Dünya tenisi, yıl sonu tatiline girdi! 2025 sezonu hazırlığında şimdi tenis elitleri. Sosyal medya hesaplarında, antrenman görüntüleriyle karşılaşıyoruz sıklıkla.
Bu seneyi 3 üncü sırada tamamlayan, Carlos Alcaraz’ın, “Off-Season”‘da geçtiğimiz Wimbledon öncesinde, Queens’de mağlup olduğu, solak Jack Draper ile antrenman yapacağı yansıdı haberlere. Draper, bu yıl, hiç şüphesiz, İngiliz tenisinin olduğu kadar dünya tenisinin de en flaş isimleri arasında yer aldı.
Keza, 2024 sezonunda eski günlerine dönme çabası gösteren ancak hayal kırıklığı yaşayan, Naomi Osaka’yı, yeni hocası Patrick Mouratoglou ile çalışırken görüyoruz.
En son, Torino’daki ATP Finallerinden çekilerek, kariyerinin sonuna mı geldi dedirten Novak Djokovic ise; 2025’te iddialı olacağını belirtip, ekibine yeni emekli ve emekli şakaları ile gülümseten Andy Murray’i kattı! Bu gelişmeden heyecan duydum açıkçası. Novak’a, Andy’nin eşşiz tenis zekası elbette katkı sağlayabilir!!! Novak’ı, “Andy lobları” ile seyreder miyiz dersiniz?! Ayrıca, Andy’i koç olarak seyretmek de keyifli olacak.
Teniste çok az bir ara oluyor. Malum, tenis sezonu 11 aya yakın ve Avustralya Turnuvalarının eli kulağında. 2025 yılının ilk Grand Slam Turnuvası: Avustralya Açık, 12/26 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Arayı fırsat bilip, özel hayatına yoğunlaşan isimler de var. Casper Ruud, nişanlandı!; Stefanos Tsitsipas ve Paula Badosa, İzlanda’dan kış tatili fotoğrafları paylaştılar.
Tatilde mesai yapanlar da mevcut; Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu: PIF’in sponsorluğunu üstlendiği ve adını taşıyan, Next Gen ATP Finalleri, 18/22 Aralık tarihlerinde, Cidde’de oynanacak. Bakalım bu defa hangi genç isimler Finale çıkacak?! Erkek tenisinin geleceğinde diğer bir yıldız parlayacak mı?! Bu sene dikkatleri üzerlerinde toplayan şu isimleri seyretme fırsatı bulacağımız kesinleşti; Arthur Fils, Alex Michelsen, Jakub Mensik, Shang Juncheng, Learner Tien, Luca Van Assche ve Nishesh Basavareddy. 20 yaş ve altı, 1 tenisçi daha eklenecek bu listeye önümüzdeki günlerde. ATP Challenger Turundaki maçların sonuçları beklenecek!
Suudi Arabistan sermayesi, tenise akmaya devam edecek ve bunun, ortamı şekillendirişini önümüzdeki yıl daha fazla hissedeceğiz. Fikrim; Tenisin, yapılan yatırımın karşılığının aranacağı bir gösteri/şov ortamına dönüşeceği ve tenisçiler üzerindeki baskı ile rekabetin acımasızlaşacağı yönünde. Dürüst sporu sevenlerdenseniz, tenis seyrederken, acabalarınız da artacak!
Dürüst spor demişken; Geçtiğimiz Mart ayındaki Indian Wells sırasında 2 kez pozitif test edilen dünya 1 Numarası Jannik Sinner, eşi benzeri görülmemiş anti-doping süreci esnasında, rekordan rekora koştu. En son ATP Finallerinde şampiyonluğa ulaşırken, parçası olduğu İtalyan Davis Cup Takımı, geçen sene olduğu gibi, bu sene de kupayı kucakladı. Sinner, sezonu, 11.830 puanla, 2 inci konumdaki Sascha Zverev’in 4000 puan önünde tamamladı. Dünya Anti-doping Ajansı: WADA’nın, anti-doping davasını, Spor Tahkim Mahkemesi-CAS’a taşıması da, gündemdeki yerini giderek kaybetti! Müstakbel CAS kararı hususundaki hassasiyetin azaldığını gözlemliyorum. Sinner; Kazanıyor! Devam ediyor! Yorulmuyor! Tenisseverler bu hadiseyi hazmetmiş görünüyor!
Tatsız konuları bırakıp, hüzünlü konuya geçeyim. Rafael Nadal ve vedasından bahsedeyim. Rafa, geçtiğimiz hafta oynanan Davis Cup Finallerinde, Hollanda Takımından, Botic van de Zandschulp’a karşı son resmi maçına çıktı ve kaybetti. Elbette, büyük şampiyonun sıradışı kariyeri ve başarıları anılmaya devam ediyor ve edecek! Federer’in ardından, Rafa’yı da uğurladık.
