İş dünyasının yanı sıra ünlü isimlerin de bir araya geldiği Marka Haftası İstanbul başladı. Bu yıl 11’incisi düzenlenen etkinliğin konuğu, Star TV’nin sevilen dizisi “Ömer”de Nisa karakterini canlandıran Merve Dizdar oldu.
“Kuru Otlar Üstüne” filmindeki rolüyle Cannes Film Festivali‘nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Merve Dizdar, Cannes Film Festivali’nde ve sonrasında yaşananları, oyunculuğa başlama hikayesini ve Nuri Bilge Ceylan’la çalışırken öğrendiklerini anlattı.
“İzleyicinin keyif alması ve izleyicilere hizmet etmek aslında çok keyif aldığım şeyler” diyen Dizdar, oyunculuğun zor olduğu konusunun göreceli olduğunu belirterek, “Bir araba tamircisi veya sporcu olsaydım kuralları olan bir meslek olurdu ama oyunculuk için seyirci bir anda ‘Beğenmedim, bana geçmedi’ diyebiliyor. Göreceli olması konusu zor. Ama enerjilerin geçmesine inanıyorum ve bir enerji veriyorsanız seyirci bunu alıyor. Sanırım bu mesleğin büyülü tarafı dedikleri de bu” ifadesini kullandı.
“CANNES’IN EN KEYİFLİ KISMI BİR ARADA OLMAKTI”
Türkiye’deki önemli ödülleri de almış olmasına rağmen Cannes’ın bambaşka olduğunu ifade eden Dizdar, “Ödül bir kıstas olmadı benim için hiçbir zaman ancak şevklendirici olduğunu düşünüyorum” dedi. Başarılı oyuncu törene giderken Deniz Celiloğlu’nun ödül alacağını düşündüğünü paylaşmasının ardından sözlerini, “Sandra Hüller, Juliette Binoche, Natalie Portman gibi starlar vardı. Haklı olarak ihtimal vermiyorsunuz ama sanırım benim için en keyifli kısmı o bir aradalıktı. Film festivallerini seviyorum; o geçit töreni, insanların şıklığı, ödül heyecanı bana müthiş geliyor” şeklinde sürdürdü.
“NE ZAMAN SANATÇI DERİZ Kİ KENDİMİZE?”
Oyunculuk tutkusunun ilk kez ilkokulda sahneye çıktığında içine düştüğünü anlatan Dizdar, çocukken başından geçen bir hikayeyi şöyla anlattı:
“Annem beni oyunlara götürmeye başlamıştı. Hâlâ unutmuyorum, kuliste genç bir oyuncu gördüm ve ona ileride benim de sanatçı olmak istediğimi söyledim. O da bana dönüp ‘Ben daha kendime sanatçı diyemiyorum’ dedi ve bu laf benim buramda kaldı. Düşününce ne zaman sanatçı deriz ki kendimize?”
“ÜRETEN İNSANLARI GÖRMEK BENİ ETKİLİYOR”
Yıldız Kenter’i bir gün Çanakkale’de izleyip çok etkilendiğini, Haldun Dormen’i hep şahane bulduğunu anlatan Dizdar, “Genco Erkal hâlâ üretiyor. Bu alanda hâlâ üretim yapan insanlara hayranım ve bunları görmek bu mesleğin içinde olmak konusunda beni oldukça etkiliyor” diye ekledi.
“HERKESİN KIYAFETİNİ GİYMEK İSTEDİM”
Normal hayatta kendini çok iyi ifade edebilen biri olmadığını belirten başarılı oyuncu, “Belki de herkesle yüksek bir empati kurabildiğim için herkesin mesleğini yapma fikri çok iyi geldi. Ben sanırım herkesin kıyafetini giymek istedim. Bence bu bir var olma meselesi” dedi.
“HAYATIMI ADADIĞIM MESLEĞE ÖZEN VE SAYGI BEKLERİM”
“Ezberin çok iyi olması gerekliliğini ben Nuri Bilge Ceylan setinde öğrendim” diyen Dizdar, “Nuri Bilge hocamın çalışma biçimi, önce onun istediğini vermen sonra kendi istediğin, aklına gelen şeyleri göstermen şeklinde. Sanırım beni üzen şey bu mesleğin çok kolay olduğunun düşünülmesi. O yüzden hayatımı adadığım bu mesleğe en azından karşı tarafın da biraz özen ve saygı göstermesini beklerim” diye konuştu.