Fırınlanmış seramik boyasından imal edilen ve asla çıkarılamayan bu siyah noktalar üç ana amaca hizmet eder: yapı, güvenlik ve estetik.
‘Frit bandı’ olarak adlandırılan bu siyah noktaların en önemli işlevi, ön camı aracınıza bağlı tutmaktır. Camı ve araç çerçevesini birbirine bağlayan dolgu macununa daha kavrayıcı bir yüzey sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bu yapıştırıcıyı ultraviyole ışıktan korurlar.
ÇOK AMAÇLI BANT
ABD’li oto bakım uzmanı DeDona, bir blog yazısında, “Bir aracın, muhtemelen en az takdir edilen bileşenlerinden biri olan ön cam, gerçek bir mühendislik harikasıdır. Bu mühendisliğin önemli bir parçası da ön camın çerçeveye nasıl bağlandığıdır” diyor.
DeDona, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Fritin içe bakan tarafı, yapıştırıcının cama yapışmasını sağlarken, dışa bakan tarafı da güneş ışığına maruz kaldığında zayıflayacak olan yapıştırıcı bağını korumak için UV radyasyonuna karşı bir kalkan görevi görür…”
OPTİK BOZULMAYI AZALTIR
Ancak muhteşem mühendisliğin tek güzel yanı bu değil. Zira fritler aynı zamanda bir güvenlik özelliğidir: Panelin merkezine doğru küçülen noktalar, ‘merceklenme’ olarak da bilinen optik bozulmayı azaltmaya yardımcı olur.
Pittsburgh Glass Works mühendislerine göre pencere panelleri, ön camın imalatı sırasında, camın bükülmesi için 700°C’nin üzerinde bir ısıya maruz bırakılır ve çerçevenin etrafındaki kalın siyah bant, bu ısıyı hızla emer.
Bu keskin ısı değişimi, ön cam boyunca eşit olmayan kırılmalara neden olur ve cam, merkeze doğru daha kavisli veya eğik bir görüntü sunar. Nokta matrisi ise bu etkinin oluşmasını engelleyerek, siyahtan saydama yumuşak bir geçiş sağlar.
DAHA ESTETİK BİR GÖRÜNÜM
Öte yandan, bu siyah noktaların dizaynı sadece fonksiyonel değil, aynı zamanda estetik bir amaca da hizmet eder.
Camın kenarlarına doğru yoğunluğunun artması, görsel bir geçiş efekti yaratır ve aracın genel görünümünü iyileştirir. Bu, özellikle camın kenarları ve aracın gövdesi arasındaki geçişi daha az belirgin hale getirir.
Siyah noktalar aynı zamanda, camın kenarlarında güneş ışınlarını emerek içeri giren ışık miktarını azaltır.
Bu, özellikle güneşin doğrudan vurduğu zamanlarda, sürücünün gözlerini korumaya yardımcı olur.