İddia şu: Pazar günü sahiplerini bulacak Oscar ödüllerinde Kısa Film dalında ödüle aday olan “The Letter Room” adlı film, Serhat Karaaslan’ın 2019 tarihli filmi “Görülmüştür” ile şaşırtıcı benzerlikler içeriyor ve bu durum hiç de tesadüf gibi durmuyor. Bu iddiayı ilk kez Deniz Tokgöz Twitter ve “bugunnelerizledim” isimli Instagram hesaplarından Oscar adaylarının açıklandığı 16 Mart’ta paylaştı. Basında ise bunu ilk kez Vecdi Sayar dillendirmiş; ardından sinema yazarı Kerem Akça da aynı konuda bir video yayımlamıştı.
HUKUKİ GİRİŞİM
Sayar, BirGün’deki yazısında “Bal gibi intihal” derken YouTube’daki yayınında “The Letter Room” filminin “Görülmüştür”ün “Bayat bir kopyası” olduğunu dile getiren Akça, mektup okumakla görevli gardiyanın “Görülmüştür”de daha işlevsel iken “The Letter Room”da zorlama ve dayatma durduğunu ve Oscar Isaac’ın canlandırdığı Richard karakterinin Berkay Ateş’in oynadığı Zakir’in bire bir kopyasına dönüştüğü görüşünde.
Filmler arasındaki benzerliğe dikkat çeken yazar Ezgi Polat da Twitter hesabından “Sanıyorum Elvira Lind nasılsa bu 3. dünya ülkesinden çıkmış filmi kimse izlememiştir diye düşünmüş” ifadelerine yer verdi.
Gelen haberler “Görülmüştür” filminin yönetmeni Serhat Karaaslan’ın ve yapımcısı Serkan Çakarer’in de bu konudan çok büyük rahatsızlık duyduğu ve hukuki yollardan haklarını aramak için girişimlere başlayacağı yönünde.
SKANDAL VAR
Avukatları vasıtasıyla “The Letter Room”un yapımcıları ve yönetmeni Elvira Lind’e bu durumdan duydukları rahatsızlığı dile getiren bir e-posta göndermişler. Gelen yanıtta “Görülmüştür” filminin varlığından aldıkları e-postayla haberdar olduklarını, iki film arasındaki benzerliklerin çok yüzeysel olduğu, filmlerden birinin bir Türk hapishanesinde geçerken diğerinin ise bir Amerikan hapishanesinde geçtiği gibi genel geçer ifadelere yer verilmiş.
Sonuç olarak ortada böyle ilginç bir skandal var. İki taraf uzlaşacak mı, yoksa iş mahkemeye mi taşınacak, göreceğiz. Tabii “The Letter Room”un Oscar şansı bu durumda ne olur, hatta bu filmin bir de uzun metraj versiyonu çekilir mi gibi sorular da var sırada.
ANA KARAKTERLER AYNI
İlk kez 2015 yılında Cannes Film Festivali bünyesinde düzenlenen Cinefondation Residence bölümüne seçilen ve 2017’de çekimleri tamamlanan “Görülmüştür” ile Elvira Lind imzalı “The Letter Room”un arasındaki en büyük benzerlik filmin merkezindeki karakterin kendisi aslında.
“Görülmüştür”de Berkay Ateş’in canlandırdığı Zakir bir cezaevinde infaz koruma memuru olarak çalışıyor ve görevi de mahkûmların yazdığı ve onlara yazılan mektupları denetlemek, sakıncalı yerleri sansürlemek.
“The Letter Room”da da Oscar Isaac’in canlandırdığı Richard’ın işi ve görevi tıpatıp aynı. İki filmde de ana karakter mahkûm yakını kadından gelen mektupları obsesyona varan bir ilgi ve dikkatle tekrar tekrar okur, yazdıklarından yola çıkarak kadının kendine zarar vereceği endişesi ve korkusuyla peşine düşer. Cezaevine mektup yazan her iki kadın da mutsuz, hamile ve hislerini direkt söylemek yerine dolaylı yoldan yazar.
Gardiyanlar ise kadınların mektuplarından yola çıkarak mahkûmla aralarında ne olduğunu anlamaya çalışır, mektupları bir metnin şifrelerini çözer gibi yorumlar.