Yaz Olimpiyatları her zaman heyecanlandırır beni. Belki yaş itibarı ile, tek kanallı televizyon yayınlarının üzerimdeki derin etkisindendir!
Uluslararası rekabetin, bu en büyük sahnesindeki esas mesaj, birlikte varolmaktır ve ilham vericidir.
Olimpiyatlar esnasında, sürekli eklenen yeni kategorilerle zenginleşmiş programları, çocukluk yıllarımdaki kadar seyretmek artık mümkün olamıyor tabii. Ancak, büyük şovlara dönüşmüş bulunan; Açılışları ve Kapanışları, kaçırmamaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleştirilen Paris Olimpiyatları Açılış Törenini de, çocukluk yıllarımdaki heyecan tazelenmiş olarak seyrettim. Ne törendi ama!
Fransızların, Sen Nehrini temizlemek dahil, büyük hazırlık yaptıklarını biliyorduk hep ama böyle eşi benzeri görülmemiş bir muazzam şov da beklemiyormuşum herhalde. Zaman zaman gözlerime inanamadım! Stadyum dışına çıkmak bile başlıbaşına bir “Olimpiyat Devrimi” iken, Fransızlar bunu, 2 inci Fransız Devrimine dönüştürdüler adeta.
Milli Kafilelerin, teknelerle geçişleri, harikulade idi. Sporcuların doğallığı ve heyecanları, herkese yansıdı. Yağmur işleri zorlaştırabilirdi ama tolere edildi. Heyecan, suları buharlaştırdı! Kafile geçişlerine, Paris’in özenle seçilmiş köşelerindeki mini sahne performansları eşlik etti. Meşaleyi de takip ettik, tarihi mekanlarda. Madalyalar, Vuitton Sandığına yerleştirildi mesela. Sanatta ise sınır yoktu. Fransızların ünlü progresif metal grubu, Gojira, gitarı ağlattı bir ara! Yer altı şovu olabilecek, anlık sanat dokunuşları vardı. Bugünkü, sosyal medya tepkilerine bakıyorum. Benim gibi çok beğenenler de var, kıyasıya eleştirenler de. Yükselen Fransız aşırı sağına karşı, bir gövde gösterisi idi belki biraz da. Şurası kesin; Cüretkardı! Çok Yakıştı! Olimpiyatlar, düğünlere benziyor biraz! Draması ve dedikodusu bol! Daha çok konuşulur!
Paris Olimpiyatları, tenis tutkunları için de ayrı bir anlam taşıyor bu sene. Andy Murray ve Angelique Kerber gibi isimler, veda sahnesi olarak seçtiler zira. Keza, Rafael Nadal, oynayarak veda ettiği turnuvalara, Olimpiyatları da ekleyecek. Novak Djokovic’in de, yaş itibarı ile son Olimpiyatı olacak muhtemelen.
Tenisin en genç neslini temsil eden, Carlos Alcaraz, Olimpiyatları, bu yılın önceliği olarak niteledi ve hem Teklerde hem Nadal ile beraber Çiftlerde müsabık. Toprağın Kraliçesi Iga Swiatek ise, toprakta ilk altın madalyası peşinde!
Roland-Garros’da 14 kez şampiyonluk yaşayarak, Paris kırmızı toprağının Kralı haline gelen Nadal’a; Açılış Töreninde de görev düştü.Tenis kariyerleri kadar Olimpiyat altınları ile de gururlu iki büyük isim; Serena Williams ve Rafael Nadal, Olimpiyat meşalesini, nehir boyunca taşıyıp, eski dünya 1 Numaralarından ve Roland-Garros’un patronu, Amélie Mauresmo’ya teslim ettiler. Olimpiyat ateşinin yakılmasının hemen akabinde, hastalığı nedeni ile bir süredir sahnelerden uzak kalan Celine Dion, Edith Piaf’ın “Hymne à l’amour” Şarkısını seslendirdi, Eiffel’de. Bu performans, Olimpiyatların ilk zaferiydi! Celine geri döndü!
Milli Kafilemizin tören geçişinde gözüme çarpanlardan da bahsedeyim. Tören, Sen Nehri üzerinde ve uzaktan çekimlerle yayınlandı. Kostüm tasarlarken, kullanılacağı ortamı ve Milli temsili öncelik yapmak gerek! Bir moda şovu değil, sözkonusu hadise. Milli renklerimiz, detayda kaybolmuştu. Kırmızı veya turkuaz ağırlıklı çalışılsaydı, 4 yılda bir elimize geçen bu görsel fırsatı daha iyi değerlendirmiş olurduk. Milli temsillerde seçilen modeller, Milletin beğenisine neden sunulmaz?
Hatırıma 2 yıl önce, fazla bal yiyerek fenalaşan bebek ayı geldi. Adını, hep beraber Balkız koymuştuk, iyileştirip doğaya bırakmadan evvel. Millete fikir sormak, zor iş değildir! Tunus kafilesi ile fazla iç içeydik. Aynı tekneyi paylaşıyor olsak da, ismimiz anons edilirken, bir mesafe korunabilirdi. İngilizce anlatımda, kafilemizin oluşumuna dair bilgi yoktu. Oysa, diğer kafilelere dair ayrıntılı bilgi vardı sunucularda. Bu, bizim, bilgi sağlamaktaki eksikliğimizden mi kaynaklandı? Bunları, daha iyisini yapabiliriz düşüncesi ile yazma gereği duydum. Tüm Millilerimize başarılar dilerim. Dört gözle bekliyoruz madalyaları!
Sağlıkla ve sporla kalın.