Sn. Triatlon Federasyonu Yetkilileri,”Barbar Kim?”
Birkaç yıl önce röportaj yaptığım Milli Sporcumuz Esra Nur Gökcek’in Sosyal Medya Paylaşımını okuduğumda iki yerde takılıp kaldım!
Birincisi, Parasını Federasyon kasasından ödediğiniz Roberto isimli İspanyol antrenörün, aralarında Türkçe konuşan sporcularımızı, ‘’Do not speak barbarian’’ (Barbarca konuşmayın) diye uyarıp, azarlaması…
İkincisi, sporcunuz tarafından size iyi niyetle yazılan bu mektuba yönetiminiz tarafından tepki gösterilmiş olduğu iddiası!
*****
Şimdi bizler medeniyeti, parasını cebimizden ödediğimiz nezaketsiz İspanyol antrenörden mi öğreneceğiz?
Milli Sporcumuz Esra Nur Gökcek’in federasyonunuzun yönetimine yazdığı mektubu okuduğunuzda konuyu araştırdınız mı?
Triatlon Milli Sporcumuz Esra Nur Gökcek’in sosyal medya hesabından paylaştığı mektubu spor kamuoyunun ve bir kez daha federasyonunuz yönetiminin bilgisine sunuyor, konu hakkında cevabi yazınız olursa köşemde paylaşacağımı da not düşüyorum.
*****
Çok Değerli Türkiye Triatlon Federasyonum Ve Yöneticilerim
Öncelikle çok saygılar ve sevgiler dilerim. İzniniz ile meramım ile ilgili ilk ağızdan size bu yazıyı iletmek durumunda kalma halini tüm açık kalplilik ile aynı amaca hizmet eden (Şampiyonluk ve milli bayrağımızı, marşımızı dünyaya duyurmak) anlayışımızdan şaşmadan konuyu dile getirmek isterim.
2021 Sezon başında, 2024 olimpiyat oyunları hedefi doğrultusunda gerçekleştirilmesi planlanan İspanya Projesi kapsamında nisan ayında sayenizde İspanya’ya gittim. Fakat burada Federasyonumun iyi niyeti ve sporcu olarak gelişimime hizmet için katkıda bulunmak istediğinizin bilincinde olmama rağmen bu aniden tüm okul, aile, sosyal, antrenman her türlü kişisel durumumu ayarlayamadan ki zihinsel olarak da bir anda hazırlıksız yakalanmak sizin de hak vereceğiniz gibi bir başka ülkede uzun süre kalmak beklenmedik bir durum oldu.
Sizin de bildiğiniz gibi; 16 Nisan 2021 ‘de Mellilla Avrupa Kupası’na gidişimiz ve Vicent Beltran ile orada tanışmamız ile başlayan projemiz, sonrasındaki ilk 3 hafta Sierra Nevada kampı ve ardından 11 Temmuza kadar çalışmalarımızı Alicante şehrinde geçirerek ilk 3 aylık periyodumuzu tamamladık. Başarıma destek ve katkıda bulunan ve beni yüreklendiren Federasyonumun 2024 Paris Olimpiyatları yolunda yanımda olduğu için tekrardan teşekkürleri iletmek isterim.
3 aylık İspanya tecrübemi ve sonrasında Türkiye’de kaldığımız süreçte proje çalışmamızı yaptığımız antrenörümüz Roberto ile bir türlü rica, minnet, saygı, zarafet eşliğinde iletişime geçmek istesem de maalesef bu konuda her türlü iyi niyetli yaklaşımıma arada Vincent ile de çözüm bulmaya çalışsam da iletişim kuramadık.
Bütün bu süreçte baş antrenörümüz Zekeriya hocam benimle İspanya’da yanımda olduğu için kendisiyle yaşanan her olumlu ve olumsuz yönleri paylaştım ve bir çok duruma da şahittir.
Ayrıca Türkiye Federasyonumuzun doğrudan yetkilisi olduğundan ona anlattığım her durumun sizin de aynı anda bu zorlukları bildiğiniz anlamına geldiğini düşündüm. 26 Ağustos’ta Onur bey ile yaptığım görüşme ve kendisinin 27 Ağustos’ta bunları anlatmakta “Geç kaldığımı” söylemesi ile beni derin bir üzüntüye boğdu yaşanan bu belki de yüz yüze gelmeden yetersiz mesajlaşma sebebiyle yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim.
Öncelikle belirtmek isterim ki benim tüm konsantrasyonum sadece antrenmanlarım her gün geliştirmek istediğim derecelerimdir. Bunun ötesinde Türkiye Triatlon Federasyonumuzun varlığını çok daha bilinir hale getirmek, Türk bayrağımızı her katıldığım dünya yarışmasında göndere çekmek.
