13 Aralık Pazartesi günü saat 20.15 sıralarında İstanbul-İzmir yolu Susurluk mevkisinde meydana gelen kazada Hepsi grubunun eski solisti Gülçin Ergül yaralanırken, sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı ise araçta sıkışmıştı. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Lafçı’nın hayatını kaybettiği belirlenmişti.Ergül, sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Erdal Şeyda Lafçı’nın cansız bedeni ise savcılık incelemesinin ardından Susurluk Devlet Hastanesi morguna kaldırılmıştı.
CENAZEYE KATILAMADI
Tedavisi bitmediği için hastanede gözetim altında tutulan Gülçin Ergül, İzmir’de son yolculuğuna uğurlanan Erdal Şeyda Lafçı’nın cenazesine katılamamıştı. Yaşananların şokunu atlatamayan ve sevgilisini toprağa veren şarkıcı, psikolojik destek almaya başlamıştı. Büyük acı yaşayan Ergül’ün psikoloğuyla haftada üç gün görüştüğü ve bu zor dönemde anne ve babasın da şarkıcıyı bir an olsun yalnız bırakmadığı öğrenilmişti.
“HEDEFLERİMİZ İÇİN BENDEN SÖZ İSTEDİ”
Gülçin Ergül, geçtiğimiz aylarda ‘Magazin D Cumartesi’ programında kazadan hemen önce ve sonra neler yaşadığını anlatmıştı. Asiye Acar’ın sorularını yanıtlayan ünlü şarkıcı, gözyaşlarına boğulmuştu. “Bir radyo programı için İstanbul’a gidiyorduk” diyen Ergül, “O gün çok da neşeli bir günümde değildim yolda çok güzel şeyler konuşmuştuk. Onun çok güzel iltifatları vardı. Onlarla avunuyorum. Bana ‘ben senin kadar iyi bir insan hayal etmek istesem, seni hayal edemem’ demişti. Hedeflerimiz için benden söz istedi” ifadelerini kullanmıştı.
“HER ŞEY ÜÇ SANİYEDE OLDU”
“Her şey üç saniyede oldu. Her anlattığımda bir daha yaşıyorum… İlk dönemlerde aklımdan sürekli o travma anları geçiyordu, ‘her şeyi doğru yapabildim mi’ diye kendimi sorguluyordum” diye sözlerine devam eden şarkıcı, “Kaza anın biraz öncesini hatırlamıyorum ama kazadan sonrasını hatırlıyorum. Şok anlarında sakin olmaya çalıştığımı, ambulansları beklediğimizi hatırlıyorum” demişti.
Ergül, “Ben o an hiçbir şey hissetmedim, bir şey olmadığını düşündüm. Yaralandığımı sonradan anladım, kolumda kırık vücudumda dikiş atılması gereken yerler vardı. Çevremizde bize yardım eden kişiler vardı. İlk Erdal’ın ailesine haber verdim” şeklinde konuşmuştu.
“VEFAT ETTİĞİNİ OLAY YERİNDE ÖĞRENDİM”
Sözlerine “Dört saat yalnız kaldım, kimi aradım kimlerle konuştum bilmiyorum” diye devam eden ünlü isim, “Erdal’ın vefat ettiğini bana olay yerinde söylediler. Olabildiğince sakin kalmaya çalıştım çok zor anlardı” demişti. Kaza sonrası olabildiğince kendiyle zaman geçirmeye, meditasyon yapmaya çalıştığını söyleyen Ergül, “Zaman geçtikçe, biten bir sınav değil bu. Ama onunla baş etmeyi biraz daha öğreniyorsunuz” diye konuşmuştu.
“HEP BENİMLE OLACAK”
Sevgilisi Erdal Şeyda Lafçı’yı doğum gününde de unutmayan Ergül, geçtiğimiz mayıs ayının sonunda bir paylaşım yapmıştı. Ünlü şarkıcı, paylaşımında; Bugün sevme kapasitemin son sınırlarını bana gösteren erkeğin doğum günü ve her şartta, akış nereye sürüklerse sürüklesin, hep benimle olacak. İyi ki hayatıma ve kalbime dokundu, iyi ki doğdu. Şimdi bana kaybolan gözlüklerimi verseler, şimdi bana güneşli bir ömür vadetseler, şimdi bana yeniden ister misin deseler; valla hepsini üst üste takarım. Çok üzülüyorum ve asla geri dönmüyorlar. Anısı olanlar daha da acıtıyor” demişti.
“GERÇEK BİR SAVAŞÇI VE ONA BIRAKILMIŞ NOT”
Erkek arkadaşının vefatıyla psikolojik destek alan şarkıcı, zorlu süreci ailesi ve yakınlarıyla geçiriyor. Zaman zaman Instagram hesabından paylaşım yapan Gülçin Ergül, bugün de tatil pozlarını yayınladı. Peş peşe fotoğraf paylaşan şarkıcı, paylaşımına şu notu ekledi:
Aynı şeye farklı perspektiflerden bakan her bir kişi gördüğünü eşsiz şekilde yorumluyor. Peki ben mi ne görüyorum? Her şeyden önce gerçek bir savaşçı, o ve onun gibilere bırakılmış harika bir not. Bitmemiş olmasına rağmen annemin üretimi bir kozalak masterpiece’i; ‘Üret’ diye fısıldayan, beton arasından büyüyen yeşillik gibi. Beni hayata bağlayan faktörlerin başındaki üç kedimin yanında bulunan 3 ayrı messenger sürpriz tüy. Online alışverişte yanlış eve yollanmış favori cam fincanlar… Bunlara güzel varlığıyla eşlik eden Roya şekerim, kuzenim ve Dalyan doğasının durmak bilmeyen devamlılığı…