Tavsiyeden ileri gidecek uygulamaların işaretleri belirdi
Bilim insanlarının, devlet başkanlarının tüm çağrılarına rağmen aşı konusunda tam fikir birliği oluşamadı. Aşıya temelden karşı olan bir grup var, ayrıca özel olarak Kovid-19 aşılarına dair tereddütleri olan kayda değer büyüklükte bir kitle de var. Bugüne kadar bu gruplara yönelik çağrılar tavsiye ve yüreklendirme esaslıydı. Geçen hafta ABD’de Pfizer-Biontech aşısının tam onay alması ile artık bu yaklaşımın değişmesi ihtimali var. Nitekim ABD’de bunun ilk örneklerini görmeye başladık. Bu arada Türkiye’de de sağlık bakanı, tavsiyeden ileri gidecek uygulamaların ilk işaretlerini verdi. Bu, çok hararetli bir tartışmanın fitilini ateşledi. Biz bir süredir bu konuyu soruyoruz, aşı olmayanların kapalı mekanlara alınmaması gerektiğini düşünenlerin oranı Temmuz ayı başında %50 iken Ağustos’ta bu oran %60’ın üzerine çıktı. Aşı olmuş olanlar arasında bu düşüncede olanların oranı %73’e varıyor. Öte yandan henüz aşı olmamış olan her iki kişiden biri bu uygulamaya karşı. Her on kişiden altısı iş yerlerinde aşının bir kural kural haline getirilmesi fikrini destekliyor, aşı olmayanlara PCR testinin kural haline getirilmesi fikri de benzer seviyede destek görüyor. Aşı olmuş olanların %72’si iş yerlerinde aşının kural olması düşüncesine katılıyor, aşı olmayanların da üçte biri aynı fikirde. Yine henüz aşı olmayanların yaklaşık yarısı düzenli PCR testi yaptırılması fikrini onaylıyor. Buradan henüz aşı olmamış olsa bile aşıya dair katı bir negatif tutumu olmayan bir grup olduğunu anlayabiliyoruz. Nitekim aşı olmamış olanlara kapalı mekanlara girişte aşı veya PCR testi mecburiyeti getirilmesi halinde aşı olacağını belirtenler var. Mesela henüz aşı olmamış ebeveynlerin %39’u zorunlu olması halinde çocuğunun okula gidebilmesi için aşı olacağını belirtiyor.
Tüm bu kurallar, zorunluluklar ihtimaline rağmen aşıya karşı olmaya devam eden bir kitlenin varlığını da es geçemeyiz. Çok kabaca özetleyecek olursak henüz aşı olmamış olanların %45’i (tüm örneklemin %12’si) aşıyakarşı değil/aşı olacaklar, %35’i (tüm örneklemin %9’u) tereddütlü yani zamanla aşı olmaya karar verebilirler, %20’si (tüm örneklemin %5’i) ise aşıya karşı. Örneklemimizin %95’inde aşıya kökten bir karşı çıkma yok. Kökten aşı karşıtı olanları hariç tutarsak, %21 oranındaki, zaman içinde aşı olabilecek kitleye odaklanmak gerekli. Toplumsal bağışıklık için çok değerliler.
‘Aşısızlar kapalı alanlara alınmasın’ görüşü ağırlıkta
Soru: Aşısını olmamış kişilerin işyerine, alışveriş merkezlerine, cafe ve restoranların kapalı alanlarına alınmaması gerektiğine dair görüşler var. Sizin bu konudaki görüşünüzü öğrenebilir miyim?
Ağustos ayının ortasına gelindiğinde her 10 kişiden 6’sı işyeri, alışveriş merkezi, cafe ve restoran gibi kapalı alanlara aşı olmamış kişilerin alınmamasını doğru buluyor. Böyle bir karar alınmasını doğru bulmayacağını belirtenlerin oranı ise %26.