Affınıza sığınarak projemizin başında antrenmanlarımız haricinde kalan her şeyin federasyonumuz ve yetkilileri tarafından zaten bir görev paylaşımı olduğunu ve bir hiyerarşiyi takip etmek gereğini bilen bir sporcu olarak bir başkaları tarafından çözümleneceğini ve bunları düşünerek vakit kaybetmemiz söylendiğinden dolayı, sizlere yaşadığım istenmeyen hedefimizden bizi geride bıraktırtan problemleri size doğrudan dile getiren bir sporcu olarak doğru olmayacağını öngörmüştüm.
Yukarıdaki paragraflarda belirttiğim gibi bu proje çok ani gelişen ve bize de oradaki çalışma ortamımızı, çalışacağımız antrenörü önceden tanıma hatta konuşma şansı verilmemişti. Bu sebeple benim deneyimlemeden bir şey söylemem mümkün değildi.
Bir profesyonel atlet olarak beklentilerime karşılık vermeyen durumlar:
- İletişim Bozukluğu
Roberto ile farkedilir bir iletişim sıkıntımız var. Bizim İspanyolca bilmiyor oluşumuz, onun ise İngilizce konuşmak istememesi aramızdaki en önemli problemlerden biriydi.
Antrenmanları ısrarla İspanyolca anlatıyor ve bizim İspanyolca acil öğrenmemizi bekliyordu. Bu sebeple antrenman detaylarını, içeriklerini çoğu zaman anlayamıyorduk.
Kendi aramızda antrenmanın detaylarını çözümlemeye çalışırken her Türkçe konuştuğumuzda ‘’Do not speak barbarian’’ (Barbarca konuşmayın) diyerek ırkçı bir dil kullanarak bir yandan da kalbimizi beni kırıyordu.
Tabi ki içeriğini anlamadığımız için bir çok antrenmanda doğal olarak hatalar yapıyoruz, bu bizi hem performans düşüklüğüne (Çünkü ne istediğini tam anlayamadığımız için antrenmanın gereğini yerine getiremiyorduk) ayrıca bizi kafası karışık halde gören antrenörümüz Roberto bu duruma empati göstermeyip ekstra kendisinin bize karşı kullandığı dili ve davranışı sertleştirip daha iletişimsiz hale bizi getirdi.
- Plansızlık
Alicante’de bulunduğum süreç boyunca hiçbir zaman, bir sonraki gün ile ilgili antrenman programının ne olduğunu açıklanmadı. Çünkü her antrenman, o gün içerisinde belirleniyor, saatler de o gün içerisinde belirleniyordu. Ekipmanlarını ve mentalitesini bir gece önceden hazırlayan bir sporcu olarak bu durum beni sahiden çok zorladı. Bazen bir buçuk saatlik rahat sürüş olduğunu zannettiğim antrenmanlar, antrenman esnasında değişiyor ve race-pace temposuna dönüşüyordu ve bu duruma hazırlıksız yakalanıyordum. Yanımda ne yiyeceğim ne de yeterli suyum oluyordu. Çoğu zaman antrenman programını bekleyerek stres olduğumdan gece 1-2 ‘ye kadar uyuyamıyordum.
- Geri Bildirim Ve Ön Bilgi
Roberto ve Vicent ile yaptığımız ilk toplantıda vereceğimiz her feedback‘in çok önemli olduğunu vurguladı. Her antrenman sonrası tüm verilerimi ve hissiyatımı 3 ay boyunca ve sonrasında Türkiye’de bulunduğum süreçte de kendisine ilettim. Her seferinde aldığım tek yanıt ‘’Very good‘’ Profesyonel bir sporcu olarak gelişimim açısından antrenörümden beklentim daha açıklayıcı olmasını beklediğim örneğin, tempon düşük, yüksek, çok yormuşsun, istenen veriye ulaşamamışsın gibi detayları açıkçası hiç alamadım. Dolayısıyla verimli-verimsiz geçtiğini düşündüğüm antrenmanların gerçekten hedefine ulaşıp ulaşmadığını da bilmiyorum.
Türkiye de olduğumuz her süreç için bir hafta önceden programımızı (Herhangi katılacağımız bir etkinlik, havuzun kaç metre olduğu, hava durumu vs) bildirmemiz rica edildi. Her hafta sonu haftalık programım belirlenmeden önce gerekli tüm ön bilgileri vermeme rağmen antrenman programım buna göre Roberto tarafından yazılmadı.
Örneğin, izmir‘de hafta sonları yüzebileceğim havuz olmadığı için ve fakat her hafta sonu programımda havuz antrenmanım olmasına rağmen maalesef hiç birini yapamadım. Denizde yüzebilirdim fakat bunu kendisi onaylamadı.
