Gençlik ve Spor Bakanımız KILIÇ, ” Olimpiyatlarda başarısız olan spor federasyon yönetimlerini istifaya davet etti “
Bu haberin başlığını zaten biliyorsunuz.
Haberin başlığı bile spor kamuoyunda heyecanla karşılandı…
Fakat buna rağmen, çoğu kişi şu soruyu sormakta;
İstifa ederler mi?
******
Bu şüphenin ardında nelerin yattığını hepimiz az çok biliyoruz!
Telefonla bana ulaşıp bu soruyu soranlara verdiğim cevap bir örnekle oldu.
Diyelimki federasyon başkanısınız, toplantıda bakan bey size dedi ki; ” Sizi şu tarihteki toplantıya davet ediyorum “
Nasıl cevap verirsiniz?
Duruma göre, bakalım sayın bakanım!
Değerlendirelim bunu!
İşim çıkmazsa gelirim mi diyeceksiniz?
Emir telakki edip, emredersiniz sayın bakanım demekten başka çareniz yoktur çünkü, öncelikle devlet terbiyesi bunu gerektirir, diğer sebepleri biliyorsunuzdur.
Bakan, müsteşar veya genel müdür gibi üst düzey devlet yetkilileri tarafından, davet ve rica şeklinde kurulan cümleler, özellikle kendilerine bağlı olan kurumların görevlileri için emir niteliği taşır.
Sanırım konuyu anlaşılır kılan bir açıklama olmuştur.
******
Gelelim başarısızlık kriterlerine;
Madem ki;
Başarı ve başarısızlık üzerine değerlendirme yapacağız yakın tarihe bakalım; 2008,2012 olimpiyatları ile 2016 Rio Olimpiyatlarının istatistikleri her şeyi net şekilde ortaya koyacaktır.
Yormayın kendinizi, ” Tüm olimpik spor branşlarının federasyon başkanlarının istifasından bahsediyorum “
Birileri çıkıp derse ki;
Biz para alamadık,
Bütçemiz bizi zorladı,
Tesis imkanlarımız kısıtlıydı!
Yavaş gelin derim!
Başarının % 90’ı inanç, azim, planlı programlı çalışma, yetenekleri değerlendirme, eldeki değerleri koruyabilme, millilik duygusu, daha fazla bilimsel çalışmadır!
Para sadece, gerçekleştirmek istediklerinizi gerçekleştirebilmeniz için size yol açar.
Yoksa, milyon liralık bütçeyi banka hesabınıza yatıran devlet, sizden uzay mekiği yapmanızı istemedi!
Dedi ki;
Bu ülkenin yüzünü olimpiyatlarda altın madalya alarak güldürün,
Bayrağımızı göndere çektirin,
İstiklal marşımızı çaldırın…
Jeton düştü mü?
Düştü!
Daha başka?
Takke düştü!…