Aklınıza yazacak bir şey gelmiyor ve desteğe ihtiyacınız var, “gelsin yapay zekâ, basın bir tuşa” kendiniz yazmışcasına övünün…
Veya sloganlar üretelim;
İntihal ile uğraşmayın, yapay zekâ çözüm ortağınız!
Hayal gücünüzün bittiği yerde yapay zekâ devrede…
Aklınızın ermediği yerde biz varız, yapay zekâ.
Zekâmız zekâtımızdır, faydalanın!
Gibi gibi…
Ancak yapay zekâ programıyla gözleri parlayanlara üzücü bir haberim var. İntihal tespit programına benzer, yazıların yapay zekâ programları ile yazılıp yazılmadığını belirleyen programlar da piyasaya çıkmaya başladı.
Benim bildiğim yapay zekâ programları şimdilik espritüel yazılar yazamıyor. Bir fıkra ortaya çıkaramıyor, anlayacağınız ruhsuz zekâya ruhunuzdan bir şeyler katmanız gerekmekte ve sanırım şiir de yazamaz.
Basma kalıpçılar çok üzülecekler belki ama robotlarla insanlar arasındaki en büyük fark ve sınır olan duygu ve ruh bütünlüğü mesafesi asla kapatılamayacak.
Mesela yapay zekâ programlarından birine, “Temel bir gün Amerika’ya gitmiş, yolda arkadaşı Dursun ile karşılaşmış” yazın bakalım ne cevap verecek ya da nasıl bir metin üretecek?
Fıkra yazdırayım derken fıkranın kendisi olursunuz..!
Yapay zekâ programı denemedim ama bunun böyle olacağına eminim ve deneyeceğim. Bakalım hangimiz daha zekiyiz! Ama şunda iddialı değilim, büyük ihtimalle doğru kaynaklardan, veri tabanlarından yaptığı araştırmalarla ortaya koyacağı veriler birçok insanın bilgi dağarcığından açık ara önde çıkabilir.
Modern filozoflarımız, her şeyi bilenlerimiz, her konuda fikri olanlarımız bitmedi, bitmeyecek!
Yapay zekâ programı yazılımcılarına benden bir tavsiye;
Arada bir sorulan sorulara ve atılan başlıklara, “BİLMİYORUM” cevabı versin ki; bilmiyorum’un ne kadar kıymetli bir kelime olduğu iyice anlaşılsın.
Her konuda iyi olmak, her şeyi bilmek zorunda değiliz. Haddimizi bilelim yeter.