Bir diğer örnek ise Balıkesir Avrupa kupası sonrasında 3 gün başka bir şehirde olacağımı koşu bisiklet yapabileceğimi ancak havuz imkanım olmadığını, denizde yüzebileceğimi söylememe rağmen yine programımda havuz antrenmanı yazılmıştı.
Ayrıca aynı hafta içerisinde Covid 19 aşısı olacağımı bildirmeme rağmen programım düzenlenmedi, aşıdan bir gece önce hatırlatmama yaptığımda ise bunun 1 hafta önce bildirilmesi gerektiği cevabını aldım. Her seferinde de aynı cevabı alıyorum, fakat işin ilginç yanı 1 hafta önceden kendisine bilgi vermiştim.
- Alicante Universite Takımı
İspanya ‘da olma amacım performansımı ileri taşımak, kendimi fiziksel ve mental olarak uluslararası seviyeye yükseltmek ve öğrenmektir. Türkiye Triatlon Federasyonu ve Spor Bakanlığı’nın desteği ile bu projede olduğumu ve sorumluluk ile azim ile çalışmaktayım. Bahsettiğim hedeflerim için benim çok değerli Federasyonum antrenörlerimiz Roberto ve Vicent’e bu vesile ile ödeme yaptı.
Beni dünyada dereceler getiren bir atlet olarak görmek isteyen Federasyonumun arzusunu yüreğimdeki inançla paylaşıyorum.
İspanya’da tecrübe kazanmak ve kaliteli antrenman yapmak amacıyla ulusal müsabakalara katılmam gerekti ve en kolay şekilde lisanslı olabileceğim kulüp Alicante Üniversite Takımı oldu. Katıldığım ilk ve tek müsabaka öncesi yapılan toplantıda Roberto bana “Bu müsabakada kişisel bir hedefimin olmamasına ve takımı düşünerek yarışmam gerektiğini” söyledi. Bu istek ve söylem tüm orada bulunuşum, çabam, hedeflerim ve benim için yatırım yapan ülkem ve Federasyonuma “İhanet” demekti.
Bu durumu onaylamam mümkün değildi. Yarışacaksam madalya için yarışırım, yarışmayacaksam da gider antrenmanımı yaparım. Tabi bu durumu nezaketli bir dille izah etmeye çalıştım kendisine öncelikle uzun bir aradan sonra ulusal bir yarışta kendimi test etmek istediğimi, Balıkesir Avrupa Kupası öncesinde yarışabileceğim ve vücudumu deneyebileceğim son müsabaka olduğunu belirttim fakat kendisinden “İspanya’daki hiçbir müsabakada kişisel peformansın değil takımın çıkarlarını göz önüne alman gerekir” diye Roberto’dan yanıt aldım.
Aynı şekilde Eğirdir müsabakası sonrasında acilen ispanya’ya dönmem gerektiği çünkü 11 eylülde bir müsabaka olduğunu ve bu yarışın Üniversite takımı için çok önemli olduğunu söyledi. Ancak balkan şampiyonası’ndan 7 Eylül’de ülkeme döndüğümü, 2. aşı randevum 9 Eylülde olduğunu ve söylediği tarihte İspanya’da bulunamayacağımı söylediğim de çok sert bir tepki ile karşılaştım. Mesajlarımızın ekran görüntülerini Onur Bey‘e o gün göndermiştim.
Roberto benden doktor ile konuşmamı ve olabildiğince erken aşı olmamı, 7 Eylül’de Türkiye’ye dönüyorsam 8 Eylülde Alicante’de olmamı ve yarışa girmek zorunda olduğumu, aksi halde bana yardımcı olacak ekip arkadaşlarımın ve antrenörlerin olmayacağını söyledi.
- Antrenman Ekibim
Bireysel bir spor yapıyor olsam da, kalabalık bir ekipte antrenman yapmak ve sınırlarımı her antrenmanda daha da zorlamak benim için her zaman motive edicidir. Alicante Üniversite takımında kız takım arkadaşlarımın ne yüzme ne de bisiklet performansları maalesef benim gelişimime katkıda bulunacak rekabette değil bu sebeple üzülerek bildiririm ki antrenmanlarda varlılarını hissetmekte zorlanıyorum.
Daha da açık söz etmem gerekirse; antrenmanlarda bisiklet sürüş tempomun onlara göre çok yüksek olduğunu söyledikleri için son dönemdeki bisiklet antrenmanlarında otomatik grup lideri olarak her zaman tek başına en önde kalmaya başladım.
