03.11.2010 tarihinde dönemin Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak ile Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu işbirliği protokolü imzalayarak okul sporları yurtiçi faaliyetleri Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devretti.
Dünya ülkelerinde Okul Sporları Eğitim Bakanlıkları ya da Federasyon eliyle yürütülmektedir. Türkiye okul Sporları federasyonu da 2005 yılında kuruldu ve bağımsız Federasyon olma özelliğini kazandı.
2010-2016 yılları arası, “Okul Sporları Federasyonu‘nun” altın yılları olarak kabul edilmekte..! Bu dönemde sportif başarının en fazla olduğu gibi, “ISF Reymond Defever Trophy” Onur ödülü de bu dönemde ülkeye kazandırıldı.
Ancak bu dönemin başarılı Federasyon Başkanı diyebileceğim okul sporları federasyonu eski başkanı Ayhan Pala vicdanla mantığımın bir türlü cevap veremediği şekilde görevinden alındı.
Son olarak 02 Kasım 2021 tarihinde federasyon seçimleri yapıldı. Ne seçim ama?
Diğer seçimlerde yapılmayan bir uygulama ile spor bürokratların mevcut başkana açık destek imzası verdiği çok konuşuldu, iddia edildi.
Okul Sporları Federasyonunun seçiminde usulsüzlük yapıldığı iddiası ise mahkemeye taşındı. Okul Sporları Federasyonunun yapılan seçimde destek alamadığı düşüncesi ile özel okullardan birini devre dışı bırakmak için büyük bir usulsüzlük yaptığı dedikodusu ve iddiası ilgili spor branşının camiasında çığ gibi büyüdü!
Federasyon kendi banka hesabından 500 TL isim benzerliği olan başka bir okula para çıkarıyor. Ardından o okuldan kendi parasını itiraz bedeli olarak aynı gün geri alıyor. Kendi parasını itiraz bedeli olarak İRAD kaydediyor.
Daha sonra oyuna geldiğini anlayan özel okul müdürü SHGM, TOSF ve Tahkim Kuruluna başvurarak delegeliği kabul etmediklerini beyan ediyor.
Nasıl ama!?
TOSF buna rağmen bu yanlışından dönmediği gibi sahte delege listesini TOSF ve SHGM sayfasında yayınlıyor. Bu sahte delege imzalarını kendi lehine saydırıyor. Seçim kazanılıyor ama Federasyonun skandalları bitmiyor.
Fransa Normandiya‘da yapılan ISF Gymanisade Şampiyonası’nda bakanlık listesi ile 265 sporcu ve antrenör katılıyor. Okul Sporları Federasyonu bu liste dışında 23 kişiyi turistik seyahat ile kafileye dahil ediyor.
İş bununla da kalmıyor sporcu öğrencilere hak ettikleri harcırahlarını ödemek yerine 50 Euro sadaka gibi para ödemesi yapıyorlar. Sporcu öğrencilerin bir anlamda haklarını gasp ediyor! Bu uygulamadan Gençlik ve Spor Bakanlığının haberi var mı? Bilmiyorum!
Aslında Gençlik ve Spor Bakanlığı denetim görevini yerine getirse sorun kökünden çözülecek.
Tozlu raflarda bekleyen dosyalar ile federasyon başkanı hakkında işlem yapmak yerine Okul Sporları Federasyonunu kapatmanın yollarını aranıyormuş, duyumum ve iddia budur…
Hatta Üniversiteler Federasyonu altında küçük bir şube müdürlüğü yapmayı düşünüyorlarmış..!
Sporu yönetenlerin o işin geçmişini bilmesi o kadar önemli ki!
Türkiye Okul Sporları Federasyonu 1972 yılında ISF (Uluslararası Okul Sporları Federasyonu) kuruluşunda ilk on ülke ile kurucusu olma unvanına sahip.
Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, “Uluslararası kimliği olan” Okul Sporları federasyonu yönetimdekileri koruma adına kapatma ya da lav etmeyi gündemine aldığı iddia edilirken, diğer taraftan uluslararası karşılığı olmayan Federasyonlar kurduğu konuşuluyor..
Görevini layıkıyla yapmayanları koruyacağım diye spor tarihine kara leke vurmaya kimsenin hakkı yoktur!
Kim neyi doğru yapmışsa alkışlandığı gibi yanlış içerisinde olanlarında hukuk önünde hesap vermesi zorunludur. Gençlik ve Spor Bakanlığının görevi doğru ile yanlışı birbirinden ayırmak değil midir? Gelin bu tarihi hatadan vazgeçin. Böyle bir kararın uluslararasında ülkemize çok büyük prestij kaybettireceği çok açık.
Tozlu raflardaki dosyaları indirilip tekrar incelenmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Kazanan okul sporları olacaktır. Çünkü, “spor okulda başlar.”