Erol Bey Federasyon Başkanlığına seçilmeden önce güzel anlatıyor, güzel konuşuyordu. Kayak sporcularından, bu sporun tabanından, sporcuların desteklenmesinden, okutulmasından, burslar verilmesinden bahsediyordu.
Zaman geçtikçe bu söylemlerin yerini başka vaatler almaya başladı; dağların turizm potansiyeli, turistik tesisler, milyon dolarlık yatırımlar, 48 milyar 500 milyon Euro’luk bütçe, yılda 4 milyar euro yatırımla 12 yılda tamamlanacak, içinde 18.5 milyar euro’luk 5 bin otel, 100 bölgede 15 milyar euro’luk altyapı yatırımları…
İstanbul’da lüks ve pahalı ofis, şirketinde çalışan bazı kişileri federasyona transfer etmesi, bu kişilere yüksek sayılabilecek maaşlar vermesi, bir piar şirketine aylarca 20 bin lira ödemesi, Amerika, Dubai seyahatleri, Müsiad fuarına yüksek bir ücret karşılığı katılım, ihalesiz ve yüksek fiyatla verildiği konuşulan turnikeler, damadına federasyonun web sitesini fahiş fiyatla yaptırdığı iddiası, bankamatik memuru olduğu iddia edilen bazı antrenörlerin bulunduğu iddiası…
Ve dahası,
Erzurum’da yaptığı; bana göre büyük talihsizlik sayılacak basın toplantısındaki konuşması.
Sonra ne oldu?
Tüm bu iddialar tepkiye, tepkiler imza toplama eylemine dönüştü.
*****
Yavuz TANYERİ ve yanındakiler istifa edip gitti.
Kendisini destekleyen Ali OTO ve ekibi de istifa etti.
Peki neden?
Neydi bu istifaların sebepleri?
*****
Hiç kimse keyfi şekilde istifa kararı almayacağına göre…
Türk spor tarihinde kaç spor federasyonu böyle bir çalkantı, arka arkaya gelen istifalar görmüştür?
*****
Belli olduki; kayak camiası delegelerinin 10 gönlü olsa, birini dahi Erol Bey’e vermeyecek!
Gönül vermeyen, destek verir mi?
Nerelerde hata yaptık, hatalardan dönebilir miyiz düşüncesi yerine, kayak federasyonu ilk duyurusunu ” Olağanüstü Genel Kurul Seçimsiz yapılacaktır ” diyerek resmi web sitesinden yayınladı.
Sanırım bu duyuru delegelerin büyük bir çoğunluğunu kesmemiş olacak ardından şaşırtıcı yeni bir duyuruyu yine resmi web sitesinden yayınladılar.
Son duyurunun en dikkat çekici bölümü :
Hiç bir kimsenin veya grubun bu emredici kuralı aşarak olağanüstü genel kurulumuzda başka bir gündem oluşturması, karar alması veya işlem yapmasının yaptırımı hukuken yok hükmündedir. Bunun dışında bu emredici kural kamu düzeninden olduğu için kamu düzenini ihlal edenin veya edenlerin yasalar karşısında hem cezai hem de hukuki sonucunun olması kaçınılmazdır.
*****
Haklılar bence!!!
Delegeler, hiç bir kimsedir!
Divan kurulu diye bir kurulda yoktur “!”
YARAR Bey ne istiyorsa o olmalıdır!
*****
Kardeşim şaka mısınız siz?!
Bu duyuruyu yazarken Ana statünüzün içerisinde bulunan madde ve bendlerde cımbız mı kullandınız?
Delege iradesini kontrol altına almak için aba altından sopa göstermek de neyin nesi?!
Assaydınız bari!!!
*****
Bakın Erol Bey;
Kayak camiası maalesef ve maalesef sizi sevmedi, sevemedi, bunun suçlusu ne benim, ne de bir başkasıdır. Herkes kendi hatalarıyla yüzleşmek zorundadır.
Ne yapacaksınız?
Olağanüstü Genel kurulda seçimle ilgili gündem maddesi isteyebilecek delegeleri tespit edip tutanak mı tutturacaksınız?
Salondan dışarı mı attıracaksınız?
Sizi federasyonun fahri başkanlığına getiren delegelere ne söyleyeceksiniz?
Bana göre son yapılan duyuru, ” suç ” teşkil etmektedir…
Hukuki dayanaktan da yoksundur!
Ana Statü cımbızlanarak kaleme alınıp, tehdit vari cümleler kurulamaz.
Korku dağları da, korku yaratılmaya çalışılarak aşılamaz!
*****
Özerkliğin getirdiği demokrasiye sahip çıkın, demokrasinin erdemine sarılın.
Seçimle gelen seçimle giderdi değil mi?
Benim gönlüm kalmanızı istiyor, kalın ki, şu ” 48 milyar 500 milyon euro’yu ” nasıl bulacağınızı görelim!
Delege ne der bilmem.
Benim demem, zeka kontrolü yapmaktan vazgeçin!
Camianın delegeleri doğduklarında 2 sene anne sütüyle beslenmiş insanlar…
Arif olan anlar!
Haddimizi bilelim”!”