Bir ada düşünün, Kristof Kolomb, kuzey kıyılarına ilk ayak bastığında rivayet o ki: “Gözlerin görebileceği en güzel şey!” demiş. Demiş ama, keşifler, o dönemin yerli halkını neredeyse yok etmiş. Bu yabancı akınına ilk isyan eden Taino Şefi Hatuey “ilk milli kahraman” olarak anılır.
Adanın şu anki halkının orijini, koloni tarihi ile şekillenmiş bir manada; İspanyollar ve Fransızlar başta olmak üzere Avrupalılar, Nijerya başta olmak üzere Afrika’dan ve daha sonra Çin’den getirilen köleler ve yerli halkın hayatta kalmayı başaranları. Kübalı kimlikleri ile Adaları için mücadele etmişler hep sonrasında. Bu mücadelenin en önemli ismi Jose Marti’yi; yakın siyasi tarihe damga vuran Devrim ve akıllara kazınan isimleri Che Guevara, Camilo Cienfuegos ve son komutan Fidel Castro’yu anmadan yazılamaz tabii Küba hikayeleri.
Mozaik demografik yapı, Küba toplumunun sanatta, sporda, tıpta ve biyolojide başardıklarında önemli paya sahiptir kanaatimce.
Adadaki hikayem, çok uzun bir uçak yolculuğu ile başladı. O dönemde THY seferi yoktu. Yolculuk aktarmalarla uzadıkça, hazırlanırken öğrendiklerinizi, okuduklarınızı düşünerek heyecanlanıyorsunuz. Kristof Kolomb gibi bir manzara karşılamıyor sizi Havalimanında tabii ama yegane işadamımızın bir demet mis kokulu mariposa çiçeği ile hoşgeldiniz deyişi ve zarafeti gözümün önünde.
Mariposa çiçeği Küba’yı temsil eder tek başına. Parfümü de ünlüdür. Kübalıların parfümcülükte ve güzellik ürünlerinde ne kadar başarılı olduğunu vurgulamak isterim. Bununla sınırlı değil elbette, Adanın tabiatını da iyi bilip kullanan bilim insanlarının yüzyıllardır en basit güzellik kreminden en sofistike kanser ilaçlarına uzanan geniş yelpazade bazıları mucizevi tabir edilebilecek ürünler ortaya çıkarttıklarından mutlaka bahsetmek gerekir. Tıp da, homeopati de gelişmiştir.
Deprem felaketinin acılarını yaşadığımız şu günlerde, Kübalı doktorlar da dayanışma ve yardım için geldiler ülkemize. Bölgelerinde ve dünyada zor yerlerde görev yapmaları ile tanınır Kübalı doktorlar.
Küba, bizimle aynı mevsimsel döngüye sahip olsa da, kışları serin bile diyemem ama Kübalılar üşür. “Çok soğuk” derler kış süresince. Gülümsersiniz içinizden. Soğuk görmemişler! Aylar geçtikçe, güneşin parlaklığına, doğanın hep canlı olmasına alışırsınız.
Havana’nın kordon boyu Malecon’da uçsuz bucaksız Atlantik seyirleri yaparsınız. Saatlerce yürürsünüz. Özel girişimcilerin minik restoranlarında ki; “Paladar” tabir edilirler, soluklanabilirsiniz. Hikaye içinde hikaye var hep; zamanında bizde olduğu gibi Kübada da revaçta Brezilya dizileri varmış. Bunlardan en sevileni, kadın karakterinin Paladar ismini verdiği restoranında geçermiş.
Dikkatli bakarsanız her köşede keşfedilecek bir hoşluk vardır özellikle Havana’da. Jose Castelar Cueto ile tanışabilirsiniz mesela. Cueto, dünyanın en uzun purosunu sararak, Guinness rekorlar kitabına girmiş yaşayan bir efsanedir. Rekor ise 10 günde 90 metre gibi inanılması zor bir başarıdır. Sohbet etme fırsatı bulduğum Cueto’ya, “ismi romantik olduğu için Romeo ve Jülyet (Romeo y Julieta) markalı puroları seviyorum, nedense yanında kolalı içecekler hoşuma gidiyor, bu çok mu tuhaf?” diye sorduğumda, gülümseyerek, “kolalı içecekler, dumanı yatıştırır ve puroya yakışır merak etme usulüne uygun!” demişti. Kennedy’ye atfedilen bir şehir efsanesi vardır hani. Küba ile işler karışınca, puro stoklayın demiş etrafına. Aklıma gelmişken, tüm Küba puroları aynıdır aslında, iyisi kötüsü olmaz. O isimler güzel bir piyasa yaratmak içindir. Cueto anlatır size..
Diğer bir köşede, ünlü heykeltraş Jorge Gil’in tasarladığı titanyum takılar alır gözlerinizi. Bu takılar öyle revaçtadır ki, müeyyideleri aşıp, sanat eseri misali ABD’de de alıcı bulurlar.
Dünyaca ünlü caz piyanisti Chucho Valdes de, efsane klasik piyanist Frank Fernandez de, bir paladarda yanınıza gelip oturabilir, minicik sohbetler yapabilirsiniz.
Şeker, limon ve nanenin en güzeli Kübadadır. Doğal olarak, bunlarla yapılan tüm içecekler de. Adadan başka yerde içtiğiniz mojito, gerçek mojito değildir!
Şimdi Adadan uzakta bana kalan, ismimin Kübalı dostlar tarafından sevimli söylenen hali “Belmita” veya daha da samimisi “Belmi”.
Görüşmek üzere (Hasta luego!).