Ani Çelik Arevyan’ın fotoğraflarına aşinayım. Arkadaşım olduğundan bütün sergilerini gezdim. Daha çok, ışık ve renk oyunlarıyla fotoğrafla resim arası işlerindeki derinliği vurgular, her işinin ayrı bir anlam ve nedeni vardır, uzun uzun anlatır ama içinden çıkması da kolay değildir! Galeri Nev’deki son sergisi, kar yağışlarının azizliğine uğradı. 25 Şubat’ta açılmasına karşın her randevumuz fırtına ve tipi korkusuyla iptal oldu. Sonunda buluştuk. Bu kez erken dönem fotoğraflarını güncel yorumuyla ele almış, Şeffaf Kabuk adıyla sunuyor. Bir modelin etrafındaki şeffaf kabuk, tül inceliğinde görünse de sanatçı, bu kez izleyicisini gerçekle yüzleştirmek istemiş, bir de ellerini parçalayarak tüle dönüştürdüğü o kabuğu da heykel gibi sergiliyor, tül değil, çelik tel! Gördüğüne değil, dokunduğuna inan misali, tavandan sarkan o çelik tel, kadınların etrafını saran görünmez tabular gibi, sunulan bütün güzelliklere karşın özgürlüğünü kısıtlayan, altın kafese dönüştüren. Tabii ki bu sanatçının değil, bende çağrıştırdığının yorumu.
Sergisinde üç bölüm var: Flower with Mesh ismini verdiği, bedenin sarılması ve dansı çağrıştırıyor. Onun yorumu biçim üzerine: “Fotoğraflarımdaki formların ritmiyle ortaya çıkan dans, kompozisyonlarımın bütününü kapsıyor ve figürlerimi heykelsi bir alana doğru taşıyor” diyor. Üç metrelik yerleştirmesi ise heykel çalışması gibi, “Doğayı sarmalayan bir kabuk gibi duran insan yapımı nesnelerin varlığıyla yetinmemiz beklenen bir zamana doğru ilerliyoruz. Artık yalnızca bu nesnelerin şiirselliğiyle mi yetinmek zorundayız? Kuru bir çiçek fotoğrafının yanında duran metal tülün varlığı bu hüzünlü akıbet üzerinde düşünmeye çağırıyor” diye açıklıyor.
GEÇMİŞLE BUGÜN
Overlay adlı serisi ise otuz yılı aşkın süredir arşivinde yer alan fotoğrafları birleştirerek bugün ve geçmiş arasındaki mesafeyi kapatıyor. Diapozitiflerin üst üste bindirilmesiyle bir yandan katmanlaşan, bir yandan da şeffaflaşan görüntüler tekil fotoğraflara dönüşüyor. Fotoğrafları izlemek ve kendi duygularınızı yaşamak için vakit var, sergi nisan başına kadar sürüyor.
