Sanatçı Eda Karaytuğ ve tiyatro sanatçısı Tamer Levent, Hamiyet Yüceses’i onun sanat hayatına damga vurmuş şarkılar, olaylar, hatıralarla bir anma gecesinden daha çok yaşatma gecesi için bir araya geliyor.
500 kadar taş plak, 37 adet 45’lik ve 8 long playe imza atan, farklı dönemlerde iki kez “Ses Kraliçesi” seçilen Hamiyet Yüceses yaşadığı dönemin en önemli yıldızlarındandı. Yüceses’in sanat hayatına damgasını vuran eserler, sanat hayatının önemli köşe taşları ve hayat hikâyesinden pek çok ayrıntı bu konserde genç kuşaklara ve Türk müziği seyircisine bu etkinlikte aktarılmaya çalışılacak.
Usta oyuncu Tamer Levent, Yüceses’in hatıralarını bize kendine özgü üslubu ile aktarırken, gazel yorumları ve güçlü hançeresi ile tanınan Kültür Bakanlığı sanatçısı Eda Karaytuğ ise Yüceses’in şarkılarını özel yorumuyla müzik severlere ulaştıracak. 5 Mayıs Cuma akşamı AKM Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecek bu projenin müzik yönetmenliğiniyse Selçuk Murat Kızılateş üstleniyor.
Gecede eserleri seslendirecek Türk sanat müziğinin usta yorumcusu ve Kültür Bakanlığı sanatçısı Eda Karaytuğ ile bir araya geldik. Konser öncesinde biz sorduk, o yanıtladı.
YÜCESES ŞARKILARI KARAYTUĞ’UN SESİYLE SAHNEDE
– Yurt içinde yurt dışında pek çok konser verdiniz. Özellikle yurt dışı konserlerinde dinleyici ile etkileşim nasıl?
Yurt dışında Klasik Türk müziğine, Türk müziğinin içinde de farklı formda eserlere çok büyük bir ilgi var. Ülkemizde belki popüler müziğin gölgesinde kalan klasik eserler, formlar orada büyük bir hayranlık ve saygı ile değerlendiriliyor. Bu yönüyle bu müziği yurt dışında temsil etmekten gerçekten keyif alıyorum.
– Tiyatral içerikli konserleriniz var. Bunlardan biri de Hamiyet Yüceses’i anımsadığımız AKM konseri olacak. Hamiyet Yüceses deyince aklınıza, yüreğinize ne yansıyor?
Hamiyet Hanım’ın hançeresi, duygusu, işçilikli dediğimiz zor eserleri rahatlıkla seslendirmesi ama bunun yanında her türlü formu okuyabilen bir popstar aklıma geliyor. Hanımefendiliği, kalitesini de es geçmek istemem elbette.
– Seslendirirken en çok keyif aldığınız eser hangisiydi?
Bakmıyor Çeşmi Siyah Feryade, içinde gazeliyle Hacı Arif Bey’e ait olan bu eser Hamiyet Hanım’ın hayatında Makber ile birlikte çok önemli yer tutan bir eser. Benim de her konserimde olmazsa olmaz okuduğum ve gazel eklediğim eserlerden birisi. Her seferinde farklı bir nüans ve his ile okumaya çalışıyorum ve bu konserde de farklı bir gazel ile yine konser katılımcılarımız için icra etmiş olacağım.
– Tamer Levent ile birlikte sahne alacağınız bu konserde dinleyiciyi neler bekliyor?
Bu aslında bir konserden çok büyük usta “Tamer Levent” Bey’in deyimiyle bir deneyimci olarak katılacakları, etkileşimli bir sahne projesi. Klâsik eserler klasik bir izleme ve dinleme davranışı ile akla gelir. Burada buna dair önyargıları yıkan ve biraz da izleyici ile interaktif bir şekilde hatırda kalacak bir programı hedefliyoruz. Teknik bir anma programından çok o dönemden nüansları ve tarihten detayları insanlara hatırlatarak keyifli bir program olacağını düşünüyoruz.
– Son yıllarda özellikle popüler sanatçıların geleneksel eserlerimizi seslendirmesine nasıl bakıyorsunuz?
Bunu genç kuşaklara ulaşmak bakımından olumlu değerlendiriyorum. Buradaki tek kaygım yeni ve kaliteli şeyler üretmenin acaba sonuna mı geldik diye akla getirmeden, yeni ve güzel eserler üretilmeye devam edilmesi ve bunun teşvik edilmesi…
– Türk sanat müziğinin en etkin kurumlarında eserlere ses veriyorsunuz. Genç sanatçı adaylarına neler söylemek istersiniz?
Türk Müziği olarak bakarsak bu gerçekten salt tekniğin yeterli olmadığı, aşk ve şevkle azimin birleştiği bir alan. Uzun ve sabır isteyen bir yolculuk… Devamlılığın sebebi bu aşk ve sabırın birleşmesinden kaynaklanıyor. Bu aşk varsa içlerinde o zaman bu yolculuğa bilet alsınlar ve yolculuğun tadını çıkararak ilerlesinler derim…