Ayrıca her hafta sonu birkaç aramızdan sporcu ulusal etkinliğe katıldığı için antrenman programlarımız onlar yüzünden değişiklik gösterip yavaşlamamıza sebep oldu. Bu takımdaki tüm sporcuların hedeflerinin profesyonel platformda olmadığı, bizlere hedefimiz doğrultusunda yardımcı olacakları ve antrenmanlarımıza destek sağlayacakları söylense de (Söylenen ile yapılan arasında tutarsızlık aşikardı) İspanya kulübünün ulusal müsabakalardaki başarısı ön planda tutulduğu için benim ülkemin ya da benim varlığımın önemi onların amaçlarının dışında kaldığı için otomatik hariç tutulduğum bir gerçektir.
Bu durum da hem motivasyonumun kaybını, hem çabamın boşa gittiğini, hem de amacıma ulaşacak yolda vakit kaybını derinden hissetmeme sebebiyet verdi.
- Performans Analiz Ve Testler
Toplam da İspanya’da kalış sürem 3 ay gibi gözükse de bunun 14 günü Sierra Nevada ‘ da karantinada ağır bir şekilde corona geçirdim. O haldeyken bile zayıf yönlerimi zihinsel anrenman ile tamamlamaya çalışıyor bir yandan da antrenmanlarımda bu yönlerimi güçlendirmem gerektiğini planlıyordum.
O sebeple geçmiş antrenman verilerimin analizlerini Roberto ve Vicent ile paylaşarak, en önemli gözlemim olan, bisiklette sağ ve sol bacak güç dengesizliğimi bildirdim. Alicante’ ye gittiğimiz zaman üniversite laboratuvarında bizlere Maxvo2, laktat, güç analiz testleri gibi testlerin yapılacağı ve bu sorunların kaynaklarına ulaşacağımız söylenmişti.
Fakat söyledikleri gibi bir şey yapılmadı maalesef yapılan tek test Vicent’in de bir günlüğüne Alicante’ye geldiği vakit Türkiye Triatlon Federasyonunun ödemesini yaptığı laktat testi oldu.
Gelişimi takip etmek, aradaki farkı incelemek amacıyla bu testin tekrarlanmasını sabırsızlıkla bekledim. Ancak yine yapılmadı. Sonuçlarımız bir dosya ile bize e mail yoluyla gönderildi ancak bu konuda bir uzman olmadığım için sonuçlarımı çok istememe rağmen kendim analiz edemedim.
Bu proje için yola çıktığımızda söylenen ilk şey bu tarz testlerin Üniversite Gelişim Projesi adı altında yapılacağı ve sürekli tekrarlanacağı ayrıca hiçbir bedel ödemeyeceğimizdi.
Ödemesini kendi federasyonumun yaptığı laktat Kitlerinin sadece bir defa benim için kullanılması beni hem üzdü hem de hayal kırıklığına uğrattı. Ayrıca testin protokolünü bize test başlamadan önce anlatmadıkları için açıklama yapılmadan “Havuza atlayıp sadece yüz’’ dedikleri için yine bir kafa karışıklığı yaşamış, ve olması gereken verilere ulaşamadan testim sonlanmış oldu.
Benden ne istediğini net bir dille izah edemeyen, üstüne üstlük sert ve ırkçı bir dil kullanan bir antrenör ile verimli sonuca ulaşamamam sizce de doğal değil mi?
Esasında her ayrıntıyı size bildirmek istememdeki niyetim, sizin de yatırım yaptığınız bir projede ayrıntıları ile ilk ağızdan, yaşayan sporcunuzdan duymanızı istedim. Bireysel sporda kendi derecelerini tutup, takip eden, yiyeceğine, içeceğine, uyku saatlerine ve dinlenme saatlerine kadar plan ve program içinde disiplin ile uyan ve hedefleri büyük olan bir sporcunuz olarak ülkemin bana verdiği milli sporcu olma sorumluluğumun bilincindeyim. 2024 Paris Olimpiyatlarında iyi bir derece alabilmek problemlere takılmadan, zorluklara göğüs gererek sizin de desteğiniz ile amacıma ulaşacağımı biliyorum.
Sporculuk amacıma ve yarışma hedeflerime destek olup antrenörüm olmak isteyen bir ekip ile tanıştım ve onlardan profesyonel bir teklif aldım. Önceliği para değil başarı olan bu ekibin profesyonel sunum ve bana olan yaklaşımları itiraf etmeliyim tekrardan zedelenen özgüvenimi yerine getirdi. 2024 Paris Olimpiyatlarına hazırlanırken benim bu azimli yolculuğumda siz değerli Federasyon yöneticilerim ile yüz yüze görüşerek konu ile ilgili çözümlerinizi istirham ederim.
Saygılarımla…
Esra Nur Gökcek
Esra Gökçek Trıathlon’u Anlattı!
Yazarın diğer köşe yazıları
Ölümüze var da, dirimize yok mu?