Yazacağım hikâye Türkiye Kayak Federasyonunun bir önceki yönetiminde yaşanmış olup, müfettiş raporlarında detaylarıyla yer almaktadır.
*****
Türkiye Kayak Federasyonunda yönetim değişikliği sonrasında envanter çalışmaları yapılırken milyonlarca liralık malzemenin eksik olduğu ortaya çıkar. Konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusu yapılır ve aynı zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığından Müfettiş Görevlendirilmesi talep edilir. Tabi sanırım Cumhuriyet Başsavcılığı da konu teknik bir konu diyerek yine Gençlik Ve Spor Bakanlığından Müfettiş Görevlendirilmesi talep eder.
Yapılan inceleme sonucunda aslında ihalenin düzmece olduğu, federasyondan bir takım kişilerce manipüle edildiği, federasyonun deposunda zaten mevcut olan malların, “İhaleyi alan Firmadan Satın Alınmış Gibi Gösterilip” bakanlığa teslim edilmiş olduğu ortaya çıkar!
*****
Benim bu konudaki düşüncem, soruşturmayı yürüten müfettişlerin vergi dairesi kayıtları ile gümrük belgeleri başta olmak üzere bir çok belgeyi araştırdığı yönündedir. Konu nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlamalarıyla Cumhuriyet savcılığına gönderilmiştir.
*****
Bu olay Kayak Camiasında herkesin bilgisi dahilinde ve Türkiye Kayak Federasyonunda seçimler yaklaşmışken ilginç bir iddia ortada dolaşmaktadır. (İddiayı araştırıyorum ama yine de bir alt satıra bilgi olarak bırakmış olayım.)
Bu iddia şudur; birileri Sn. Cumhurbaşkanına mevcut başkan Ali Oto’nun seçimlere girmemesi, çekilmesi gerektiği yönünde, “Detayını bilmiyorum” görüş sunmuş…
*****
Benim şahsi fikrim ve kayak camiasının büyük bir bölümünün düşüncesi ise şudur; nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlamalarıyla Cumhuriyet savcılığına gönderilen müfettiş raporları başta olmak üzere, federasyonda geçmiş tarihli meydana gelen ve kamu zararına yol açtığı belgelenen işler hakkında Cumhuriyet Savcılığı kararını verene kadar Başkan Ali Oto yakın zamanda yapılacak olan seçimlere bir kez daha başkan adayı olarak girmelidir.
Diğer yandan bu kadar ağır suçlamaların olduğu bir dosya ile ilgili olarak 2 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen, konu yargıya intikal etmişken henüz neden dava açılmadığı büyük bir soru işaretidir.
Her şey pür-ü pak ise, Müfettişlerin de envanterde olmadığını tespit ettikleri milyonlarca lira değerindeki malzeme nerede?