Tenisin önemli ismi, Juan Martin Del Potro da, resmi bir veda yapacak kortlara. Ciddi diz sakatlıklarını, yapılan cerrahi müdahalelere rağmen bir türlü geride bırakamayan Delpo, 1 Aralık tarihinde, Buenos Aires’te, Novak Djokovic ile jübile maçına çıkıyor!
Kadın tenisinin uzun soluklu bir numarası Iga Swiatek, oyununda değişiklikler yaparken ve yorgunluk atarken, ilk sırayı Aryna Sabalenka’ya kaptırdı. Iga da, yeni bir hoca ile çalışıyor. Naomi Osaka’nın bir önceki koçu Wim Fissette!
Paris Olimpiyatları sonrasında bir süre bocalayan ve Brad Gilbert ile yollarını ayıran Coco Gauff ise, Riyad’daki WTA Finallerini kazanarak, yılı 3 üncü sırada tamamlamayı başardı. 4 üncü sıraya, 2024’te yıldızı parlayan Jasmine Paolini yerleşirken, yılın diğer gözde oyuncusu Qinwen Zheng, 5 inci sırada bulunuyor. Artık Goran Ivanisevic ile çalışan Elena Rybakina da, seneyi 6 ıncı olarak tamamladı. Novak Djokovic’in kompak ve güçlü servislerinin mimarı Ivanisevic, Rybakina’nın oyununa neler kazandıracak merak ediliyor.
Ve Türk tenisseverler olarak, Zeynep Sönmez’i takip edip, gurur duyduk bu sene. Yolculuğu, 1000 puanlı Brisbane’da başladı. Ana tabloya yükseldi. Takip eden, Avustralya Açık Elemelerinde de, Ana Tabloya çok yaklaştı ama olmadı. Orada yapamadığını, Roland-Garros’da başardı ve Ana Tablo gördü. Wimbledon’da da Ana Tabloya yaklaştı. Oynadığı önemli turnuvalarla, önemli isimlere karşı galibiyetler alarak devam ettiği sezonda, nihayet büyük gayretinin mükafatını gördü Zeynep. WTA 250 Mérida Açık Akron/Meksika’da, 3 Kasım tarihinde Final oynadı ve şampiyon oldu. 22 yaşındaki genç şampiyonumuz, kupasını, çok hoş bir tören konuşması ile aldı ve oralara çok yakıştı.
Zeynep, bu şampiyonluk ile, WTA sıralamasında, ilk 100’e dahil olarak kapattı sezonu. An itibarı ile, 88 inci!
Uzun bir aradan sonra, ilk 100’de bir tenisçimizin olması bizlere gurur, gençlerimize ilham verdi şüphesiz. Önümüzdeki sezon, savunacağı puanlar ve ünvanları var Zeynep’in artık. Diliyorum ki; Türk tenis tarihinde bir ilki başarsın ve bu puanları ve ünvanı savunmakla kalmasın; İlk 100’de tutunup, ilk 50’ye ilerlesin!
Uluslararası teniste bir yıldızımız daha parladı bu sene. Tekerlekli sandalye tenisi Quad kategorisinde, Paris Paralimpik Oyunlarında, bronz madalya için mücadele etmiş bulunan, halihazır dünya 4 numarası, Ahmet Kaplan. 22 yaşındaki genç tenisçimizin başarılarının artarak devamını dilerim. Artık sporunun efsaneleşmiş isimleriyle anılıyor ismi.
Paris Yaz Olimpiyatları sonrasında, Federasyonlarda başkanlık devir teslimleri vuku buldu. Tenisimize, Şafak Müderrisgil liderlik yapacak. Kendisine başarılar dilerim. Bu güzel sporun, performans kanadının da ötesinde, 7 den 70 e, ülke çapında yaygınlaştırılması benim rüyam. Yaşama olan katkısına inanan bir tenissever olarak yazıyorum tabii bunu. İhtiyaçlar büyük! Kort ve tesisler sınırlı. Çok iş var! Umuyorum ki; Yeni ekibin rüyaları ve planları, tenisimizi gurur duyacağımız yerlere taşısın.
Taşrada tenis oynarken, şahit olduğum son manzara şöyle; Büyük emekle yapılmış, kamuya ait bir tenis kortu, birkaç kişinin gayreti ile hizmet vermeye devam ediyor. Kortun yanındaki kamu arazisinde ise, İlçe Belediyesi çöpleri yakma alıikanlığını senelerdir sürdüyormuş meğer. Artık Bölge halkından biri olarak, bundan daha iyisine layığız diyebilirim. Tenis oynarken de, çöplerin imhasında da! Bu konuyu, daha ayrıntılı yazacağım.
Sağlık ve sporla kalın.