Spor Hukukçusunun kaleminden Federasyonları Seçimleri
Sevgili Okurlar,
Spor camiamızın genelinin malumudur ki; olimpiyatlardan hemen sonra spor federasyonlarımızın seçimlerinin yapılması söz konusu! Ancak yine bir çoğunuzun vakıf olduğu üzere; 2020 Olimpiyatlarının iptal edilip ötelenmesiyle spor federasyonlarımızın seçimleri de ileri bir tarihe atılmıştı…
Tabii bununla birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü, “Resmi” bir yazı ile, spor federasyonlarının seçimleri ile ilgili bilgilendirme yapmış ancak bu bilgilendirme de spor camiası içerisinde tartışmalara yol açmıştı.
Bu konuyla ilgili, Spor Hukukçusu Avukat Sn. Osman Buldan bu sabah benimle bir yazı paylaştı. Sizlerin de ilgisini çekebileceğini düşünerek, kendisinin de izni ile yazıyı aşağıya bırakıyorum.
*****
Bilindiği üzere, Gençlik ve Spor Bakanlığı 5.11.2020 tarih ve 976226 sayılı yazıyla, pandemi nedeniyle Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarının yapılamayarak 2021 yılına ertelendiğini belirterek, federasyon genel kurullarının 2021 yılına ertelenen Tokyo Olimpiyatlarının bitiminden itibaren 3 ay içinde yapılması ve mevcut organlarının görevine devam etmesi bildirilmişti.
Bu defa 25.6.2021 tarih ve 608504 sayılı yazıyla, genel kurula delege göndermeye hak kazanacak kulüplerin nasıl belirleneceği ile başkan adaylarının delegelerin % 15’inin yazılı teklifi ile başkan adaylığı başvuru ücreti konusunun nasıl uygulanacağına dair bir yazı yayınladığı görülmüştür.
Öncelikle ilk yazıda, olimpiyatlarının ertelendiği ileri sürülerek, federasyon genel kurullarının ertelenmesi beraberinde hukuki noksanları da getirmiştir. Spor federasyonları genel kurullarında 4 yıllık süre için yetki verilen genel kurulun seçimle gelen organlarının görev süresinin uzatılması, federasyon genel kurullarına ait olup, bir yazıyla bu yetki genel kurullardan alınarak yetki gaspı gerçekleştirilmiştir. Bir başka anlatımla, federasyonun seçimle belirlenen organlarına genel kurulun yetki verdiği mevzuatın bir gereği olduğu halde, bu yasal zorunluluk göz ardı edilmiş ve Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünce bir genel müdür yardımcısı bu işe kurban edilerek bir yazı yayımlanmıştır.
Yine genel kurulca genel kurulda görüşülerek kabul edilen, “Tahmini Bütçe”lerin 2 yıllık süresi dolmuş ve görev süreleri bir yazıyla uzatılan yönetim kurullarının, 2020-2021 sezonunda yapacakları harcamaları hukuki dayanaktan yoksun bir hale getirilmiştir. Yani yetki almadığı halde harcamalar yapmışlardır. Şimdi geriye dönük olarak bu harcamalar neye göre ibra edilecektir? Bu da başka bir sorun olarak, cevap beklemektedir.
Gelelim ikinci yazıyla yaratılan hukuki karmaşaya.
Bilindiği üzere, 3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun, “Bağımsız Spor Federasyonları” başlıklı Ek 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında,” Genel kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile ilgili diğer esas ve usuller ana statüde belirlenir.” denilmektedir. Yani yasa koyucu bu konuların ana statüde düzenleneceğini açıkça belirlemiştir.
