Doğuş Grubu’nun 2006 yılından bu yana çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın (DÇSO) üyeleri, Galataport İstanbul’da bulunan dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminalinde ve tarihi Paket Postanesi‘nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel bir performans sergiledi. Pandemi önlemleri alınarak Yardımcı Şef Tolga Taviş eşliğinde gerçekleştirilen performansa DÇSO’nun tüm üyelerini temsilen Alara Hekimoğlu, Bahar Zeynep Aşçı, Yaman Çaynak ve uzaktan dijital bağlantı ile İklim Özenli katıldı. Galataport’tan İstanbul’a yayılan klasik müzik performansları ve orkestra üyeleriyle yapılan mini röportajlar 23 Nisan Cuma günü NTV’de yer alacak.
Türkiye’deki çeşitli konservatuvarların 11-18 yaş grubu öğrencilerini bir araya getiren Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın Şefliğini ve Genel Müzik Direktörlüğünü Prof. Rengim Gökmen üstleniyor. Çocuklara ve gençlere senfonik müziği yaşıtları aracılığıyla sunarak çok sesli evrensel müziği yaygınlaştırmayı hedefleyen DÇSO, kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği konserlerde Türkiye’den ve dünyadan pek çok ünlü isme eşlik etti.
Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası bugüne kadar yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirdiği 72 konserde, 800’ü aşkın çocuk sanatçıyı orkestra bünyesinde bir araya getirdi ve yaklaşık 94 bin izleyiciye ulaştı. Bugün itibarıyla bünyesinde 150’ye yakın çocuk sanatçı yer alıyor.
GALATAPORT İSTANBUL HAKKINDA
Galataport İstanbul, 1,7 milyar dolarlık yatırım tutarı ile Boğaz kenarında 1.2 km’ye sahip sahil şeridini kapsayan, dünyanın en önemli destinasyon projeleri arasında yer alıyor. 2021 yılında misafirlerini ağırlamaya başlayacak proje, dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemi ile yerin altında kurgulanan terminale ev sahipliği yapacak ve bu inovasyon ile yaklaşık 200 yıldır halkın erişimine kapalı olan sahil şeridi erişime açacak. Galataport İstanbul, sahasında barındırdığı Türkiye’nin iki önemli sanat müzesi ve İstanbul’un ilk müze meydanı ile şehrin yeni kültür sanatla buluşma noktası olacak. Engelli dostu ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi, alternatif ulaşım olanakları gibi birçok özelliği ile ziyaretçilerine, “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, çalışma, alışveriş ve yeme içme deneyimi sunacak.