Aşılıların yüzde 73’ü ‘kapalı alan yasağı’nı doğru buluyor
Soru: Aşısını olmamış kişilerin işyerine, alışveriş merkezlerine, cafe ve restoranların kapalı alanlarına alınmaması gerektiğine dair görüşler var. Sizin bu konudaki görüşünüzü öğrenebilir miyim?
Ancak bugüne kadar aşı olmamış kişilerin yarısı kapalı alanlara 2 doz aşısını yaptırmamış kişilerin alınmaması gibi bir kararın alınmasına karşılar. Bu kitlenin sadece ¼’ü böyle bir görüşü doğru buluyor.
Aşı mı test mi: Yüzde 58 aşı
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu açıklamalarından sonra işyeri / kapalı yerlere girebilmek için aşı olur musunuz yoksa düzenli olarak PCR testi mi yaptırmayı mı tercih edersiniz ?
Kapalı mekanlara aşı ya da pcr testi yaptırılması kuralı getirilmesi durumunda bugüne kadar aşı olmamış ama olma niyetinde olanların %58’i aşı olacağını, %20’si ise PCR testi yaptıracağını belirtirken, aşı karşıtı kişilerin çoğunluğu ne aşı yaptıracağını ne de PCR testi yaptıracağını söylüyor.
Ebeveynler test istiyor
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son açıklamasında yüz yüze eğitime geçilmesi için öğrenci velilerinin aşılarının tamamlanmış olması gerektiğini, aşı olmayan kişilerin ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermesinin zorunluğu olacağını açıkladı. Siz bu karar hakkındaki görüşünüzü belirtir misiniz?
Çocuğu okula gidecek olan ebeveynlerin aşı olması veya olmayanların ise düzenli olarak pcr testi yaptırma zorunluluğunun getirilmesine ebeveynlerin %65’i doğru bulurken, %17’si böyle bir karara karşı olduğunu söylüyor. Bugüne kadar aşı olmamış ebeveynlerin ¼’ü de böyle bir zorunluluk olması halinde aşı ya da pcr testi yaptırmayacağını belirtiyor.
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu açıklamalarından sonra çocuklarınızın okula gidebilmesi için aşı olur musunuz yoksa düzenli olarak PCR testi mi yaptırmayı mı tercih edersiniz ?
İş yerinde aşı konusunda vatandaş ne düşünüyor?
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son açıklamasında iş hayatının sekteye uğramaması için aşının kural haline gelmesi gerektiğini söyledi. Eğer bu yönde bir düzenleme getirilirse sizin bu konudaki görüşünüz nasıl olur?
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son açıklamasında iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmamış kişilerin düzenli olarak PCR testi yaptırması gerektiğini söyledi. Eğer bu yönde bir düzenleme getirilirse sizin bu konudaki görüşünüz nasıl olur?
Kapalı mekanlara / işyerleri girilebilmesi için aşı olunması ya da düzenli olarak pcr testi yaptırılması kuralının getirilmesine de toplumu 2/3’ü olumlu yaklaşıyor.
‘Aşı düzenlemesi gelsin!’
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son açıklamasında iş hayatının sekteye uğramaması için aşının kural haline gelmesi gerektiğini söyledi. Eğer bu yönde bir düzenleme getirilirse sizin bu konudaki görüşünüz nasıl olur?
Soru: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son açıklamasında iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmamış kişilerin düzenli olarak PCR testi yaptırması gerektiğini söyledi. Eğer bu yönde bir düzenleme getirilirse sizin bu konudaki görüşünüz nasıl olur?
Her 10 aşı olmuş kişinin 7’si aşı ya da pcr testi zorunluluğunun getirilmesi kararını doğru bulacağını belirtirken, aşı olmamış kişilerin %40 aşı zorunluluğuna karşı çıkıyor. Aşı olmamış kişiler PCR testi zorunluluğuna daha olumlu yaklaşmakta.
Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 13 – 18 AĞUSTOS 2021