kitabı okuyup da küpü çözemeyen olmadı sanırım.
Üç isimli serinizi okur gözüyle yorumlar mısınız?
“Üç” serisi iki kitaptan oluşan toplamda 21 adet kısa hikayenin derlemesidir. Neden iki kitaplık bir serinin adı, “Üç” derseniz, kendimce en etkileyici hikayenin adının, “üç” olmasından kaynaklıdır diyebilirim. Okuyucu bu 21 farklı hikayenin her birisinde farklı bir zamana, farklı bir karaktere, farklı bir bakış açısına sahip olacaktır. Bu farklılıklar, her hikayede özenle yerleştirilmiş ayrıştırıcılar ile okuyucunun her hikayenin sonunda yüzüne vuran soğuk su ile serinlemesi amacıyla kurgulanmıştır.
Üç isimli serinizin vermek istediği mesaj nedir?
Herhangi bir mesajım yok. Mesaj vermeye çalışmanın beyhude bir çaba olduğu kanısındayım. Her insanın kendine ait bir yolu vardır. Bu yola müdahale edilemez, dönüştürülemez, etkilenemez ve hatta kirletilemez. Ben kimsenin yoluna bir mesaj koymakla ilgilenmiyorum, sadece yolu daha keyifli hale getirmekle ilgileniyorum.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Şu an birkaç proje birden yürütüyorum. Bunlardan birincisi bir orta dünya hikâyesi. Üç bölümlük bir fantastik bilim kurgu. Diğeri ise bir kadının hayatının son bir ayını anlatan bir dram.
Covid 19 salgını sizi nasıl etkiledi?
Pandemi herkesi etkilediği gibi beni de olumsuz etkiledi. İnsanlar ile temas yüzeyinin azalması hayatın zenginliğini orantılı olarak azaltan bir durum. Yazan bir insan içinse bu temas yüzeyinin maksimumda olması beklenir. Ancak şunu söylemeliyim ki psikolojik ve fizyolojik olarak güçlendiğimi hissettiğim bir dönemdeyim. Sanırım herkes için bu böyle. Belki nesillerdir ilk kez sorunlarla tek başımıza mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu durumu atlatan herkes yeni hayatına daha güçlü başlayacak bence.