Büyük bir Charlie Chaplin hayranı olan Jacques Tati, Şarlo’dan esinlenerek ana karakterine Bay Hulot adını verdi. Bay Hulot, şapkası, piposu, şemsiyesi, pardesüsüyle birlikte sinema tarihinde Şarlo, Buster Keaton gibi ünlü karakterlerden birine dönüştü. Chaplin’in modern dünya eleştirisi, alaycı öfkesi Tati’nin filmlerinde de vardır. Tati filmlerini Fransa’nın en büyük gelişme döneminde şanlı otuzlarda (trente glorieuses) gerçekleştirdi. ABD’nin savaş sonrası Avrupa’ya yaptığı Marshall yardımıyla Fransa’nın ekonomisi hızla gelişti, toplumun yaşam standartları yükseldi. Köylerden, kasabalardan kentlere iç göç arttı, mimari ve ekonomik girişimler kentlerde iş merkezlerinin, dev binaların kurulmasını sağladı. Eski Fransa’nın sevimli kasabaları, geleneksel aileleri yok olmadı ama yeni Fransa otoyollarla, dev binalarla doldu. Geleneksel toplum modern topluma dönüştü, yeni orta sınıf konforlu apartman dairelerine taşındı, tüketim kültürü yeni mutluluk ideolojisini getirdi. Tati, savaş sonrası Fransa’nın ABD tarafından Amerikanlaştırılmasına karşı tepki gösterdi.
ULTRA MODERN PARİS
Oyun Vakti’ni (1947) Fransız Yeni Dalga Akımı’nın öncüsü François Truffaut başka bir gezegenden gelen yapım olarak tanımladı. Ultra modern Paris’te geçen öykü çağdaş yaşamın insanlığı duyarsızlaştırmasına karşı yapılan komik, gerçeküstü, hicivsel bir eleştiri. Diyalog azdır, mırıldanmalar, belli belirsiz konuşmalar işitilir. 70 mm format derinlik katar, sesler ve efektler görüntüyü güçlendirir, hem önde hem de arka fonda sürekli komik bir şeyler oluverir. Fransız sinemasının en pahalı yapımının çekimi 3 yıl sürdü. Jacques Tati tam bir mükemmeliyetçiydi, her oyuncuya, her figürana yapacağı hareketleri gösterirdi.
Yönetmen Oyun Vakti’ne servetini, sağlığını, dehasını yatırdı. Kurgu 9 ay sürdü. Tati kendi hariç hiçbir zaman ünlü oyuncularla çalışmadı. Sorunlar, bütçe aşımı, gecikmeler sinemacının iflasına neden oldu ne yazık ki.
GERÇEKÇİ KOMEDİ
Oscar ödüllü Amcam (1957) yönetmenin ilk renkli filmiydi. Plastik fabrikasının sahibi Bay Arpel, karısı Bayan Arpel, çocukları Gérard, köpekleri Diki, Bayan Arpel’in kardeşi Bay Hulot, mahallenin yaramaz çocukları, sokak köpekleri, Saint Maur halkı, pazaryeri. Bayan Arpel ultra modern evinde, en modern teknolojik aletleri kullanmaktan çok memnundur. Eve yabancı biri geldiğinde bahçesindeki çirkin balık heykelinin fıskiyesini açar. Bay Hulot yeğeni Gérard ile çok iyi anlaşır, onu bisikletiyle kentin canlı, renkli, cıvıl cıvıl, enerji dolu semtlerine götürür. Arpel’lerin bahçelerindeki parti, çocukların bahse girme sahneleri çok eğlencelidir. Tati aynı anda birden çok espri yaparak bunları çevreyle, mekânla bütünleştirir. Esprilerinde burlesk mekanizmaları yer alır. “Komedinin gerçekçi olmasını isterim. Herkes bir şekilde güler, espri bizi sarar” demişti Tati.
YAZ TATİLİ KARGAŞASI
Bay Hulot’nun Tatili (1953) ile yönetmen uluslararası beğeni kazandı. Kendi alter egosunu yansıttığı siyah-beyaz komedi olaylar, tesadüfler, beceriksiz ufak kazalarla doludur. İnsanın mantıksızlığını ele alır, orta sınıf Fransızlar karmaşa içinde tatil yaparlar. Aynı kadraj içerisinde çok sayıda olay gerçekleşir. Bay Hulot yine kendi bildiğini okur.