Rasim Öztekin, geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. Usta sanatçının ölümü 7’den 70’e herkesi yasa boğdu. Öztekin’in izinden gidip oyuncu olan Pelin Öztekin’in, geçtiğimiz aylarda bir üniversitenin konferansına online katılıp babasıyla aralarındaki iletişimi anlattığı video ortaya çıktı.
Sabah’ta yer alan habere göre; Pelin Öztekin, konferansta çocukluk yıllarından şu sözlerle bahsetti:
“40’ım çıktığı anda Ses Tiyatrosu’na gitmiş biriyim. Armut dibine düştü yani. Hayatınız başlıyor ve bir yaşınıza gelmeden gördüğünüz yer tiyatro sahnesi oluyor. Kız çocuğu olarak babaya aşık yetişiyorsunuz. Babamın yanında Ferhan Şensoy, Erol Günaydın, Derya Baykal var. Bunların içine doğmuşum, sonucundan nasıl kaçabilirim ki? O büyülü atmosfer sizi bir şekilde içine çekiyor. Aslında veteriner olmak istiyordum ama beni kan tuttuğunda olamayacağımı anlamıştım.”
“ONA SÖYLEMEYİN, BAŞARIM SÜRPRİZ OLSUN”
Oyunculuğa babasından gizli başladığını söyleyen Pelin Öztekin, macerasının nasıl başladığını şöyle anlattı:
“İlk dizi projem ‘Hayat Bilgisi’dir. Görüşmeye gittiğimde gizli gizli ajansa kaydolmuştum. Babamın haberi yoktu. Dört seçmeye gittim, biri onaylandıktan sonra sözleşmeye imza atarken, ‘Sakın babama söylemeyin, başarım sürpriz olacak’ dedim…
“Dizinin ilk yayın tarihi 16 Eylül’dü. Babamı arayıp ‘Ne yapıyorsun?’ dedim, ‘evdeyim’ dedi. Ben de ‘O zaman TV’yi aç, ‘Hayat Bilgisi’ var’ dedim. ‘Ne yapayım gençlik dizisini?’ dedi. ‘Belki kızını izlemek istersin, ben şimdi kapatıyorum, ikinci bölümü çekiyoruz, setteyim’ dedim. Maceram böyle başladı.”
Sonra babasından gizli BKM Mutfak’a girdiğini belirten Öztekin, “İkinci veya üçüncü ayında babam benim orada eğitim aldığımı öğrendi. Hiçbir zaman ‘babası sayesinde bir şey oldu’ değil de, ‘Aaa babası Rasim Öztekin’miş denmesini istedim” şaklinde konuştu.
“BENİ VAZGEÇİRMEYE ÇALIŞTILAR”
Oyuncu olmaya karar verdikten sonra babasının kendisini vazgeçirmek için büyük çaba sarf ettiğini anlatan Pelin Öztekin, sözlerine şöyle devam etti:
“Babam bütün arkadaşlarını nedensizce benimle görüşmeye getiriyor. Hepsi tiyatronun zorluklarını anlatıyor. Babamın gençliğindeki gibi tiyatroların dolmadığını söylüyorlar. ‘Kızım aç kalırsın, yapma’ya kadar gelen durumlar oldu…”
“Beni ikna edip vazgeçirmeye çalıştılar. Ama ben bir şeyi yapma dediklerinde daha çok yapası gelen bir insanım. Babam bir gün odama geldi ‘Okumayan insandan oyuncu olmaz’ dedi. Benim şu an üç kütüphaneye yetecek kadar okuduğum kitabım var.”