Şarkı listelerinin kült isimlerinden olan rock grubu Deep Purple, 25 Mayıs’ta İstanbul’a geliyor. Haberi veren grubun solisti Ian Gillan çıktıkları turne hakkında konuşurken, Türkiye’yi nasıl hatırladığını anlattı.
Dünyaca ünlü rock müziğin kült parçalarını oluşturan Deep Purple İstanbul’a geliyor. Turnelerinin bir durağı olan Türkiye hakkında gazetelere röportaj veren gurubun solisti Ian Gillan, samimiyet dolu konuşmasıyla herkesi etkilemeyi başardı.
“ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK”
1968 yılında daha başlarken sürekli üye değiştiren grup, geçen 54 yılda ayrılmalar, barışmalar, geri dönmeler gördü. Bu hareketlilik hakkında Ian “Bugünün aksine, bizim kuşağın müzisyenleri orkestra, ortaçağ, opera, kilise müziği, caz, folk, soul ve blues gibi birbirine benzemeyen, bambaşka şeylere sahipti. Her birimiz, kendi stilimizi ve tutkumuzu yansıttığımız tarzlarımızı getirdik gruba. Birbirimizden çok şey öğrendik. Ve her anını çok sevdik. Güzel zamanlardı…” açıklamasında bulundu. Müzikalitenin değişmediğini vurgulayan solist Ian Gillan, erken yaşta profesyonelleştiklerini belirtti.
“GEÇMİŞ TEKRAR AYNI TADI VERMİYOR”
Tekrar geri dönse aynı olayları yaşamanın tercihi olmadığını belirtirken “Sevdiğim veya unutulmaz deneyimler yaşadığım hiçbir yer, sonra oraya tekrar döndüğümde aynı tadı vermiyor. Hayal kırıklığına uğramak istemediğim için de tercih etmem. Hayat şimdiye kadar hep hızlı tren kıvamında geçti. Bundan sonrası eskisi kadar büyük bir paket olmasa da, yine de ileriye bakıyorum. Eskileri yâd etme zamanı gelecek elbette, o zaman sana daha iyi bir cevabım olabilir.” şeklinde durumu açılığa kavuşturdu.
“İSTANBUL COŞKULU”
İş sonrası sosyalleşmeyi bıraktıklarını ifade eden Gillan, Ukrayna savaşı için üzgün olduklarını da belirtti. Daha önce de Türkiye’ye gelen Deep Purple grubu İstanbul’u coşkulu seyicsiyle hatırladığı şu sözlerle ifade etti: “İstanbul seyircisi coşkulu! Dünyanın geri kalanından çok daha coşkulu hem de. Tıpkı Roma ve Buenos Aires seyircisi gibi. Hâlâ kulaklarım çınlıyor! Konser heyecanının yanı sıra, mutfak lezzetlerini de dört gözle bekliyorum. Hatta şu anda sorularınıza cevap verirken fonda Türk müzikleri çalıyorum.”