Dünya tenisinin amatör bir spor muamelesi görüp, profesyonel tenisçilerin her turnuvaya katılamadığı dönemlerden, “Açık” tabir ettiğimiz günümüz tenis ortamına kavuşması, uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu sürecin en önemli isimlerinden biri ise, hiç şüphesiz, Avustralyalı efsane tenisçi Rod Laver’dır. Laver’ı, Grand Slamlerde, Billie Jean King gibi şeref localarında görür, maçlar ve oyuncular hakkında yanındakilere yaptığı yorumları merak ederiz.
Modern tenisin bu önemli şahsiyetinin adını taşıyan bir turnuva düzenleniyor 2017’den itibaren: İlki Prag’da gerçekleştirilen Laver Cup. Her yıl, geleneksel olarak, yılın son Grand Slami ABD Açık’tan 2 hafta sonra oynanıyor turnuva. Keza, bir yıl Avrupa’da bir yıl Avrupa dışında tertip ediliyor.
Laver Cup, diğer bir tenis efsanesi Roger Federer’in ön ayak ve ortak olduğu bir organizasyon aynı zamanda. Federer’e göre, Golfdeki “Ryder Cup” modeli benimsenmiş. ATP listesinde ilk sıralardaki erkek tenisçiler, 6 şar oyuncudan müteşekkil Dünya ve Avrupa takımlarına davet ediliyorlar. Takım kaptanlarının da, sıralamadan bağımsız olarak, 3 oyuncu seçme hakkı bulunuyor. Takımlarda yer alan tenisçiler için, ATP sıralamasındaki yerlerine göre bir kazanç sözkonusu olurken, kazanan takımın oyuncularının her birine 250 bin dolar ödül veriliyor. Bununla beraber, turnuva tenisçilere ATP puanı getirmiyor.
Üç gün oynanan bu salon turnuvasında, kazanılan maçlar; ilk gün 1; 2. gün 2; 3. gün ise 3 puan kazandırıyor takımlara. Maç formatı ise; 3 set üzerinden olmakla beraber, 3. Set,10 puanlık maç tie- break’i şeklinde kurgulanmış. 13 puana ulaşan takım turnuvayı kazanmış oluyor.
Laver Cup’ı ilginç ve seyredilir kılan özelliklerine de değineyim. Rod Laver bizzat orada tabiiyatıyla. Federer, emekliliğini 2022 Laver Cup’ı esnasında ilan etmiş ve son maçlarını da orada oynamıştı. Organizasyonun bir parçası olarak, onu da devamlı kort kenarında görme şansımız oluyor. Kort rengi hep gri. “Laver Cup Grisi” diye bir tabir bile gelişti. Takım kaptanları; ezeli rakip ve efsaneleşmiş isimler; Bjorn Borg ve John McEnroe (You cannot be serious John Mc!). Normal zamanda büyük rekabet içerisindeki takım arkadaşlarını, birbirleri için tezahürat yaparken veya taktik verirken görmek ayrı keyif. Belki biraz senaryo yazılmış ama olsun! Seyirci mutlu!
Gelelim, özellikle Federer ve Nadal’ı takım arkadaşı olarak hatta çiftler oynarken seyretmenin yarattığı popülaritenin bugün de devam edip etmediğine.
Tenis maçı da bir sahne performansı. Seyirci, kahramanını seyretmek için tribünde veya ekran başında. Büyük yeteneklere haksızlık etmeyelim ama yıldız tozu, her başarılı tenisçinin üstüne serpilmiş değil! Federer, Nadal ve Djokovic’in seyirci kitlesini kendisine bağlayacak yegane isim Carlos Alcaraz. Jannik Sinner ve Ben Shelton ise popülaritede en yakın takipçileri şu an.
Laver Cup, bu sene, Ben Shelton’ın yakın zamanda oluşan sansasyonel popülaritesini kullandı ama Djokovic ve Alcaraz turnuvaya katılmadılar. Kanaatimce, Shelton yalnız başına, işin gösteri tarafı için yeterli olamadı. Zaten, Federer de yıldız noksanlığının bilincinde olarak, turnuvanın hemen sonrasında: “Gelecek yıl, Novak ve Carlos da yanımızda olur umuyorum.” Şeklinde bir açıklama yaptı.
Esasen Laver Cup, erkekler tarafında günümüz tenisine ayna tutmuş oldu bir bakıma. Seyirci hala Djokovic ve Nadal’ı görmek istiyor. Alcaraz başta olmak üzere, Sinner ve Shelton gibi tenisçilerin maçları da büyük heyecan yaratıyor.
ATP Finalleri öncesi, 500 ve 1000 puanlı halihazır Uzakdoğu turnuvaları Djokovic’siz oynanırken, genç yeteneklerden kimlerin ön planda olmaya devam edeceği ve Nadal’ın emeklilik tarihi merak konusu. 2024 yaz olimpiyatları da ayrı bir heyecan olacak elbette.
Spor ve sağlıkla Kalın.