Genel kurula delege gönderecek olan kulüplerin belirlenmesinde ana kural,” Kulüp temsilcilerinin seçiminde genel kurul tarihinden önce tamamlanmış iki sezon üst üste federasyon faaliyetlerine katılarak tamamlayan kulüpler esas alınır. “
Yazılan ikinci yazıda;
“Covid-19 salgını nedeniyle 2020 yılında sezonunu talimatlarında belirtilen şartlara uygun bir şekilde tamamlayamayan spor branşlarında genel kurul delegelerinin belirlenmesinde,
a) 2020 yılında tamamlanamayan sezonunun dikkate alınmaması,
b) 2020 yılında tamamlanamayan sezonda yarışmalara katılan kulüpler yerine federasyonların sezon kavramına ve ilgili diğer mevzuatına uygun şekilde tamamlandığı tescil edilen son iki sezon tespit edilerek bu sezonların ikisine de katılan kulüplerden delege istenmesinin uygun olacağı,”
Şeklinde bir görüş belirtilmiştir. Bu görüş hukuki dayanaktan uzaktır. Şöyle ki;
Federasyonlarının mevzuatlarında yer verilen yarışma sezonlarına katılmak isteyen kulüpler, Federasyonlarca ilan edilen süreler içinde lige katılım başvurusu yapmakta ve şartları taşıdığı belirlenen kulüpler yarışmalara kabul edilmekte ve fikstür çekimine davet edilmektedir. Federasyonca faaliyet takvimine konulan yarışmalara da katılım hakkı kazanan kulüpler, yarışma haklarını kullanmaya başlamaktadır. Pandemi nedeniyle yeterli sağlık güvencesini sağlayamayan ve gerekli tedbirleri alamayan veya tereddüte düşen kimi federasyonlar, federasyon faaliyetlerini sona erdirme ve ligleri mevcut sıralama ile tescil etme kararları vermişlerdir. Bir başka anlatımla, kulüplerden kaynaklanmayan bir nedenle, ilgili spor federasyonları sezon başında ilan ettikleri ve kulüplerinde yarışma başvurusunda bulundukları faaliyetlerini yönetim kurulu kararıyla kendileri tamamlanmış sayarak sona erdirmişlerdir.
Yani spor kulüpleri faaliyetlerin yapılabilen kısmına katılmışlardır. Sonrasına katılamamaları ilgili spor federasyonlarının aldığı bir idari karar nedenine dayalıdır. O halde, federasyonların o kararı alıncaya kadar faaliyetleri katılan kulüplerin emek ve mesailerinin bir yazıyla hiç katılmamış sayılması abesle iştigalden başka bir şey değildir.
Bu yazıya göre, 2020 yılının pandemiye kurban edilmesi dikkate alındığında, 2021 yılında sezonunu tamamlamamış yani bir çok federasyonun sezon sonu takvim tarihi son günü olduğundan, yine Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünün başka bir yazısında faaliyet tamamlanmış olsa bile takvim tarihinin beklenmesi gerektiği dikkate alındığında 2021 sezonu da hesaba katılamayacağından, geriye 2018 ve 2019 sezonlarının kalacağı açıktır. Bu yazıyla başka bir hesabın yapılması mümkün değildir.
Diğer önemli bir konuda, başkan adayının üyelerin %15’inden alacağı yazılı teklif ve adaylık başvuru ücretidir.
Federasyon başkan adaylarından istenecek olanlar yani şartlar 3289 sayılı Yasanın Ek 9 uncu maddesinde belirlenmiştir. Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Yasada olmayan bu iki şartı Yönetmelik metninde yer vermesi üzerine Danıştay’a açılan iptal davası sonucunda, Danıştay 10.Dairesi, federasyon başkan adaylığı şartlarının Yasanın altında bir norm ile zorlaştırılamayacağı gerekçesiyle iptal edildiği ve bu kararın kesinleştiği bilinmektedir.
Bazı federasyonlar kendi ana statülerinde bu değişikliği uygulamışlar, bazı bu karardan memnun olmayan ya da işine gelmeyen federasyonlar ise, eski hamam eski tas devam etme çabasına girmişlerdir.
Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü 5.11.2020 tarih ve 976226 sayılı yazısında,” Yönetmeliğe göre daha üst düzenleyici işlem durumunda bulunan Kanuna göre işlem yapılması” derken, her nedense konu, bu yazılı teklifle adaylık başvuru ücretine gelince önceki yazısını hatırlamamaktadır. Mahkeme kararları kuşkusuz idareleri bağlamakta ve yerine getirilmesi takdiri değil, mecburi olmaktadır. Yasa koyucu, federasyon başkan adaylığı şartlarını belirlemiştir. Bu şartlar içinde ise, üyelerin %15’inin yazılı teklifi ile adaylık başvuru ücreti de bulunmamaktadır.
Bağımsız Spor Federasyonlarının Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin Geçici 2 nci maddesinde,”3289 sayılı Kanun ile bu Yönetmelik gereğince yapılması gereken ana statü değişiklikleri ile diğer alt düzenleyici işlemler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin 3289 sayılı Kanun ile bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre de, gerek Yasada gerekse Yönetmelikte yer almayan bu iki şartın uygulanacağına yazıda yer verilmesi, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kendi çıkardığı mevzuata hakim olamadığını da ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü her iki yazısıyla “Normlar Hiyerarşisi”ni canı nasıl istiyorsa öyle değerlendirmiş ve ortaya uysa uymasa da misali hukuki garabetten başka bir değeri olmayan yazıyla, bu süreci yönetemediğini bir kere daha gözler önüne sermiştir.
Avukat Osman Buldan
___________________________