Bu Hafta söyleşi konuğumuz İpek Alkan…
Kendisiyle yaptığımız söyleşiye geçmeden önce yine kendi kaleminden tanıyalım İpek Alkan’ı.
Doğma büyüme İstanbul’luyum, ailem ise Tarsus ve Adanalı. Amcam Süleyman Bey’in de şiir kitapları çıkmış. J Ayazağa Işık Lisesi’ni tamamladıktan sonra Amerika’da Lehigh University’de Endüstri Mühendisliği okudum, ayrıca tiyatro dersleri de aldım. Önce New York’ta olmak üzere yaklaşık yirmi seneye yakın da yönetim danışmanı olarak çalışıyorum. Lise hayatımda birçok edebiyat yarışmalarına katılmış olmakla beraber, hem Türkiye’de hem de Amerika’da farklı oyunlar için sahneye de çıktım. Evliyim, 2 çocuğum var. Yazarlığı da bir heves olarak görmüyorum umarım benimle beraber büyür.
MG: Bir kitap yazdınız ve kitabın adı oldukça ilgi çekici geldi. “Başkan Hasta” Sizi kitap yazmaya sürükleyen duygu nedir?
İpek Alkan: Açıkçası hep hayal gücünün içinde yaşayan bir çocuktum. Bunu yazıyla, tiyatroyla, şiirle dışa vurmaya çalışıyordum. Sonraları hayat koşuşturmacası ve yönlenmelerle tabir-i caizse bu ihtiyacımı unuttum. Pandemi zamanında kendi içime döndüğüm bir dönem oldu. Duyguyu hatırladım diyelim. Yazdıkça huzurum arttı. Daha kitap çıkmadan paylaşabilme ihtimali bile çok doyurdu beni, diyelim.
MG: Kendinizi geliştirmek ve yazma becerilerinizi ilerletmek için neler yapıyorsunuz?
İpek Alkan: Çok okuyorum. Kitap, edebiyat dergileri, gazete… Kim, neyi, nasıl yazmış onlara bakıyorum. Sosyal Medya’da da bazı hesapları bu manada takip ediyorum. Ayrıca, film veya dizi izlerken, karakterler ve aralarındaki diyalogları da inceliyorum ki bu zaten kendimi bildim bileli yaptığım bir şeydi.
MG: Kitap yazma süreciniz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? Sizin için yazma süreci nasıl başladı ve nasıl ilerledi?
İpek Alkan: Kitap yazmaya karar verdikten sonra konuyu belirlemek sancılıydı. Çünkü ihtiyaç duyulan küçük bir kıvılcım. Belirlediğiniz konu bir cümle olmalı ve sizi sayfalarca heyecanlandırabilmeli. O kıvılcımı bulduktan sonra resmen içimdeki dünyayı kağıda dökmeye başladım. Bazen bilgisayarda, bazen telefonda yazar oldum. Açıkçası ben baştan planlayan ve bir plan ışığında yazanlardan değilim. Yazmaya başladığımda beynimin beni istediği yere çekmesine izin veriyorum.
MG: Bu kitabın genel teması nedir?
İpek Alkan: Başkan Hasta, hayatlarımızda kendimiz için kurduğumuz düzeni, sistemi ne denli sağlıklı kurabildiğimizi siyasi bir platformda sorguluyor. Bir arkadaşım zamanında bana “her dengesizlikte bir denge vardır” demişti. Bizim için faydalı olduğunu düşündüğümüz o dengeli hayatlarımızı azıcık sorguladığımız zaman hem benliğimizin hem de çevremizin bunu nasıl karşılayacağını bir düşünün.
MG: Kitabınızda, karakter geliştirmeye nasıl yaklaştınız? Gerçek hayattan mı ilham aldınız, yoksa tamamen hayal gücünüz mü devreye girdi?
İpek Alkan: Yarı yarıya diyelim. Bazen yaşadığım bir olay veya durumu da herhangi bir karaktere yansıttığım gibi, bazı durumlarda tamamen hayal gücümün eseri diyebiliriz. Ama hiçbir karakter tamamen gerçek hayatta tanıdığım birisinin anlatımını içermiyor.
MG: Okuyucularınızın kitabınızdan aldığı yaygın mesaj veya geri bildirimler oldu mu?
İpek Alkan: Herkes akıcı dilinden ve merak uyandırışından bahsetti. Yeni bir yazar olarak bunları duymak beni çok mutlu ediyor.
MG: Yazma sürecinizde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?
İpek Alkan: Yazmayı durdurabilmek! Sadede gelmeniz gerekiyor bir noktada. Ve bu gerçekten bebeğinizden ayrılma hissi veriyor.
MG: Bir yazar olarak, gelecek projeleriniz hakkında bize biraz ipucu verebilir misiniz? Sizi neler heyecanlandırıyor veya ilham veriyor?
İpek Alkan: Basit gibi görünen insan hikayelerini deşmeyi seviyorum. Küçük bir konunun arkasından neler neler örülebilir ona meraklıyım diyeyim çok da ipucu vermeyeyim. Heyecanı kaçmasın.
MG: Kendinizi yeni jenerasyon yazarlar arasında mı görüyorsunuz?
İpek Alkan: Yaşımdan ileri yeni jenerasyon olamıyorumdur herhalde. Ben bu işin pek jenerasyona bağlı olduğunu da düşünmüyorum. Öğrenmeye çalışan yazar diyelim.
MG: Diyelimki bir yakınız ya da okurunuz kitap yazmak istediğini ve kendisine bu konuda yardımcı olmanızı istedi. Bu konuda vereceğiniz tavsiye ya da tavsiyeler neler olurdu?
İpek Alkan: Para kazanmak, ünlü olmak gibi gayelerle bu işe gireceksen girme. Bu iş hakikaten kalpten istemekle ilgili. Amacının ne olduğuna karar ver derdim. Sonra da her teklif edilene inanma, tart düşün derdim.
MG: En son okuduğunuz kitap?
İpek Alkan: Bitirmek üzere olduğumu söyleyeyim; Dostoyevski’den Öteki.
MG: En son izlediğiniz film?
İpek Alkan: Aşk Oyunu.
MG: Zamanı bir günlüğüne geriye sarabilseniz kiminle tanışmak isterdiniz?
İpek Alkan: Çok isim var. Zor soru. Sanattan gidelim, Freddie Mercury.
MG: İmza günü veya söyleşi yapacak mısınız?
İpek Alkan: Öyle bir düşüncemiz var. Gün ve saat belli olduğunda paylaşıyor olacağız.
MG: Okuyucularınız sizinle nerelerde iletişime geçebilir?
İpek Alkan: İpekalkan_yazar instagram hesabımdan gelen yorum/sorulara cevap veriyorum.