Yakında yayımlanacak olan üç bölümlük Depp v. Heard belgesel dizisinde izleyiciler, “TikTok’un ilk Davası” olarak benzeri görülmemiş bir davaya tanık olmaya davet ediliyor. Belgesel, hem Johnny Depp hem de Amber Heard‘ün ifadelerini yan yana sunacak ve ana akım haber kuruluşlarının yanı sıra TikTok ve Twitter’daki vatandaş yorumcuların seslerinden elde edilen 200 saatlik kapsamlı bir canlı yayın duruşma yayınından yararlanacak. Mahkeme salonu draması ortaya çıktıkça, Depp Heard’e karşı, gerçeğin doğası ve modern toplumumuz üzerindeki etkisi hakkındaki soruları araştırıyor. Dizi, sosyal medyanın dava sırasındaki dokunaklı rolünü sorgulayarak, dışarıdan yapılan konuşmaların ve halkın görüşlerinin sonucu nasıl etkilemiş olabileceğine dair sorular soruyor.
Adalet, medya ve kamu algısı arasındaki etkileşime eleştirel bir gözle bakan Depp v. Heard, mahkeme salonunun sınırlarının çok ötesinde yankı uyandıran ve kolektif bilinç üzerinde silinmez bir iz bırakan bir davanın zorlayıcı ve sürükleyici bir araştırmasını sunuyor.
“DEPP V HEARD” NE ZAMAN YAYIMLANACAK?
Depp v. Heard 16 Ağustos‘ta Netflix’te gösterime girecek.
“DEPP V HEARD” BELGESELİNİN FRAGMANI YAYIMLANDI MI?
Netflix, küresel izleyicinin ilgisini çeken ve dünyanın “TikTok tarafından açılan ilk davası” olarak tanımlanan davayı konu alan Depp v. Heard için yeni bir fragman yayımladı. Johnny Depp ve Amber Heard arasındaki çok konuşulan hukuki mücadeleye içeriden bir bakış vaat eden fragman, onlar ve hukuk ekipleri argümanlarını sunarken mahkeme salonu çatışmalarını gösteriyor.
Hem ünlülerin hem de onlara gönülden bağlı hayran kitlelerinin yaşadığı duygusal çalkantılara derinlemesine bir bakış sunarak, davanın mahkeme salonunun sınırlarının çok ötesine uzanan derin etkisini ortaya koymayı hedefliyor. Belgesel, medyanın acımasız yayınlarından sosyal medyanın güçlü etkisine kadar, davanın etkilerinin hayatlarının çeşitli yönlerine nasıl ulaştığını araştırıyor.
“DEPP V HEARD” DAVASI NE HAKKINDA?
Çift Depp ve Heard 2015’ten 2017’ye kadar evliydi. Ancak ilişkileri beklenmedik bir şekilde boşanmayla sonuçlandı ve dünya çapında manşetlere taşınan medyatik bir boşanma meydana geldi. Yasal savaş devam ederken, Amber Heard bir yasaklama emri istedi ve sorunlarının ciddiyetine ışık tuttu.
Heard 2018’de Washington Post için bir yazı kaleme alarak cinsel istismara karşı yolculuğunu paylaştı. Ayrıntılara girmese de, Heard istismarla ilgili deneyimlerini ve bu konuda konuşmanın kariyerini nasıl ciddi şekilde etkileyebileceğini anlattı. Bu konudaki tepkilerden biri Justice League ve Aquaman filmlerindeki Mera rolünü bırakması.
Amber yazısında eski kocasından doğrudan bahsetmekten kaçındı ancak yazı yayımlandıktan sonra hukuk ekibi Depp’in kariyerine onarılamaz bir zarar verdiğini iddia etti. Sonuç olarak, Heard’e 50 milyon dolarlık şaşırtıcı bir tazminat davası açtılar. Heard ise karşı dava açarak 100 milyon dolar tazminat talep etti.
Depp ve Heard arasındaki çok ses getiren dava Nisan 2022’de Fairfax, Virginia’da başladı. Davayı farklı kılan, mahkeme salonuna benzeri görülmemiş bir şekilde kameraların girmesine izin verilmesiydi; bu da medyanın ilgisinin artmasına, kamuoyunda yaygın spekülasyonlara ve tutkulu sosyal medya kampanyalarına yol açtı.
Her iki tarafın destekçileri de hararetle kendi taraflarının masumiyetini savundu. Davanın olağanüstü koşulları ve gördüğü ilgi altı haftaya yayılarak davayı küresel bir gösteri haline getirdi.
Heard ve Depp’i temsil eden tanıkların ifadelerinin de yer aldığı altı haftalık yorucu bir duruşmanın ardından jüri, aktrisin hakaretten suçlu olduğuna karar verdi. Bu kararın ardından Heard, sonuçtan duyduğu memnuniyetsizliği ifade eden bir açıklama yayımladı:
“Bugün hissettiğim hayal kırıklığı kelimelerin ötesinde. Dağ gibi kanıtların eski kocamın orantısız gücü, etkisi ve nüfuzuna karşı koymaya yetmemesi beni çok üzdü.
Bu kararın diğer kadınlar için ne anlama geldiği beni daha da hayal kırıklığına uğrattı. Bu bir gerileme. Bu karar, sesini yükselten ve konuşan bir kadının kamuoyu önünde utandırılabileceği ve küçük düşürülebileceği zamanlara geri götürüyor. Kadına yönelik şiddetin ciddiye alınması gerektiği fikrini geriye götürüyor.
Johnny’nin avukatlarının, jürinin İfade Özgürlüğü gibi önemli bir konuyu göz ardı etmesini ve Birleşik Krallık’ta kazanmamızı sağlayacak kadar kesin olan kanıtları görmezden gelmesini sağlamayı başardıklarına inanıyorum.
Bu davayı kaybettiğim için üzgünüm. Ancak bir Amerikalı olarak sahip olduğumu düşündüğüm özgürce ve açıkça konuşma hakkımı kaybettiğim için daha da üzgünüm.“