Diyarbakır‘da güzel sanatlar lisesinden mezun olduktan sonra farklı kentlerde üniversite okuyan bir grup arkadaş, kente geri döndükten sonra ‘Big Bando’ adıyla müzik gurubu kurdu. Aralarında öğretmen, avukat, doktor ve sporcuların da olduğu farklı meslek gruplarından 120 kişinin yer aldığı grup, sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor. Grubun, doğu müziği ile batı müziğini sentezleyerek ortaya çıkardıkları eserleri, büyük ilgi görüyor.
Big Bando grubu, sanatçı Derya Uluğ ile bazı ünlülerinde katkı sunduğu ve gelirinin tamamının köy okullarında pandemi nedeniyle eğitimden uzak kalan çocuklara bağışlanacağı bir klip çekti. Klibin dijital platformlarda ilk gösterimi için bir otelde düzenlenen lansmanda bir araya gelen grup üyeleri, başarılarını kutladı.
“DÜNYA ÇAPINDA CİDDİ PROJELER YAPMAK İSTİYORUZ”
Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Diyarbakır’a atanan ve arkadaşlarıyla ‘Big Bando’ grubunu kuran Sedat Sezik, gönüllü arkadaşlarıyla sosyal sorumluluk projelerinde yer aldıklarını ve elde edecekleri gelirle hem köy okullarına müzik sınıfı yapmak hem de çocukların tablet ihtiyaçlarını karşılamak istediklerini belirterek, şunları söyledi:
“1,5 yıl önce 7 kişilik bir arkadaş grubuyla başladık. Şu an 120 kişiye ulaştık. Diyarbakır ve bölgede ses, nefes ve renk olmaya gayret gösteren bir ekibiz. İlk klibimizi Diyarbakır’ı tanıtmak adına kentte trompet, trombon ve farklı çeşit batı enstrümanlarıyla doğu sentezini yaparak çok güzel bir klip hazırladık. Ben aynı zamanda burada öğretmenlik yapıyorum. Ekibimizde bu projeye gönül vermiş öğretmen, avukat ve doktor olan arkadaşlarımız var. Projenin bütün dijital gelirleri, eğitimden uzak kalmış köy okullarının öğrencilerine bağışlanacak. Hem köy okullarına müzik sınıfı yapmak hem de çocukların tablet ihtiyaçlarını karşılamak istiyoruz. İnşallah kısa sürede sayımızı 500’e çıkartmayı umuyorum. Birçok sosyal destek projeye destek veriyoruz, bazen Big Bando’yu minibüs ya da otobüs üzerlerinde sokak sokak gezip kısıtlamalarla insanlara renk oluyoruz, bazen engelliler gününde, bazen de otizm gününde gönüllü olarak çalışıyoruz. En büyük hayalimiz Diyarbakır’da oluşan bir ekibi dünyaya tanıtmak ve dünya çapında ciddi projeler yaşatmak.”
“SADECE BİR BANDO TAKIMINDAN İBARET DEĞİLİZ”
Klarnetçi Cihan Sezik ise beden öğretmenliği yapıyor. Ortaokul ve lise dönemimdeki arkadaşlarıyla bir araya gelerek bu grubu kurduklarını söyleyen Sezik, “Meslek gruplarımız her ne kadar farklı olsa da hepimizin sanata sunacağı bir şeyler vardır, bu temelde hareket ediyoruz. Ben sporcuyum, aynı zamanda klarnet ve saksafon çalıyorum. Bu coğrafyanın şarkılarını batı enstrümanlarıyla, batı müziğiyle sentezleyip çok güzel aranjeler oluşturduk. Sadece bir bando takımından ibaret değiliz. Kadınlarımız da grubumuzda rol aldı. Hepimiz ortaokul ve lise döneminden arkadaşlarız ‘neler yapabiliriz?’ diye kocaman bir tencere bulduk, o tencerenin içine herkes bir şeyler doğradı ve çok leziz bir yemek çıktı ortaya” diye konuştu.
“ÖZELLİKLE KÖY OKULLARINDA ÇALIYORUZ”
Diyarbakır’ın Hazro ilçesindeki bir köyde müzik öğretmeni olarak görev yapan Berivan Sevik ise gruptaki 4 kadından biri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Hazro ilçesinde köyünde müzik öğretmenliği yapıyorum. Güzel sanatlar lisesinden bütün arkadaşlar bir aradaydık. Üniversiteyi bitirdikten sonra Diyarbakır’a geldik ve ‘neden bir grup kurmayalım, neden farklı bir projeye imza atmayalım?’ diye düşündük. Ben ‘ladies quarted’in şefiyim, bu 4 kadından oluşuyor, keman, piyano, çello ve yan flütten oluşuyor. 4 kadının olması güzel tepkiler almamıza sebep oluyor. Özellikle köy okullarında çalıyoruz, çünkü çocuklardan hiçbir enstrüman görmemiş olanlar var, çok mutlu oluyorlar, bu da bizi mutlu ediyor.”
Lansmana video konferansla katılan sanatçı Derya Uluğ da grubu kutlayarak, klibi ilk izlediğinde gözlerinin dolduğunu ve gurur duyduğunu söyledi.