Sakarya’da havai fişek fabrikasındaki yangınla bir kez daha “tüh!” dedik…
“Tüh yine önlemler alınmamış..!”
Günah keçisi kim?
İlk akla gelen, şirket yöneticileri ve iş güvenliği uzmanı tabii ki,
İşveren sorumlulukları ne kadar yerine getirilmiş?
İş güvenliği uzmanı varsa işverenin sorumlulukları bitiyor mu?
İş güvenliği uzmanının önerileri ve mevzuata uygunluk kapsamında tespit ettiği uygunsuzlukların giderilmesini kim yapacaktı?
İş yerleri, iş güvenliği kanunu şartlarına ne kadar uyuyor?
Çevre mevzuatı şartlarına ne kadar uyuyor?
SEVESO bildirimi yapılmış mı?
Patlayıcı ve parlayıcı depolama şartlarına uyulmuş mu?
Bunun gibi daha birçok mevzuata göre soru sorulabilir.
CEVAP: “İş güvenliği uzmanımız vardı” olacaktır muhtemelen…
Şimdi; şirket çalışanları ve iş güvenliği uzmanına mı sormamız gerekecek bu soruları, yoksa mevzuata uygunluktan ilk sorumlu olana yani işverene mi ya da burayı denetleyen yetkili kurumlara mı?
Yani ”patron kim?”
“İş güvenliği uzmanları” firmalarda çalışan ya da hizmet tedarikçisi olmaktan acilen çıkarılıp, devlet tarafından atanması ve işverenin, iş güvenliği uzmanı ödemesini devlete yapıyor olması şart…
İş güvenliği uzmanının işverenle olan duygusal bağı koparılmalı..!
Yoksa gelecekte de iş kazalarında aynı soruları sorup, benzer cevapları almaya devam edeceğiz ve her seferinde “tüh!” diyeceğiz.
Şimdi tekrar sormuş olayım…
“Patron kim?”