Pandemi gölgesinde, seyircisiz, yaz yerine kışa girilirken gerçekleştirilen, 2020 Fransız Açık Slami için “tatsız, tuzsuz, soğuk bir Grand Slam Turnuvası olacak bu” şeklinde düşünenler yanıldılar. Kadınlarda, 18 yaşındaki Polonyalı Iga Swiatek, güçlü rakiplerini, Rafael Nadal’ınkine benzetilen ‘forehand’inin de yardımı ile yenerek şampiyonluğa ulaştı. Tenisseverler, kadınlarda bu yeni enerjiye sevindiler. Serena Williams ve Mariya Sharapova’nın uzun soluklu başarıları epeydir tekrarlanmamıştı zira.
Erkekler tarafında ise, Federer, Nadal ve Djokovic’in hegemonyası 15 senedir devam ediyordu. Roger Federer’in kariyerini kaleme alan Geoff Dyer’ın dediği gibi; bu “muhteşem üçlü” başka bir dönemde doğmuş olsalar Slamler kazanabilecek 3 kuşak tenisçiyi de “harcadılar”. Hal böyle iken, 2021 sezonu başladığında, 17 yaşındaki bir genç dikkatleri üzerine topladı. İspanyolların isimleri sevimli hale getirme alışkanlığı ile ben “Carlitos” diyen Carlos Alcaraz.
Bu genç adam, korttaki hızı, yer vuruşlarının gücü, lobları, dropshotları, servis/voleleri, rakiplerini neredeyse tribüne çıkartan 2. “Kick Servisleri” ve herşeyin ötesinde kocaman gülümsemesiyle, ekranlara öylesine bakanlara bile “neler oluyor kortta?” dedirtti. Carlitos, 2021 yılında katıldığı Slamler ve Erkekler Turu (ATP) maçlarında Tsitsipas gibi önemli isimleri de yenerek, dünya sıralamasında hızlıca yükseldi. 2022 ise onun yılı oldu. Artık ilk 10 isimlerini yeniyor ve herkes ona nazaran yavaş görünüyordu kortta. Bu çocuk nasıl yenilir diye taktikler konuşur olmuştu ünlü yorumcular. Yine de, muhteşem üçlünün yıllanmış taraftarları, “birkaç maç kazandı.”, “Onlarla karşılaştırılamaz.”, “Onlar gibi tenisçiler gelmez.” diyorlardı.
Carlitos, Amerika Açık Slaminin hemen öncesinde gerçekleştirilen ATP Masters 1000 “Mutua Madrid Açık”ta, bir gün ara ile önce Nadal’ı sonra Djokovic”i yenerek, finale yükseldi. Finalde de Zverev’i mağlup etmeyi başardı. Zverev, “uykumu alamadan çıktım finale ama Carlitos dünyanın en iyisi olacak belli ki” dedi kupa töreninde. Artık, dünya 6 ıncısı ve herkesin dikkatini çekmiş bir yetenek haline gelmişti.
Djokovic”in 2022 yılının son Slami Amerika Açık’a, Covid aşısı olmayı reddedişi nedeni ile katılamaması, Nadal’ı en büyük favori haline getirirken, pek çok tenissever Carlitos neler başaracak merak ediyordu. Carlitos ve Casper Ruud, Turnuvada ilerlediler, Carlitos’un, Jannik Sinner ile yaptığı yarı final maçı, son yılların en heyecanlı ve çekişmeli mücadelelerinden biri oldu. Finalde, Ruud’u 4 sette yenmeyi başaran Carlitos, dünyanın gelmiş geçmiş en genç 1 numarası haline de geldi ve yılı 1 numara olarak kapattı.
Slam şampiyonluğu sonrasında, ilgiyi, minik sakatlıkları ve çok genç yaşta gelen bu büyük başarıyı sindirmeye çabaladığını anlıyoruz ünlü moda dergisi Vogue’da birkaç gün önce yayınlanan ropörtajından. Keza, 2023’ün ilk Grand Slami Avustralya Açık’a da katılmadı ve Dünya birinciliğini Djokovic’e devretti.
Carlitos nerede diye merak edilirken, geçtiğimiz hafta Buenos Aires’te geniş ekibi ile kameralara poz verdi ve kupayı kazandı. Şimdi Rio’da ve kazanarak devam ediyor maçlarına. Rakipleri halen sert korttaki turnuvalarda boy gösterirken, belli ki Güney Yarımküre toprak kortlarından selam vererek, Roland Garros’a: ikinci Grand Slam şampiyonluğuna göz dikmiş.
Tenis soluyan mütevazı ailesi etrafında kenetlenen bu olağanüstü genç yeteneğin, mütevazı tabir edilemeyecek bir baş antrenörü var; eski dünya 1 numaralarından, ince fiziği ve hareketliliği ile “sivrisinek” lakabı yakıştırılmış, Juan Carlos Ferrero. Ferrero, Carlitos’u 15 yaşından itibaren sahiplenmiş görünüyor. Her adımda yanında.
Kimi tenis otoritelerine göre gelmiş geçmiş en büyük tenisçi olmaya namzet bu genç adamın önünde çok formda olan Djokovic’i 5 setlik maçlarda yenme büyük sınavı var.
Şu bir gerçek ki; gündüz antrenman yapıp, gece İngilizcesini ilerletmek ve motivasyon için Rocky filmleri seyrettiğini söyleyen Carlitos, tenise olan ilgiyi ve heyecanı arttırdı. Onun maçları, tenis seyircisini futbol seyircisine dönüştürüyor.
Yolun açık olsun Carlitos!