Tenis camiası çalkantılı ve sıkıntılı bir dönemden geçmekte. İddiaların haddi hesabı yok. Ortalık toz duman olmuş durumda, şaşkınız!
Bazı imlâ hatalarını, ” yazının anlamına müdahale etmeden “ düzeltmeye çalışarak, sosyal medyada yer alan yazıyı paylaşıyorum.
Bu yazı ilk mi?
Hayır, sayfada araştırma yaparsanız fazlasıyla tepki ve iddialara yer veren yazılara rastlayacaksınız. Sayfaya göz atmak istediğinizde facebook kapalı grup olduğundan üye olmanız gerekecek! TENİSTÜRK
Benim … koyduğum yerler asıl paylaşımın yapıldığı sayfada sansürsüzdür!
İşte o yazı…
1-) Baş çalan eski traktör diyorum Türk tenisinde herkes biliyor bu tetikçiyi köşeye sıkışınca itirafçı olmayı kabul etti, etrafına anlattığı bir takım asılsız olmasına inandığım iddiaları dile getirmeye çalışacağım.
A-) Baş çalanın azmettiricisi olan Haramzade kul hakkını utanmadan ….. otelindeki turnuvalarda konaklama yapmayan kişilere yaklaşık oteldeki konaklama kadar para çıkartan G.D ne tesadüf soy ismi D….. olup ta Türk tenisini sömüren bir virüs dönüşen, Türk tenisini soyarak köşeyi “ Dönen” sümüklü böcek misali Türk tenisindeki velilerin cebindeki parayı emen canavar.
Korku imparatorluğu kurarak, etrafına asılsız yalanlarla hareket alanını daraltıp bir devlet gibi yaptırım kararı uygulayan mafyamatik bozuntusu Virüs.
Önemli devlet adamalarını ortağı imiş gösterip, bana yanlış yaparsanız sizi affetmez ülkede yaşamazsınız’a kadarı geçip, cezaevinde bulursunuz diyerek eski traktörü tetikçiye döndüren bu haramzadenin kullandığı isimleri pervasızca söyleyen virüs.
Bunları traktörün itirafları üzerine yazıyorum korku altında Türk tenisini beraber soydukları, talimatı baş Haramzade den aldığı arkasındaki güçlerin olduğu iddia ediyormuş.
Türk tenisine başkanlık yaptığı dönemde önemli gelir kaynakları sağlayan, sponsorlar bulan, dünya ilk 8 Bayan Wta 3 yıl üst üste Türkiye’ye getiren,
Ptt genel müdürlüğüne getirildiğinde %15 zararla devralıp, %35 kâr yapar duruma getirip, bundan dolayıda danıştay üyeliğine seçilmeyi hak eden Osman Tural.
Eski başkanın ortağı olduğunu, gd academia Fitness salonu ve çekmeköydeki gd tenis academia %40 ortağı gibi sunan bu şahıs yetmiyormuş gibi, şuan mevcut yönetim kurulu üyesinin de ismini kullanan, İstanbul belediyesi eski başkanının yeğeni Turhan Topbaş’ın da bu iki yere %40 ortağı olduğu, kendisininde %20 payının bulunduğunu iddia ederek, asıl patronların onlar olduğu, kendisinin bu iki ismin taşeronu olarak çalıştığı için altındaki ve yanındaki mekanizmalara baskı kurarak, sözde Başkan vekili “ özde Türk tenisinin patronu “
Bu kirli federasyonun artık Türk tenisini yönetemeyeceğini virüslerin ikincisi ve en büyüğünden de kurtulmak istiyoruz.
Gerekli bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı cimer’e her duyarlı Türk tenisi velisi sporcusunun suç duyurularını bugün itibariyle yapabilirler.
***
Bu yazının kaynak linkini yazı içerisinde paylaştım. Bana göre yazılanların belgeleri de kayak camiasından birilerinde mevcuttur. Yoksa durduk yerde böylesine ağır sayılabilecek bir yazıyı sosyal medya üzerinden de olsa paylaşma cesaretinin gösterilemeyeceğini düşünmekteyim.
Kime anlatacağız derdimizi?
Bu soru camianın genelinden gelen bir soru…
Dedim ki; Gençlik ve Spor Bakanı var, bakan yardımcıları, Spor Hizmetleri Genel Müdürü var. Bimer ve Cimer sonraya kalsın!
Bir şey olmaz, bir şey çıkmaz söylemini bırakalım artık. Devir devran da yerinde durmuyor, tenis oynuyor!