Oldum olası en sevmediklerimin ilk sıralarında yer alır çok bilmişlik…
Sporun çok bilmişleri!
Çokça , ağız dolusu anlatıp, kendisini metheden, lafın sonunu da, “Benim adım geçmesin” diye bağlayanları düne kadar anlayışla karşılamış olsam da; zamanımı boşa harcatmış olduklarının farkına varmamla bu konudaki anlayışımı rafa kaldırdığımı duyurmuş olayım.
Korkan, sonradan inkâr edecek olan benden uzak, Allah’a yakın olsun.
Spor Kamuoyu bir çok gelişmeyi merak ve ilgiyle takip ediyordur sanırım. Bu gelişmelerden biri Gençlik Ve Spor Bakanlığı Personel Dairesi Eski Başkanı Ahmet Ak’ın röportajında yaptığı açıklamalar, diğeri ise, TMOK Üyesi, Akparti Spor Komisyonu Başkanlığı ve Spor AŞ. Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş olan, eski milli güreşçi Mehmet Serhat Karadağ’ın Akit Tv’de yaptığı açıklamalar.
Ahmet Ak ve Mehmet Serhat Karadağ…
Sporda güreş kökenli olan bu isimlerin art arda gelen açıklamaları aslında yılların birikimi olabilir miydi?
Birçok değerli spor insanı gibi yine yakından tanıdığım, Ahmet Ak ve Mehmet Serhat Karadağ dün ne söylüyorlarsa bugünde aynı şeyleri söylediler ama tek bir farkla…
Bu sefer ekranlarda herkesin gözlerinin içine baka baka…
Sınırlar mı zorlanmıştı yoksa bardak mı taşmıştı bilmiyorum ama görünen o ki; bu sefer fırtına bir bardak suda değil, denizin tam ortasında kopmuştu..!
Belki de basit bir matematik hesabıydı fırtınayı koparan…
Dün ve bugün, durum analizi!
Karşılaştırmalı istatistik belki de şimdiye kadar hiç olmadığı şekilde, bu iki ismin açıklamalarıyla deyim yerindeyse, “Kral çıplak” diye haykırıyordu! Ve gözler önüne serilmek istenilen dünyanın sporda başarı olarak baz aldığı olimpiyatlardaki derecelerdi.
Tesislerin yetersiz ve bugünkü gibi modernize olmadığı, şampiyon sporcularımıza bırakın büyük ödüller verilmesini, büyük bütçelerin hayal dahi edilemediği yıllarda alınan olimpiyat madalyaları ile bugün sağlanan sınırsız imkanlara rağmen alınan olimpiyat madalyaları karşılaştırması başta olmak üzere, ağır işleyen bir mekanizma olduğuna dikkat çekiliyor, eleştirilerin devamının gelebileceği sinyali veriliyordu.
Sporda ağır işleyen, hantal bir yapı olduğunu açıklayan Ahmet Ak ve Türkiye’de spor sistemi çökmüştür diyen Mehmet Serhat Karadağ…
İzleyenler hatırlayacaktır, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu, “TASK” oldukça eleştirilmiş, deyim yerindeyse yerden yere vurulmuştu..!
Mehmet Serhat Karadağ’ın Akit Tv‘de yaptığı sert açıklamalar sonrası beni arayan okurlarımdan biri şu soruyu sordu.
TASK‘ın bünyesinde futbol branşı ve kulübü haricinde diğer branşlardan kaç kulüp var? TASK, olimpik olan ve olimpik olmayan spor federasyonlarının seçimlerinde neden oy kullanma hakkına sahip? Spor Federasyonlarının seçimlerinde camiadan olmayanlar neden oy kullanma hakkına sahipler?
Diyelimki Türkiye Bilardo Federasyonunun seçimi var, hayatında eline ıstaka almamış birisinin oy kullanmasına gönlünüz razı olur mu? “Yorum ve takdir spor kamuoyunundur.”
*****
Ben ve biz arasındaki farkı anlamayan, bilmeyenlerin söylevlerine hiçbir zaman kulak asmadım, konuşuldu, nezaketen dinledim hepsi bu.
Peki zehir zemberek açıklamaların sonrasında köklü bir değişiklik olur mu? Kendi adıma buraya not düşmem gerekirse, “Hayır” derim. Çünkü bazı çok bilmişlerin ciğerlerini biliyorum..! “O açıklamaları ve daha fazlasını gelecek kaygısıyla” yapamayan ama içten içe kıskanıp, “he he yav” diyenlerin olmadığını düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz demektir.
Asıl sorun tam’da budur işte!
Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa?!
Kalın sağlıcakla
Ps: Biri çıkıp size benim selamımı iletiyorsa inanmayın, hal, hatır soracak olursam aracı kullanmaz bunu kendim yaparım. Buraya ayrıca dip not düşmüş oldum ki; o dedi, bu dediler komik olmaya başladı, işinize bakın, işimize bakalım.