ÖMÜR GÖKSEL ‘AŞK ŞARKILARI’ (TURKOFON)
Sazı sonuna değin duvara asmayacaklar listesinin tepesinde… Şartlar ne olursa olsun, pop müziğimizin kadife sesli romantik prensi Ömür Göksel’in yaşam boyu motto’su “Şimdi başlıyoruz” oldu. Üç kuşağa seslenmiş yaşayan efsanenin dördüncü kuşaklara hitaben “şimdi başladığı” yeni yolculuğun adı “Aşk Şarkıları”.
13 şarkıdan oluşan “Aşk Şarkıları”, Göksel’in yıllar sonra tamamı Türkçe bestelerinden oluşan ilk albümü. Aslında dinleyicilerinin yıllardır ondan beklediği çalışmanın ta kendisi. Zira büyük ustanın şarkıcılığının öne çıkan sayısız özelliklerinin ilk satırı Türkçeyi tane tane ve berrak bir üslupla konuşması, okuması…
Üç farklı aranjör ile çalışmış Göksel burada: Murat Tunalı, Zafer Aslan ve Eser Taşkıran. Ancak kime ait olursa olsun, şarkıların tamamı buram buram Ömür Göksel kokuyor. Yani en güzel, saf ve uzun aşkların yaşandığı 50’li, 60’lı yılların Avrupa’sının havası esiyor. Albümde öne çıkan besteler ise “Dün Akşam”, “Seni Düşündüm” ve “Uçuyorum Mutluluktan”. Dijital platformlarda aylar öncesinden yayımlanan “Aşk Şarkıları” albümü, şimdi plak formatında sadece 1000 adet basıldı.
Göksel’in yaşı 81 ama kendi esprili ifadesiyle 80 gösteriyor ve onun “Aşk Şarkıları” şimdi yeniden başlıyor.
CAN ATİLLA ‘NÂZIM ARAMIZDA’ (POEM MUSIC PRODUCTION)
Yapımcılığını ve yönetmenliğini Nebil Özgentürk ile Bir Yudum İnsan film ekibinin yaptığı “Nâzım Aramızda” belgeselinin müzikleri plak formatında…
Bu proje, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına Rutkay Aziz’in önerisiyle başlamıştı. Hem vakfın 30. yaşı hem de Nâzım Hikmet’in 120. doğum günü kutlanacaktı. Önce 15 dakikalık belgesel hazırlanmış, ardından şairi Şahin Sancak’ın canlandırdığı uzun versiyona geçilmişti. Belgesel, Nâzım Hikmet’in yaşamını, yazılarını, şiirlerini ve kavgasını dile getiriyordu. İşin son safhasında ise müzikler vardı ve bu da klasik Batı müziği kökenli usta new-age müzisyeni (sayısız dizi, film ve belgesele ses veren) Can Atilla’ya emanet edilmişti.
Bestesi ve düzenlemeleri Atilla’ya ait 18 parça var burada; piyanodan gitara, insan sesinden orkestra seslerine… Her biri ilmek ilmek işlenmiş tam 18 ses manzarası. Jean-Michel Jarre’den Ludovico Einaudi’ye uzanan bir seviyede; döneminin iklimini eksiksiz yansıtan, izleyeni o atmosfere davet eden değil, adeta kucaklayıp götüren, karşı konulmaz bir güç bu müzikler. Kuşaktan kuşağa miras kalacak nitelikte bir belgesel ve onun soundtrack’i “Nâzım Aramızda”; tıpkı Nâzım Hikmet’in kendisi gibi…
Bu plak sadece 1000 adet basıldı…