Giyimde marka karşıtı değilim ama parasını ödediğim giysinin ayaklı reklamı olmaya da sıcak bakmıyorum. Bu yüzden mümkün olduğunca üzerinde nal gibi kocaman logosu bulunan hiç bir şeyi giymemeye karar verdim…
Bendeki kafa şu; kalite diye bilindik markaya para ödeyeceğim, birde tutup reklamını yapmak için üzerimde gezdireceğim. Mantıklı mı? Bana göre mantıklı değil.
“Bir yerde okumuştum; Pahalı markalar zenginleri değil, zengin gibi gözükmek isteyen insanları hedefliyor!”
Ve yine marka demek benim bakış açımda kalite demek. Aldığın bir ürünü kullanım şartlarına uyarak yıllarca giyebilmek ya da kullanabilmek.
Ayakkabı için aynı şeyi söyleyemem… Özellikle dağcı, yürüyüş ve spor ayakkabıları konusunda bildiğim ve denediğim iki marka övgüyü de hak ediyor!
Bu benim görüşüm ama tavsiyem şudur; tanınmayan ve çok ön plana çıkmayan markalarda da abartısız logoları ile harika tekstil ürünleri bulunmakta. Araştırın derim.
Kadınların bu konuda şanslı olduklarını düşünmüyor değilim. Bir arkadaşım demişti ki; Kadınlar pazardan da giyinseler yakışır, yakıştırırlar kimse anlamaz ama erkekler bunu yaptıklarında sırıtır!
Tamam tüm bunları geride bırakalım…
Giyim tarzı önemli bu ayrı bir konu, marka insan olmak! Bu konu üzerine makale ya da haber okudunuz mu? Marka olmuş insanlar! Başarı, genel kültür bilgi ve birikimle, insanlığınla marka olmak.
Çok iddialı değil mi?
Genelde bunu reklam olmasın kaygısıyla veya kıskançlık nedeniyle herkes yapmaz fakat benim böyle bir derdim olmadığından size bir site tavsiye edeyim…
Branding Türkiye vaktiniz olursa ziyaret edin derim.
Marka yazarlar, marka gazeteciler, marka sanatçılar ve bizler buna ünlü, tanınmış diyoruz..!
Düşüncem odur ki; hatayı tam da burada yapıyoruz. Tanınmış, ünlü ile marka olmayı birbirine karıştıranların sayısı sanırım oldukça fazla…
Yazımı buraya kadar okuyanlardan bazılarının, “eee anladık konu nereye varacak” deme ihtimallerini de düşünüp, “beyin jimnastiği” yapıyoruz fena mı diyorum.
Bu arada Cimnastik değil, Jimnastik!
*****
Şık giyinmek tabiki önemlidir. Şık, temiz ve gösterişli…
Ben en çok kafaları pırıl pırıl, enerji ve zekâ saçan insanlardan hazzediyorum.
Sapyoseksüel’im!
Sapyoseksüel, “akıllı veya zeki sözcüğünün latincesi olan sapien ile sexualis’in birleşmesinden oluşan bir kelime.”
Derler ya; ”ben onun beynini seviyorum”
Ne demişler, ender rastlanan değerlidir!
*****
Konu nerden nereye geldi değil mi?
Marka!
Mesela rahmetli Barış Manço’da bir markadır benim için, söylediği şarkıların neredeyse tümünde derin anlamlar barınmakta…
Bilmeyenler için bir şarkısının sözlerini bırakıyorum buraya, dizelerin sonuna ise şarkının videosunu.
Başarı, genel kültür bilgi ve birikimle, insanlığınla marka olmak..!
İnanın dükkân dükkân gezip marka aramaktan daha keyifli, deneyin, çabalayın, göreceksiniz!
Kalın sağlıcakla.