Taksim’e bir opera binası açılması fikri hayli eski. 1934 yılında İstanbul planlanırken mimar Henri Prost, Taksim ve çevresi için yaptığı düzenlemede burayı yeşil alan, eğlence ve gösteri mekânı olarak tasarladı. Henri Prost’un 1936-37 yıllarında hazırladığı ve İsmet İnönü’nün onayı ile yürürlüğe giren bu nazım imar planına göre Topçu Kışlası ve çevresindeki mezarlıklar parka dönüştürülecek ve Taksim Meydanı’na bir opera binası açılacaktı. (Yani o zaman kışlayı sultan vakfına devretmek kimsenin aklına gelmemişti) Opera binasının tasarımı için Fransız Mimar Auguste Perre İstanbul’a geldi ama II. Dünya Savaşı nedeniyle proje gerçekleşemedi. Daha sonra Mimar Feridun Kip ve Rükneddin Güney’e ait opera binası projesi onaylandı, İstanbul Belediyesi’nin Elektrik İdaresi’ne ait konağın arazisini tahsis etmesiyle 29 Ekim 1946’da temel atıldı ama mali sıkıntılar yüzünde inşaat durdu. 1956’da mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun düzenlediği projeyle devam edildi.
‘AİDA’YLA AÇILDI
Hayati Tabanlıoğlu’nun revize ettiği İstanbul Operası projesi, İstanbul Kültür Sarayı olarak 1969 Nisan ayında 4 perdelik Aida Operası’yla açıldı. Yazarınız da o açılış galasına herkes gibi uzun tuvaletiyle katıldığında lise öğrencisiydi! Muhsin Ertuğrul’un, Cumhuriyet gazetesinde “Neden Saray, neden Aida Operası?” diye eleştirdiği açılıştan bir buçuk yıl sonra 1970’te Kültür Sarayı, Arthur Miller’in “Cadı Kazanı” isimli oyununun temsili sırasında çıkan yangında harap oldu. Bu yangının ardından Hayati Tabanlıoğlu tarafından yeniden tasarlanan yapı, onarılarak 1978’de bu kez dönemin Kültür Bakanı Talât Sait Halman’ın önerisiyle Atatürk Kültür Merkezi olarak kullanıma açıldı ve 2000’li yıllara kadar kentin kültür merkezi olarak hizmet verdi. 1300 kişilik Büyük Salonu’nun geniş sahnesi ve yüksek mekanik kapasitesi farklı kullanımlara imkân sağlıyordu. Ayrıca 500 kişilik konser, 200 kişilik tiyatro, 250 kişilik sinema ve büyük bir sergi salonu bulunmaktaydı. AKM, İstanbul Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası’nın daimi sahnesi olarak hizmet verirken ülkenin en gelişmiş kültür merkeziydi.
YIKIM KARARI
2005 yılında AKM’nin ekonomik ömrünü tamamladığını öne süren dönemin kültür bakanı Atilla Koç, yıkılmasını önerdi. Binada etkinliklere son verildi. Ancak mimarlık ve sanat çevrelerinin baskısıyla AKM kültür varlığı ilan edildi ve yıkım iptal oldu. 2008’in kasım ayında yenileme projesi için yeniden Tabanlıoğlu Mimarlık görev aldı. Sabancı Holding restorasyon projesine 30 milyon liralık mali destek vermeyi taahhüt etti. Çalışmalar başladı ama Mayıs 2013’te Kültür Bakanlığı durdurdu! Mayıs ayının son günlerinde Gezi Direnişi başlayınca AKM, üzerindeki protesto afişleriyle Gezi Direnişi’nin sembollerinden biri haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan için de “İnşallah yıkılacak” bir yer. Gezi olaylarından sonra AKM, bir yıldan fazla polis karakolu olarak kullanıldı. Bina 2018 yılında artık restore edilemeyecek kadar harap olduktan sonra yıkıldı. 2019 yılı şubat ayında Murat Tabanlıoğlu tasarımıyla Erdoğan tarafından yeni binanın temeli atıldı.