Dale Carnegie şey demiş !’

‘Be a good listener,”

‘Önce iyi bir dinleyici olun!’

1936’ta basılan, klasik olarak lider yönetiminde okutulan kitabında’How to Win Friends and Influence People’ yani ‘İnsanları etkileme ve Arkadaş olmanın Yolları’ kitabında, bir insanı etkilemek için onu dinleyin ve sorular sorarak ilgiyi yönetin, demiş. Bunu da yaptığı deneyler ile sunmuş.

Öyle ki günümüze kadar pazarlama taktiği olarak kullanır bir bilgi. Onu bırakın ‘çıkma site’lerinin diyalog analizlerinden iş yerlerindeki iş diyaloglarına yapılan bir araştırmada insanların 15dk içinde en az 9 soru soranının, 4 soru sorana göre daha çok ilgi ve hoş karşılandığı bulunmuş.

Bol soru iyi!

Londra İş Okulu’ndan Dan Cable, iş görüşmelerinde işe alınan kişinin soruları ile diyalogların daha olumlu sonuçlara gittiğini gözlemleyince iş görüşmelerinde alınacak kişinin de aktif soru sorması özendirilmiş.

Fakat bir çoğumuz hala soru sorma konusunda çekinik kalır. Soramayız. Sorduk mesela…ama nasıl sormalıyız?

Yeni bir method var ki taaa antik zamandan geliyor.

Yeni sokratik method!

Bol bol sor…

Ama dinleyici olmayı unutmadan.

Sorulan her sorunun yanıtını dinlemek bir sonraki konuyu daha da geliştirebilmek anlamına geliyor ki önemli.

Sorulma şekli, sorulma sıklığı, sorulma tonu ve devam sorularının oluşu — herhangi bir sohbetin değişim başarısını etkileyeceğini unutmadan.

Sıklıkla kapalı sorular insanı zorlayabilir ki kişi abluka altında ifade veriyor gibi hissedebilir. Açık uçlu soruların muntazam seçildiği ve sakinlikle heyecanın doğru üleştirildiği konuşmalar sağlıklı ve devamlı ilişki için gerekli gibi.

Ne kadar paylaşılmalı ve ne paylaşılmalı sorusu da akabinde sorulmuş. Açık ve konuya dair içten paylaşımlar ile aktif soru soranların daha kalıcı ve iş bitirici oldukları ve güveni temin edilmiş bir ilişki geliştirebildikleri ortaya çıkarılmış.

Yani soru sormak veya sorabilmek için konudan da bi haber olmak şart. Ya da anlatılanı yorumlayabilmek.

Geçenlerde bir soru kafamda döndü durdu yanıtı ise midemi de bulandırdı. Doktorların ülkemizden beyin göçünün tartışıldığı sıra soruldu. Fakat takip sorusu ve yanıtı konudan bi haber olunduğunu ele verdi.

‘En çok nereye gidiyorlar?

Katar’a, Suudi Arabistan’a sonra Almanya’ya’ yanıtı ardına hınzır bir gülüşle … Neden gidiyorlar? Diye sorulunca, el işareti ile ‘Para için!’ denmesi…

Bunu diyenin Sağlık Bakanı olması bana bir liderin neden doğru soruyu sorması gerektiğini bir kez daha düşündürdü.

Asıl sorulması gereken soru!’

‘Ülkemden doktorlar neden gider?

Nereye gittiklerinin önemini silen ve sorulması gereken ilk sorudur.

Asıl soruların yanıtı ile meşgul olup, çözüm üretebilmek liderlik belirtisidir.

Velhasılı soru sormak sanattır.

Ama dinlemek erdem.

Dinlemek şart!