Deyim yerindeyse, şimdiye kadar Spor Genel Müdürü Sn. BAYKAN ile yıldızlarımız hiç barışmadı!
Eleştiri içeren yazılarım tarafsız olduğu halde anladım ki; Sn. BAYKAN’ın eleştiriye tahammülü yok!
Art niyet taşımadan, tamamen yapıcı ve saygı çerçevesinde kalan yazılarımdan pek de hoşnut olmadığı aşikardır ” ! “
Spor Genel Müdürlüğünde görev yapan herhangi bir bürokratın bana selam vermesi bile Sn. BAYKAN’ın sinirlerini hoplatmaya yetmiştir!
***
Hatta ve hatta, birebir karşılıklı konuştuğum, ziyaretinde bulunduğumda, beni kapıda karşılayan bazı bürokrat arkadaşlarım dahi, benimle görüştüklerini inkar etmek zorunda kalmışlardır!
İşte bir eleştiri daha!
Hatırlarsanız daha önceki köşe yazılarımda yer verdiğim, “Bilardo Federasyon Başkanı Sn. KURUGÖLLÜ ve Spor Genel Müdürü Sn. BAYKAN” arasında geçen nahoş bir olay vardı…
İşte o nahoş olay, sonunda Merkez Ceza kuruluna kadar intikal etti!
Diyeceksiniz ki; olabilir, ortada bir suç veya suç olduğuna kanaat getirilen bir konu var ise gayet doğaldır.
Evet, gayet doğal ama…
Ama “sı” şudur;
Neden, Sn. KURUGÖLLÜ Bilardo Federasyonu Başkanı iken değil de, şimdi?
***
“Hatırlayacağınız üzere, son seçimlerde Sn. KURUGÖLLÜ federasyon Başkanlığı için aday olmamıştır.”
Vuku bulan olaydan hemen sonra değil de, bugünlerde, yani Sn. KURUGÖLLÜ’nün başkanlığının son bulmasından sonra Merkez Ceza Kuruluna sevki manidardır!
Üstelik, soruşturmanın açıldığı tarihte, Sn. KURUGÖLLÜ federasyon başkanı olmadığından, hakkında amatör spor dalları ceza yönetmeliğinin uygulanması ve sportif ceza verilmesi de mümkün değildir!
Bununla ilgili amatör spor dalları ceza yönetmeliği açıktır!
İllâ bir ceza verilecek ise, hakkaniyet olması açısından Sn. BAYKAN’ın da Merkez Ceza Kuruluna sevki gerekmez mi?
Öyle ya, olayın iki kişi arasında geçtiği düşünülecek olursa, Merkez Ceza Kuruluna Sn. BAYKAN’ı da sevk etmek gerekmiyor mu?
Çünkü, olayın muhataplarından biri Spor Genel Müdürü, diğeri, eski bir federasyon başkanı!
Ortak noktaları, olayın olduğu tarihte spor ile ilgili bir kurumun başında yönetici olmalarıdır!
Olayın adli makamlara sevk etmiş olması konunun ayrı bir boyutu ancak, Sn. KURUGÖLLÜ suçsuz olduğu konusunda ısrarcıdır!
Bu olay esnasında şahitleri olduğunu da yine ısrarla vurgulamakta, nahoş olayı başlatan kişinin Sn. BAYKAN olduğunu söylemektedir.
Bakalım bu olayın sonu nereye bağlanacak?
Konu, sadece yaşanan bu nahoş olay ve sonuçları mı?
***
Fair Play!
Milli Olimpiyat Komitesinin resmi web sitesinde yer alan açılımına bakarsak;
Dürüst oyun, dürüst davranış olarak ifade edilmekle birlikte gerçek anlamı etik üstü davranıştır. Etik davranış, kuralları her konuda dürüstlükle ve saygıyla uygulamak demektir.
Fair Play ise, tüm bunların üstünde kişisel çıkarları ve hırsları bastırarak yaşamda üstün insan ruhunu ortaya koymaktır.
Spor Genel Müdürlüğü, yukarıda yer alan Fair Play açılımının yegane öncüsü ve örneği olmak zorundadır! Sadece, hatırı sayılır bütçeler ile değil, fair play ruhu ile harekete geçirdiğinizde beklenen başarıyı elde edersiniz.
Merak ediyorum, Merkez Ceza Kurulu, Amatör Spor Dalları Ceza Yönetmeliği, Kapsam Madde 2 “ (Değişik:RG-14/4/2007-26493) okuduğunda nasıl bir karar verecek?
Hatırlatması benden, yanlışım var ise, düzeltmesi sizden!