Tiyatroda birçok oyunda rol alan Hakan Meriçliler, “Bütün oyunlarda çok severek çalıştım. Hiç boş geçmedim. Hiçbir zaman bankamatik oyuncusu olmadım. Gerekirse üç oyunda da oynarız. Bu bir sevda işi” dedi.
“O TAKSİTİ ÖDEMEM GEREKTİ”
Tiyatro sahnesinden dizilere geçişini anlatan ünlü oyuncu, “Şu anda tiyatro son sınıf öğrencisi oğlum Doğaç, ilk okula başlayacaktı. Oğlumun iyi bir eğitim görmesini istedim. Tabii o zaman hiç dizici olmayı düşünmüyordum. Baktım ki para kazanmam gerekiyor. O sırada bir taksit problemi yaşadım ve o taksiti ödemem gerekti. O sırada ‘Küçük Kadınlar’ dizisinden üç bölümlük bir iş geldi. Taksiti karşılıyordu. Ben de ‘tamam’ dedim. Fakat benden o kadar memnun kaldılar ki o üç bölüm oldu 13 bölüm. Tamamlayıncaya kadar bekledim. ‘Çok devam istemiyorum’ dedim ve 13 bölüm sonra ayrıldım. Dizi hayatım oğlum sayesinde başladı” şeklinde konuştu.
“GÜLSE İLE GÖRÜŞMEYE ‘ÇAĞATAY’ OLARAK GİTTİM”
‘Yalan Dünya’daki ‘Çağatay’ rolüyle hafızalara kazınan Hakan Meriçliler, diziye dahil olmadan Gülse Birsel’in çok konuşulacak bir iş yapacağını hissettiğini söyledi.
Çok severek oynadım. Dizi başlamadan önce Gülse Birsel’i gördüm ve ‘Bu kadın bir şey yapacak kesin, hissediyorum’ dedim. Altıncı hissim çok kuvvetlidir. Sonra menajerimi aradım ve ona da söyledim bu hissimi. Gördüm çünkü ondan o enerjiyi aldım. Sonra menajerim ‘Evet Hakan doğru söylüyorsun. Bir sitcom ama cast belli bir rol kalmış’ dedi. Gerçekten yanılmamıştım. Metin geldi, hazırlandım. Karaktere uygun giyindim, hazırlandım. Karakter olarak gittim Gülse ile görüşmeye. Beni görünce ve ben konuşmaya başlayınca ‘tamam’ dedi.
“ÇOK KERE PARAYI REDDETTİM”
Yalan Dünya’dan sonra benzer roller için çok teklif geldiğini belirten oyuncu, “Çok teklif geldi, pek çok kere parayı reddettim. Aynı tipi oynamanı istiyorlar çünkü. Öyle tanıyınca öyle istiyorlar. Bizde böyle bir şey var. Avrupa’da, Amerika’da böyle bir şey yok. Aslında ‘Joker’ gibi bir rol oynamam lazım. Tam böyle bir şey. Çok isterim mesela Joker oynamak” açıklamasını yaptı.
“ORTALIK ÇÖPLÜĞE DÖNÜYOR!”
Oyunculukta asıl olanın duygu olduğunu vurgulayan 54 yaşındaki sanatçı, şu ifadeleri kullandı:
Güzelin güzeli var, yakışıklının yakışıklısı var. Böyle olduğu zaman bir çöplüğe dönüyor ortalık. Çünkü bu güzel gençlerimiz, güzel kızlarımız bir süre bu sektörde oluyorlar ama bu anlamda ömürleri çok uzun olmuyor. Eğer bu algıya kapılarak, sadece dış güzelliğe yönelik olarak hareket edelerse, vücudumu çok iyi geliştireyim, formumu tutayım, saçlarımı şöyle yapayımla kalırsa, ömürleri çok kısa olur. Esamesi bile okunmayacak bir hikayeye döner bu. Ben duygudan yanayım. Çünkü ben ne çirkin kadınların, ne çirkin adamların o duyguyla ne kadar güzel olduklarını çok gördüm hayatımda. Yani asıl olan duygu ve o duyguyu verebilecek enerji. Yani bu pazar gitmez. Bizim ülkede son dönemde özellikle son 10 yılda iyice artan, bir şekilde sadece genç insanların hikayeleri anlatılıyor. Halbuki dünyada bu böyle değil. Bu da herhalde yapımcıların bir pazar taktiği olsa gerek.
“ABİ BENDEN OYUNCU OLMAZ MI?”
Oyuncu olmak isteyenlere de tavsiyelerde bulunan Meriçliler, “Oyunculuk ya aşkla yapılır ya hiç yapılmaz. Çok mutsuz eder insanı. Çünkü onların kendi kameralarından baktığımız zaman çok mutsuz olacakları için ben özellikle bu işi yapamayacak arkadaşlara sesleneyim çünkü herkes oyuncu olmak istiyor artık, herkes ama. Taksiye biniyorum, ‘Abi oyuncu yapsana’, ‘Abi benden oyuncu olmaz mı?’ gibi bir durum oluyor ve bence sakın böyle bir şey düşünmeyin” dedi.